Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Bölüm 5: Harita ve Zaman📿🔍🪪

@sznr8763

 

Döndükten 2 gün sonra:

 

Jace ve Rojbim hanım getirdikleri tarihi eserleri inceliyorlardır. O sırada Leyla ve Bertan'a da haber verirler. Yaklaşık birkaç dk sonra onlarda gelir. Rojbin hanım, Leyla'ya sorar:

 

_ Leylacım ensedeki yıldıza benzeyen doğum izi derken neyi kast ediyorlardı?

 

Leyla:_ Hocam kast ettikleri doğum izi ensemde değil belimde. O insanlar benim onları kendi zamanlarına götüreceklerimi zannediyorlardı. Böylece Mucit Sinan'dan intikam alacaklarını zannediyorlardı.

 

Jace:_ Sen gerçekten Mucit Sinan ve Hatice Hatun'un kızı mısın?

 

Leyla:_ Şuanda tek teori bu. İnanılmaz gibi duruyor ama gerçeğe en yakın bu. Büyüten ailemin beni ağaç kavuğunda bulması, muskada Osmanlıca harflerle ismimin yazması, harita ve üzerinde yazan dua...

 

Getirdikleri eserleri inceledikleri esnada Bertan o eserlerden birinde garip bir şey bulur ve onu açması için kırması gerektiğini anlar. Rojbin hanım duruma müdahil olur. Kırılmaması gerektiğini, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra müze müdürlüğüne teslim edileceğini söyler. Jace, Rojbin hanıma sakin olmasını ve Bertan'a kırması gerektiğini söyler. Bertan çok sert olmayacak şekilde kırmayı dener ve kutuyu kırar.

 

İçinden iki kağıt çıkar. Birinde üçüncü bir harita parçası diğer kağıt da bir yazı vardır ama yazı dua değildir. Sanki icatlarını kullanan herkese teşekkür edercesine yazılan bir şeydi. Halktan bir şeyi koruması için ricada bulunuyordu. Yadigar bir kolyeden. Kolyenin Hatice Hatun'a ve Mucit Sinan'a, padişah tarafından verilen bir düğün hediyesi olduğu yazıyordu. O kolyenin korunmasını istiyormuş. Kolyenin arkasında Osmanlıca olarak Mucit Sinan ve Hatice Hatun'un baş harfleri yazılıymış...

 

Leyla:_ Harika, birde kolye çıktı başımıza. Peki nereden bulacağız bu kolyeyi.

 

Jace ve Rojbin hanım hem dostlarını arayarak hem de internette belirli araştırmaların sonucunda bahsettikleri kolyeye benzer bir kolyenin açık arttırma yolu ile Amerika'da satışa alınacağını söylerler. Jace elinden geldiğince satışı geciktirmeye çalışır ve satacak olan kişi ile iletişime geçer ve bilgi alır. Satacak kişi kolyenin fotosunu Jace'se atar. Jace'te bahsedilen kolyenin aynısı olduğunu fark eder. Satıcının bahsettiğine göre bu kolyeyi Türkiye gezisinde bulduğunu söyler. Kimsenin farketmediğini ve onun kendisi için para edeceğini söyler...

 

Jace o kolyenin bir tarihi eser olduğunu ve Türkiye'ye ait olduğunu, satılmaması gerektiğini söyler. Adam inatçıdır, " o zaman fark etseydiniz... " der gibi dalga geçer ve telefonu kapatır. Jace mal varlığı yüksek olan bir dostunu arar. Kolyenin tarih eser olduğunu ve araştırılması gerektiğini söyler ve kolyeyi alması için rica eder. Ancak arkadaşı gerekli araştırma yapıldıktan sonra kolyenin kendisinde kalması şartı ile kabul eder.

 

Jace ve arkadaşı uzun bir haberleşmeden sonra kolyeyi getirir. Bu duruma sevinen Leyla adama teşekkür eder. Jace bu araştırmanın en az bir hafta süreceğini ve beklememesi gerektiğini söyler. Adam gittikten sonra Jace, Leyla ve diğerleri kolyeyi incelemeye başlarlar. Kolyenin üzerinde bir kapak olduğunu fark ederler. Ama kapak o kadar sıkıydı ki Leyla yanlışlıkla elini kanatır ve o kanda kolyeye bulaşır, bir anda kapak açılır.

 

Kolyenin içinden dördüncü harita parçası ve bir yazı çıkar. Yazı Leyla'ya yazılmış gibi gözüküyordu. Mektupta şunlar yazıyordu:

 

_ Leyla'm kızım,

 

Kolyemizi bulduğun için mutluyum kızım. Muhtemelen ilk denediğim zaman makinesini de biliyorsundur, o bir kere çalıştı. Bu haritanın arkasında sıradaki bulabileceğin yer yazıyor, ama dikkat et eğer yanlış ellere geçerse dünya için bir yıkım olur. Haritayı rahat bulabilmen için sana ipucu veriyorum. Benim Türk olmadan önceki asıl ismim Leon'dur. Birleşik krallıkta doğdum...

 

Artık gidecekleri bir sonraki durak bellidir. Bütün hazırlıklar yapılır ve gitmek için hazırdırlar...

Loading...
0%