4. Bölüm

Dönüşüm

Lenora Kim
taehyung_lenora

Sabah uyandığımda ilk iş lavaboya gidip elimi yüzümü yıkamak oldu.

En son kaçarcasına odaya geldiğim için vampir bey ile konuşma fırsatı bulamamıştım.

Odadan çıktığım gibi kapının önünde yine kutuyla karşılaşmıştım.

Kutudakileri yedikten sonra odadan çıkıp vampir beyin odasına doğru ilerledim.

Odasına girdiğimide küçük kitaplığının yanındaki koltukta kitap okuyordu.

Yanına doğru ilerledim. Kafasını kitaptan kaldırıp bana baktı.

"İşin artık bitti mi diye bakmaya gelmiştim"

"İşim çoktan bitimişti senin yanıma gelmeni bekledim"

"O zaman şuan uygun musun?"

"Hm hm, hazır mısın dönüşmeye?"

"Hazırım hadi yapalım şunu"

"Öncelikle söylemeliyim ki bilmen gereken bazı şeyler var."

"Neymiş?"

"Seni dönüştürürken kanını tamamen emmem gerekiyor bu da çok acı verici bir şey ama sen şanslısın."

"Niye?"

"Kanını emerken aynı zamanda vücuduna bir zehir enjekte edeceğim, hemen korkma bu sana aslında acı hissettirmek yerine zevk alıyormuşsun gibi hissettirecek"

"Yani?"

"Yanisi sen kurduna sahip çık da sonra başka şeyler olmasın"

"Kurdum olduğu yerde duruyor ne diyorsun sen!?"

"Belli ben odada olduğum saniyeden beri kurduma cilve yapmasından"

Bu dediği şeye verecek cevap bende yoktu neden mi kurdum bana küstü ve ne yaptığını bilmiyordum.

Ne zaman kızgınlık dönemim yaklaşsa bastırıcı alıyordum kurdum da bu duruma isyan edip konuşmuyordu.

"Yatağa geç ve uzan"

Söylediğini yapıp yatağa uzandım.

"Üstündeki gömleği de çıkar"

Tam itiraz edecektim ama bakışlarını fark edince vazgeçmiştim.

Yatakta doğrularak üstümdeki gömleği çıkardım. Kafamı kaldırıp ona baktığımda kitabı masaya bırakıp yatağa geldiğini gördüm.

Üzerime doğru eğildi ve başını göğsüme doğru yaklaştırdı. Bi sıcak basmıştı sanki.

"Tam olarak burayı ısıracağım hazır mısın?"

Evet anlamında kafamı sallamıştım. Gösterdiği yer hemen kalbimin yanıydı.

Gösterirken parmağını hissettiğimde vücudunun bir ölü kadar soğuk olduğunu fark etmiştim.

Parmağının yerini sıcak nefesi almıştı. Isırmadan önce küçük bir buse kondurması beni şaşırtmıştı.

Isırdığı anda keskin bir acı saplanmıştı. Bu acının tarifini anlatmazdı, çok ağır ve sancılıydı.

Kanımın çekildiğini hissediyordum ve aynı anda vücudumda dolaşan o zehiri.

Zehirle birlikte kendi kanını da bana aktarması vücuduma ağır gelmiş olmalıydı.

Gözlerim onun kırmızı gözlerine kenetlendiğinde bilincim de bedenimi terk etmişti.

 

Taehyung'un ağzından

Odamda kitap okurken kapı birden açılmıştı. Demek ki uyanıp kahvaltısını yapmıştı.

Oyalanmadan yanıma geldi. Kafamı kitaptan kaldırıp ona baktım.

İşlerimi bitirip bitirmediğimi sormuştu ve bende bitirdiğimi söylemiştim.

"O zaman şuan uygun musun?"

"Hm hm, hazır mısın dönüşmeye?"

"Hazırım hadi yapalım şunu"

"Öncelikle söylemeliyim ki bilmen gereken bazı şeyler var."

"Neymiş?"

"Seni dönüştürürken kanını tamamen emmem gerekiyor bu da çok acı verici bir şey ama sen şanslısın."

"Niye?"

"Kanını emerken aynı zamanda vücuduna bir zehir enjekte edeceğim, hemen korkma bu sana aslında acı hissettirmek yerine zevk alıyormuşsun gibi hissettirecek"

Aslında bu olayın mantıklı bir açıklaması vardı. Vücuduna giren zehir sadece acı hissetmemesini sağlıyordu.

Zevk hissetmesi şuan kızgınlıkta olduğu içindi. Çünkü kurdu bu ısırılmayı çok farklı anlayacaktı.

"Yani?"

"Yanisi sen kurduna sahip çık da sonra başka şeyler olmasın"

Dediğim şey ile bana inanamıyormuş gibi baktı.

"Kurdum olduğu yerde duruyor ne diyorsun sen!?"

"Belli ben odada olduğum saniyeden beri kurduma cilve yapmasından"

Bunu dedikten sonra yatağa geçip gömleğini çıkarmasını istedim. Bana itiraz edeceğini fark ettiğimde ona nasıl baktıysam bakışlarını üzerimden çekmişti.

Bu bir kabullenişti onun kitabında.

