Pasaport işlemleri o kadar yoğundur ki Leyla kendine zar zor pasaport bulmuştur. Maalesef ki Bertan gelemiyordur. Bu sefer Leyla, Bertan olmadan haritayı bulması gerekecektir. Leyla yanına tarihi eser olduğu için mektubu alamaz ama fotosunu çekip öyle gider.

Son kez öğrendiklerinin üzerinden geçen ekip, gidebilecekleri olası yerleri işaretlerler. Artık Jace, Leyla ve Rojbin hanım havaalanına doğru yola çıkarlar. Bertan onlara şans diler...

Leyla ve öğretmenleri havaalanına geldiklerinde taramadan geçtikten sonra uçağı beklerler. O sırada onları biri takip etmektedir. Yıkılan mağaranın altında öldüğü zannedilen silahlı adam onları takip ediyordur. Adam çok iyi kılık değiştirmiştir...

Sonunda uçağa binerler ama silahlı adam uçağı kaçırır ve bir sonraki uçağa biner. Bir süre sonra İngiltere'ye varırlar. Leyla çok şaşırmıştır, bir sürü tarihi yerler ve gezilecek bir çok yer vardır. İlk önce kalacakları otele doğru yola çıkarlar. Otele geldiklerinde ilk iş dinlenmek olur...

İlk gidecekleri yer, Thames nehrinin kuzey kıyısında bulunan Londra Kulesi'dir. Gidecekleri yer uzak olduğu için araba kiralamaları gerekir ama kiralayacak araba bulamazlar o yüzden taksiye binerler. Bindikleri taksinin şöförü Türk çıkar. Gidecekleri yeri söyledikten sonra taksici ile uzun bir sohbete başlarlar.

Sohbette Mucit Leon'dan bahseder. Taksici Mucidi duyduğunu, onun İngiltere'nin ünlü bir mucidi olduğunu söyler. Zamanında insanlara çok yardımcı olduğunu hatta krallığın özel mucidi olarak atandığını bile söylemiş. Söylentiye göre ani bir kararla dünyayı gezmeye karar verdiğini ve bir daha geri dönmediğini söylemiş. Hatta bir söylentiye göre buralara bir kere uğradığını ama gittiğini söylerler...

Leyla:_ Gerçekten inanıyor musun, bu söylediklerine?

Taksici:_ Açıkçası bildiklerim bunlar. İnmek istediğiniz yere geldik. Umarım aradığınız şeyi bulursunuz.

Leyla, Jace ve Rojbin hanım Londra kulesinin içine doğru giderler. Girdikleri an büyülenirler. Her yerde tablolar ve bir çok eserlerle doludur. Mucit Leon'la ilgili bir şeyler bulmaya çalışırlar. Tam ümitleri tükenecekken bir adam onların yanına gelir. Leyla mucitle ilgili bilgi edinmek istediklerini söylerler. Adam bu kulenin kralice tarafından geçici süreyle Mucit Leon'a tahsis edildiğini söyler ve kaldığı odayı gösterir.

Odaya girdiklerinde şaşkınlıklarını gizleyemezler. Odadaki küçük eşyalar ellenmesin diye cam fanusun içine konulmuştur. Duvarda Mucit Leon'un en karizmatik duran bir portresi vardır. Adam fazla durulmaması gerektiğini gerekli bilgileri aldıktan sonra en kısa sürede çıkılması gerektiğini söyler. Rojbin hanım mucidin portresine hayran kalmıştır ama kendine gelir ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde haritayı ararlar.Leyla yanlışlıkla duvara çarpar ve portrenin arkasından bir zarf düşer. Daha fazla bakamadan düşen zarfı alıp odadan ayrılırlar. Odada kamera olmamasını garipseyen Leyla, Jace'se bu konu ile ilgili soru sorar.

Jace:_ Leylacım bunun sebebi en küçük bir radyasyonun eşyalara zarar vermesi ihtimaline karşıdır.

Rojbin hanım, odaya girip görevlinin fazla durmamasını garipser. O görevli aslında silahlı adamın kontrolü altındadır. Haritayı bulmalarına izin verip, günün sonunda zaman makinesini bulduklarında gizlice arkalarından seyahat edebilme niyetindedir.

Sonunda otele geri dönerler. Oradan aldıkları zarf biraz ağırdır. Aralarında tartışırlar yarını mı bekleyelim yoksa hemen mi açalım? Sonunda yorulduklarına karar verirler ve yataklarına dönerler. Ama Leyla uykusuzdur, hem endişeli hem de heyecanlıdır. Elinde sonunda Leyla'da uykuya dalmıştır.

Rüyasında babasının labaratuarında bulur kendini. Mucit Sinan görür görmez kızına sarılır. Ona çalışmalarından birkaç şey gösterir. Leyla'ya tehlikede olduğunu ve dikkat etmesi gerektiğini söyler. En sonunda Leyla bir girdaba çekilir gibi olur ve uyanır. Babasının söylediklerini düşünür...

