Alternatif Zaman: 1800'lü yıllar

1800'lü yıllarda yaşayan bir mucit varmış. Mucitin ismi Leon.

Leon genç, bekar ve yakışıklı bir mucitmiş. Dünyayı gezmeyi severmiş. En son uğradığı yer, Osmanlı Devleti'ymiş. İstanbul'a gelir gelmez şehre aşık olmuş. İstanbul'da yaşamaya karar vermiş.

Daha önce kendi şehrinde yaptığı şeyleri burda da yapmış. Halkın işine yarayacak, hayatlarını kolaylaştıracak icatlar yapmış. Başta bazıları onu bir büyücü zannetse de bazıları adamın icatlarını kullandığı için memnun kalmış.

Tabiki de bu icatlar padişahın gözünden kaçmamıştı. Mucit Leon'u huzuruna çağırmış. Ondan öyle bir makina yapmasını istemiş ki yaptığı şey zamana meydan okusun istemiş. Mucit Leon bu makina yapılmaya kalkışılırsa tehlikeli olacağını söylemiş. Bu yüzden yapmayı kabul etmemiş. Ama padişah kellesini almakla tehdit etmiş. Eğer yaparsa Osmanlı'nın en iyi mucidi ünvanını verip, altına boğacakmış. Her ne kadar Mucit Leon bunu yapmak istemese de yapmaya başlamış.

Bu süreçte Mucit Leon, yeni insanlar tanımış ve hayatının aşkı Hatice Hatun'u bulmuştur. Hatice Hatun, saraydaki kızlara eğitim veren bir öğretmenmiş. O da ilk görüşte Mucit Leon'a tutulmuş. Başta hep gizli olarak görüşmüşler. Sonra Mucit Leon, Hatice Hatun ile evlenebilmek için ve kendisi de istediği için müslüman olmuş ve adını değiştirmiştir. O artık Leon değil, Sinan ismini almıştır.

Mucit Sinan artık Hatice Hatun'la evlenmiş ve bir kaç yıl sonra da kızları Leyla doğmuştur. Padişah hâlen zaman makinasının ne zaman biteceğini bekler ama sabırıda bir yere kadardır. Padişah, Mucit Sinan'ı huzuruna çağırır ve hesap sorar.

Padişah: _ Sana söylediğim makina nerede? Bana yalan söyleme Mucit Sinan, yapamadıysan kellen gider.

Mucit Sinan: _ Padişahım, o makina kolay yapılacak bir makina değil ve çalışacak mı bilmiyoruz da, o yüzden sizden bir kaç sene daha istiyorum padişahım.

Padişah: _ Sana bir yıl veriyorum Mucit Sinan, yapamazsan kellen gider.

Süre için sevinen Mucit Sinan çalışmalarına daha fazla zaman verir. Bu süreçte sevdiği kadın ve kızının annesi olan Hatice Hatun, hastalanır ve hayatını kaybeder. Artık yanında sadece kızı Leyla kalır. Mucit Sinan kızının hayatı daha iyi olsun diye çalışmalarına daha çok sarılır. Leyla o kadar küçüktür ki zamanı kaldıkça kızına hem annelik hem babalık yapar...

Aradan tam bir yıl geçmiştir. Leyla biraz daha büyümüş ve babası Mucit Sinan icadının sonuna gelmiştir. Padişah sabırla icadı bekler , tam ona icadını göstereceği gün şehir kuşatma altına alınır. Saraya bombalar atılmaya başlar. Mucit Sinan, kızını korumak için zaman makinasının içine koyar. Makina yanlışlıkla çalışır. Bir süre sonra silah sesleri kesildiğinde, Mucit Sinan kızını oradan çıkarmak için kapağı açtığında kızını bulamaz ve bu makinanın ilk ve son çalışmasıdır. Mucit Sinan makinanın çalıştığına mı sevinsin, kızını kaybettiğine mi üzülsün bilemez.

Padişah, Mucit Sinan'ı huzuruna çağırır. Mucit Sinan makinanın işe yaradığını fakat kızını kaybettiğini söyler. Padişah ona göstermesini söyler fakat makina çalışmaz. Sinirlenen padişah, Mucit Sinan'ın canını alır...