1. Bölüm

İki Irk

Lenora Kim
taehyung_lenora

Çok eski zamanlarda beş tane ırk vardı bu ırklar birbirleriyle mutlu mesut yaşardı. Taa ki içlerinden biri onlara ihanet edene kadar.


Zaman o gün bütün ırkların düşmanıydı. İhanetin meyvesi olan o savaştan sadece iki ırk ağır yaralar alarak hayatta kalabilmişti. Diğer üç ırktan bir kişi bile hayata tutunamamıştı, doğanın kanunu buydu güçleri birleşse bile o iki ırkı yenemediler.


O güçlü ırkların ilki vampir ırkıydı, ikincisi ise kurt ırkı. Bu iki ırk birbirinden uzakta yaşam sürdürdüler.


-------------------------------------


Günümüz


Jungkook


Akşam yemeği vaktine az kalmıştı ve ben babamın isteği üzerine acil bir şey olmadığı sürece odamdan çıkmıyordum.


Jeon Krallığı adına çok önemli bi toplantı olacaktı ve yine omega olduğum gerekçesiyle beni toplantıya dahil etmiyorlardı. Omega olduğumu söylemeleri çok saçmaydı sonuçta bende kurtların soyundan geliyordum.


Elimden odamda kös kös oturmaktan başka bir şey gelmiyordu.


Bıkmıştım artık buradan ve babamdan önceden bir kaçış planı yapmıştım ama onu uygulamamıştım.


Şimdi o planı uygulama vaktiydi sadece toplantı için gelen misafiri beklemem gerekiyordu.


Misafir geldiğinde herkesin odağı o toplantı olacaktı bu yüzden babam hepsine mutfakta beklemesi için emir vermişti.


Odam merdivene yakın olduğu için salondaki hareketliliği duymam zor olmamıştı e birde mutfağa koşturma seslerini.


Ortalığın biraz sakinleşmesini beklemem yeterliydi. Ne de olsa benim şuanda kaçacağımı kimse düşünemezdi.


Artık sesler durulmuştu çıkma zamanım gelmişti. Odamdan çıkıp etrafa bakındım. Alt kata sessiz bir şekilde indim ve yine yavaşça etrafa bakındım.


Misafir odalarından birine girdim ve kapıyı ardımdan kapadım. Pencereyi açtım ve aşağıya bakındım.


Evin çevresinde koruma görünmüyordu. Pencereden aşağı sarkarak mesafeyi en aza getirerek kendimi aşağı bırarktım.


Zaten zeminde olan odadan atladığım için pek sorun olmamıştı.

Ayak sesleri duymamla hemen en yakın çalılığın arkasına gidip saklandım.


Korumalar büyük ihtimalle çıkan sese gelmişlerdi. Etrafa dikkatle baktıktan sonra arkalarını dönüp gittiklerinde bende rahat bir nefes almıştım.


Çalılıktan sessiz bir şekilde çıkıp ormana doğru ilerledim. Babamın bana zorla okuttuğu kitaplar sağ olsun bu ormanı biliyordum.


Dümdüz yoluma devam ettim ama bir yandan da tırsıyordum. Çünkü gece saatlerinde ilk defa dışarıdaydım.


Arkamdan gelen çıtırtı sesiyle hemen arkama döndüm ama hiçbir şey göremedim.


Bu sefer solumdan gelen sese doğru döndüm ve yine bir şey göremedim.


Bu kadar yeter bence uyarıyı almıştım hemen buradan uzaklaşmam lazımdı. Arkama dönerek koşmaya başladım.


Şuan tek koşmuyordum o şeyde benimle birlikte koşuyordu hemde hemen arkamda!!


Kafamı çevirmemle önümde duran bir bedene çarpmam bir olmuştu.


Eh tabi çarptığım göğüs sert olunca duvar etkisi yaratıyordu mübarek.


Yerde biraz soluklandıktan sonra kafamı yukarı kaldırdım. Kaldırmaz olaydım keşke, hemen kafamı geri yere koydum ve ölü taklidi yaptım.


Belki gider diye ama hiç bir ses onun gittiğine dair bir işaret vermiyordu. Hatta bana doğru eğilmişti. Ben hala çok inandırıcı olan ölü taklidimi yapmaya devam ediyordum.