Artık sabah olmuştur, kahvaltılarını yaptıktan sonra Leyla'nın odasında toplanırlar. Leyla, babasını rüyasında gördüğünü ve bir uyarıda bulunduğunu söyler. Her ne kadar güvense bile Rojbin hanıma ve Jace'se yalan söylemek zorunda kalır. Leyla zarfı açar, içinde anahtar ve kağıt bulur, kağıtta anahtarın açtığı sandığın yerini söylüyordu. Ama onlar okumadan kağıdı alır kendisi okur.

Baht kentindeki antik taşların olduğu Roma Hamamı Müzesine gidilmesi gerektiğini söyler ve Leyla kağıdı cebine koyar. Artık takip edildiğinden adı gibi emindir. Bir taksiye binerler ama Jace'sin uğraması gereken yer başka bir yerdir. Leyla ve Rojbin hanım taksideyken, Jace'te o silahlı adamla buluşmuştur. Mağaradayken Jace'se özel bir itaat iğnesi yapmıştır. Silahlı adam kurtulana kadar bir etkisi yoktu ama maalesef ki Jace'si ele geçirdi.

Taksiden indikten sonra gezinen Leyla ve Rojbin hanım tarihi eserlere, antik taşlara bakarlar ve gizliden Rojbin hanıma takip edildiklerini söyler. Cidden de takip ediyorlardır. Jace siyah şapkası takılı, silahlı adam ile birlikte onlara doğru geliyorlardır.

Rojbin hanımda artık anlamıştır Jace'sin ihanetini. Leyla ve Rojbin hanım sandığa benzeyen bir kutuya doğru giderler. Kutu zaten açıktır. Sadece anahtarla açıyormuş gibi yaparlar ve oradan hızla ayrılırlar.

Jace onların yanına sanki yeni buluşmuşlar gibi yanlarına gelir. Ne bulduklarını sorar. Leyla'da otele gelince göstereceğini, biraz tek başına gezeceğini söyler. O sırada Rojbin hanım, Jace'se kandırarak başka yerlere götürür. Rojbin bir süre Jace'se oyaladıktan sonra otele dönerler. Bunlar olurken Leyla'da, Jace'si kandıracak bir şey bulur ve otele döner.

Tabi Rojbin hanım halen kandırmaya devam eder ve Jace ile güzel bir gece geçirirler. O güzel gece Jace'sin bünyesine ağır gelmiştir ve hemen uykuya dalmıştır. Bunu fırsat bilen Rojbin, doğru Leyla'nın odasına gider ve uyandırır. Leyla tuzağını hazırlar ve giyinir giyinmez yola çıkarlar. Doğru Big Ben saat kulesinin oraya giderler.

Saat kulesine vardıklarında içeri girmelerine izin yoktur ama araştırdıkları konuyu söylerler ve onlara sarayı gösterirler. Saray bugün ziyarete açıktır. Ama sandığı bulmaları biraz zor olacaktır. Orada Jace'sin arkadaşını görürler. Jace'sin arkadaşı oranın çalışanıdır. Ona Mucit Leon hakkında soru sorarlar.

Bunlar olurken Jace, Rojbin ve Leyla'yı göremez. Bunu fırsat bilerek odayı arar. Sonunda bir şey bulur ve alır. Bir tarih eserin sahtesidir. Leyla sahte olduğunu anlamasınlar diye etiketini söküp gerçek gibi gözüksun diye boyamıştır. Halbuki Leyla'nın hazırladığı sahte bir harita parçasında başka bir şey değildir...

Jace'sin arkadaşı onlara Mucit Leon'un kaldığı odayı gösterir. Oda o kadar büyük ve ihtişamlıdır ki bakmaktan kendilerini alamazlar. Kendilerine gelirler ve sandığı aramaya hazırlanırlar. Tam o sırada Jace'sin arkadaşı çağırılmıştır. Onlara bir an önce işlerini halledip gitmeleri gerektiğini söyler.

Hemen işe koyulup sandığı aramaya başlarlar. Sonra Rojbin hanım bir sandık bulur. Anahtarı sokarlar ama anahtar girse bile bir şey yapılması gerekti. Sandık saat kulesine göre senkronize edilmiştir. Yani şuan saat kaç ise anahtarı saati ayarlar gibi ayarlamaları gerekmektedir. Leyla sandığı incelerken sandığın kapağında büyüteç gibi bir şey vardır. Orada da bir saat vardır. Anahtarı her çevirdiğinde saat hareket eder. Leyla elinde sonunda sandığı açmayı başarır, harita ve defteri alır.

Hemen oradan çıkıp doğru otele giderler. Otele geldiklerinde, Leyla odasını dağılmış halde bulur. Jace sanki bir şey yokmuş gibi gelir ve sanki kendisi dağıtmamış gibi şaşırır. Leyla ve Rojbin hanım çantalarını toplar ve Türkiye'ye doğru yola çıkmak için hazırlanırlar. O sırada Jace geç geleceğini söyler ve gider. Rojbin hanım ve Leyla Türkiye'ye doğru yola çıkarlar...