Isırcağım yeri ona gösterince ısırmadan önce küçük bir öpücük kondurmuştum.

Isırdığım anda gelen o güzel kan kokusu ve yaseminli feromon benim için cennetti.

Kanının tadı ve feromonları beni kendimden geçirmeye yetmişti.

Gözlerim kırmızıya dönmüştü.

Onun kanını emerken farkında olmadan bana sürtünüyordu. Kurdu kurdumu rahat bırakmazken sakin kalmam çok zordu.

Gözlerine baktığımda bir kez daha ne kadar zayıf olduğunu anladım. Vücudu bu acıya dayanamamıştı.

Bilinci kapanmasına rağmen feromonu yayılmaya devam ediyordu.

Kanını iyice emdiğimde artık son damlalara yaklaşmıştım.

Artık kendi kanımdan ona vermem lazımdı. Bu kadar az kanla hayata tutunamazdı.

Dün işim bittiğinde dönüşüm için ayırdığım kendi kanımı vücuduna enjekte etmeye başladım.

Tamı tamına dört ünite kan verdikten sonra kendi kanının son damlalarınıda içtim.

Şuan vücudunda sadece benim kanım vardı. Yeni kanına alışması için dinlenmesi lazımdı.

Bir süre yanında durup sürekli olarak onu kontrol etmeliydim.

Sırf işe yarar belki diye arkadaşım tarafından zorla aldığım telefon zımbırtısını açtım.

Jimin'i arayıp hemen şatoya gelmesini istedim.

Büyük ihtimalle Yoon ile beraber kısa süre içinde gelecekti. Ne de olsa onları ayrı hiç görmemiştim.

O sırada yatakta yatan küçüğün yanına beri uzandım ve küçüğü izlemeye başladım.

İzlerken bembeyaz olan teni dikkatimi çekmişti. Ona dışarıdan bakıldığında Tanrı'nın bütün marifetine görebilirdiniz. Özene bözene yapılmış gibiydi.

Vücudu şuana kadar gördüğüm bütün vampirlere taş çıkartıdı.

Gözleri ise normalde açık kahverengi olan gözlerinin, melez olduğunda ki göz rengini tahmin edemiyordum ama ona çok yakışacağından emindim.

 

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Dönüşümün zor olan kısmı geride kalmıştı şimdi daha zor olan kısmı vardı.

Her ne kadar kurallar böyle olsada dönüşüm isteyen birisi için bile çok tehlikeliydi.

Küçük, bu ağır yükün altından kalkamayabilirdi. Hemde safkan kurt soyundan olması onun işini daha da zorlayacaktı.

Vampir olan küçüğünün yanına uzanmıştı. Bir umut faydalı olmak için dibinden ayrılmıyordu.

Onlar orada dururken bu sefer vampir olanın arkadaşı ilk defa böyle çağırıldığı için eşine haber veremeden yola çıkmak zorunda kalmıştı.

Yoldayken hem yalnız kalmamak hemde faydalı olması için eşine haber verir gelmesi için.

Bir saat arayla eşler şatoya gelir. Vampir olan hisseder ve onları karşılamak için aşağıya iner.

Vampir olan onları odasına götürürken olayları ve nasıl olduğunu anlatır.

Odaya geldiklerinde ilk önce sağlık durumunu öğrenmek için gerekli olan testleri yapar şifacı.

Testlerin bazıları hemen sonuçlansa da bazıları için zaman gerekliydi.

Bu süre zarfında vampir olan hem arkadaşıyla vakit geçirdi hemde eski günleri yâd etti.

Eski günler dediğime bakmayın siz onlar için yirmi yıl öncesi bile dün gibiydi.

Zaman öyle böyle su gibi akıp gitti. Günler haftalara dönüştü ve küçük ilk zamana göre artık daha canlı gözüküyordu.

Vampir olan uzun süredir küçüğünün uyanmamasından kaynaklı endişelense de arkadaşı bunun normal olduğunu ona sürekli olarak hatırlattı.

Küçük olanın vücudu artık tamamen vampirin kanına alışmıştı. Alışmaktan başka seçeneği yoktu da zaten.

İlk başlarda neredeyse ölümün kıyılarında gezen küçük yeni yeni alışıyordu. Hem vampirlerin kurtlara göre daha az ve yavaş nefes alması onun için çok zorlu bir süreçti alışması için zamana da ihtiyacı vardı.

Tam olarak bir ay sonra küçük, gözlerini yeni kanıyla dünyaya açtı.

Yeni yeni açtığı gözleriyle başının etrafında dönen bir adet vampir ve iki yabancı görmeyi beklemiyordu tabii.

Vampir olan küçüğünün uyandığını fark ettiği gibi hemen dibinde bitmişti.

Sonradan aralarındaki samimiyet aşamasını fark ederek geri çekilmişti. Tabi bu olanlar arkadaşının gözünden kaçmamaştı.

Şifacı izin isteyerek birkaç test daha yapıp yanlarından ayrılmıştı. Tabi şifacının eşi de onunla beraber odadan çıkmıştı.

Bölüm : 29.09.2024 09:15 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Lenora Kim / Vampires Alert • Taekook / Dönüşüm
Lenora Kim
Vampires Alert • Taekook

658 Okunma

60 Oy

0 Takip
4
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...