Sabah olmuştur, kalkar kalkmaz Ceyda'ya bakmıştır ama hiç bir yerde yoktur. Belki şirkettedir diye düşünür. Dün gece ne olduğuna dair hiçbir şey hatırlamaz. Annesine sorar Ceyda'nın nerede olduğunu o da bilemez. Kahvaltısını yapıp şirkete gider. Ceyda'yı masasında göremez. O sırada Jale gelir, Emre sorar Ceyda'nın nerede olduğunu. Jale pişkin bir şekilde gülerek:

_ Yaşadığımız o güzel ânı görünce çekip gitti.

Emre sinirle:

_ Sen ne güzel ânından bahsediyorsun Jale? Ben seninle bir şey yaşamadım. Sadece toplantı yapıyorduk.

Emre bunları söyledikten sonra bütün unuttuklarını hatırlar ve Jale'ye bunları söyler:

_ Allah'a havale ediyorum seni Jale.

Emre, Ceyda'ya ulaşmaya çalışır ama bir türlü ulaşamaz. Son çare Ceyda'nın en yakın arkadaşı Jovanka'dır. Arabasına atlar doğru Jovanka'nın evine gider. Kapı çalar ve Jovanka kapıyı açar. Karşısında Emre'nin olduğunu görür. Emre'ye cok sinirlidir, Ceyda'ya yaptıklarından dolayı:

_ Senin burada ne işin var. Ceyda yok burada, hadi başka kapıya.

Emre:_ Lütfen dur kapatma. Ceyda'ya ulaşmam lazım, bana yardım et. Her şey bir yanlış anlaşılma, Jale tarafından kumpasa geldim ne olur?

Emre her şeyi Jovanka'ya anlatır ve duruma ikna olur. Emre'ye yardım eder. Jovanka Ceyda'yı telefonla arar:

_ Canım arkadaşım nasılsın?

Ceyda:_ Nasıl olma mı istersin arkadaşım? Sevdiğim adam gözlerimin önünde aldattı. Pislik herif. Ben bunu hak edecek kadın mıydım, Jovanka?

Jovanka:_ Haklısın arkadaşım haklısın.

Ceyda:_ Şimdi kapatmalıyım arkadaşım, işe dönmem gerek, görüşürüz.

Ceyda ve Jovanka arasındaki konuşmaları duyan Emre kendine şunu söyler:

_ Ben tam bir pisliğim.

Ertesi sabah Jovanka ve Emre İstanbul'a bilet alırlar. Artık Emre emindir duygularından, Ceyda'ya evlenme teklifi yapmak için hazırlık yaparlar. Emre şirkete döner ve Jale ile olan bütün ortaklığını iptal eder. Jale bundan pişman olacağını söylese de artık hiçbir şey Ceyda'dan daha önemli değildir...

Ertesi sabah uçağa binmek için yola çıkarlar. O sırada Jovanka, Ceyda'nın ailesini aramış ve Emre'nin gelip evlenme teklifi edeceğini söylemiştir. Ceyda'nın ailesi duruma çok sevinmiştir. Hem kızlarının evlilik teklifi alacağına hem de müstakbel damatları ile tanışacaklarına sevinirler.

O gün birde Ceyda'nın izin günüymüş. Ailesi durumu çaktırmamak için uğraşmış. Birkaç saat sonra Emre ve Jovanka İstanbul'a gelmişlerdir. Gelir gelmez Ceyda'nın ailesi ile buluşurlar. Hemen hazırlıklara başlarlar. Başlayana kadar akşam olmuştur. En sonunda hazırlıklar biter. Jovanka, Ceyda'yı arar ve İstanbul'a geldiğini, buluşup kız kıza gezelim mi diye teklif eder. Nerede olduğunu söyler.

Ceyda oraya gelir ve orada sadece Emre'nin olduğunu görür. Üzgün ve birazda kızgın bir yüzle:

_ Senin burada ne işin var? Sevgiline dönsene sen.

Emre:_ Benim sevgilim sensin. Jale sevgilim falan değil. Hatta onunla olan ortaklığı iptal ettim bile.

Ceyda " eee yani " diye seslenir.

Emre:_ E yanisi Ceyda, Jale beni oyuna getirdi. Ceyda'm sevgilim, hayatımı anlamlandıran neşem. Affet beni, bu garibana eziyet çektirme. Bak biliyorum, her şeyde sen haklıydın. Jale konusunda da, yapma gözünü seveyim affet...

Bunlar olurken, Ceyda hafif bir gülümseme ile dinler. En sonunda Emre'nin dudaklarına yapışır.

Emre:_ Affettin mi beni?

Ceyda gülümseyerek:

_ Affettim seni, Allah'ın lütfu affettim.

Emre yüzüğünü çıkarır ve o kritik soruyu sorar:

_ Bu garibanla bir ömür geçirmeye var mısın?

Ceyda büyük bir mutlulukla:

_ EVET! Seninle her şeye varım.

Sonra ağaçların arasında gizlenen ailesi ve arkadaşları çıkar, her yerde alkış tufanı kopar...

Aradan aylar geçer ve düğün hazırlıkları başlamıştır. Nişan ve kına gecesi İstanbul'da, nikah ve düğünde Makedonya'da yapılıyordur...

Aradan koskoca bir 5 sene geçer. Emre ve Ceyda'nın 3-4 yaşlarında kızları vardır. Emre şirketini satmış, Ceyda ile iyi bir uygulama şirketi kurmuşlardır. Şirket 3 yılda büyük bir sevet kazanmış, hatta adını dünyaya bile duyurmuştur...

Jovanka ve İrfan'a gelince onlarda evlenmiş. 2 yaşında tatlı mı tatlı bir oğulları olmuş. İrfan ve Jovanka ise daha sakin bir hayatı tercih etmeye karar vermiş. Jovanka, Antalya'da 4 yıldızlı bir otelin yöneticisi olmuş. İrfan ise yönettikleri otelin, mutfak katının yöneticiliğini yapmaktaymış...

Jale'ye gelince...hiç sormayın bile, onu da siz tahmin edin.

Hayat bilinmezlerle doludur. Tam her şey yolunda tıkırında dersiniz, bambaşka şeyler olur. Hayatı sevin, kendinizi sevin, sevdiklerinize sarılın. Onlara sevdiğinizi söylemekten vazgeçmeyin. Unutmayın her insanın değeri vardır. Değerinizi unutmayın, kaybetmeyin. Sizi değersiz hissettirmelerine izin vermeyin. Hayata güzel bakarsanız etrafınızda güzelleşir. Umudunuzu kaybetmeyin. Umut, ağacın tohumuna benzer. Her ne olursa olsun iyi yada kötü umudunuzu yitirmeyin...

SON💖💝🩵