Eğer gördüklerim doğruysa ırklar hakkında okuduğum kitaptaki en güçlü ırk olan vampir ırkının hükümdarı karşımda duruyordu.


Ölü taklidimi yarıda bırakarak meraktan sol gözümü çok azcık ucundan açmış bulundum. Tabi göz göze gelince hemen muhteşem taktiğimi uygulamaya devam ettim.


Size kötü bir haberim var şu kitapta okuduğum haşmetinden geçilmeyen hükümdar varya tam karşımda duruyor.


Hemen aklımdan ona dair bildiğim şeyleri yokladım. Ona göre davranmalıydım. Şuncacık hayatıma erken göz yumamam daha yaşamak istediğim şeyler var.


Az bahsedeyim de sizde bilgilenin.

Kitapta dediğine göre bu hikayenin başında beş ırk birden yaşıyormuş sonra içlerinden bir ırk ihanet etmiş sonra bu ihanet yüzünden çok önemli bi savaş çıkmış bu savaştan sadece iki ırk kurtulabilmiş biri benim ırkım olan kurt ırkı diğeri de vampir ırkı.


Şu göğsüne çarptığım adam da vampir ırkının hükümdarı yani tek varisi adı da Kim Taehyung'tu sanırım.


Şuan yiğitlik yapıp kafa tutmak vardı da kurdum hiç yardımcı olmuyordu.


"Daha ne kadar ölü taklidi yapmayı düşünüyorsun? "


Oh shit... O kalın ses ne öyle eridim yanlışıkla. Sanırım şuan gözümü açıp cevap vermem gerekiyordu.


"Sen daha ne kadar üstüme eğilmeyi düşünüyorsun? "


Soruya soruyla cevap vermem pek hoşuna gitmemiş gibiydi. Çöktüğü yerden kalkarak banada kalkmam için işaret verdi.


"Şimdi cevap ver topraklarımda ne işin var?"


"Asıl sana sormak lazım burası nereden senin toprağın oluyormuş? "


Sabrını zorluyormuşum gibi hissetmeye başladım yavaştan ve dediği şeyle şok geçirmeyi de unutmadım tabii.


"Burası vampirlerin şehri Sangre ve sen benim toprağıma girmiş bulunuyorsun"


"Şimdi yeniden ve son kez soruyorum burada ne işin var?! "


"Burası Vollmond sen neyden bahsediyorsun!? "


Oops... Varis beyi kızdırdık sanırım. Şaka bi yana nasıl Sangre'ye geldiğimi bende anlamış değildim. Taa ki aklıma dank eden şeyin farkına varana kadar.


Şimdi şöyle ki hani benim ezbere bildiğim o orman vardı ya o aslında şatonun ön tarafındaki ormanmış yani şuan demek oluyor ki ben kayboldum.


O zaman küçük bi ayrıntıda gerçekleşmiş oluyor. BEN SANGRE'YE GELMİŞİM!?!!


"Şimdi şöyle ki vampir beycim ben yolumu kaybetmişim sende beni sağsalim bulduğuna göre ben eve gidebilirim"


Tam arkamı dönüp yürümeye başlamıştım ki birden önünde belirdi.


"Madem ki yolunu kaybettin evini nasıl bulacaksın küçük hm?"


"Benim yön duyum çok gelişmiştir ben bulurum bi kere ayrıca ben küçük değilim"


"Yön bulmada bayağı iyisin çok belli küçük "


Alaylı konuşması çok sinir bozucuydu. Ve haklı olması bu durumda benim bütün cesaretimi yutuyordu.


"Ne yapıcam peki o muhteşem bilgini benimle de paylaş ta bende bileyim vampir beycim."


"Anlaşmalara uyarak seni rehin alıcam tabi o muhteşem kitapta bu kuralları da okumuş olman lazımdı"


Yine şuan aklıma gelen bir gerçekle daha yüzleştim. Vampirler akıl okuyabiliyordu. Çünkü o kitabı sadece aklımdan geçirmiştim.


"Evet akıl okuyabiliyorum ve hayır senin düşüncelerin beni ilgilendirmiyor."


"Tamam vampir beycim ben ne dedim ki şimdi"


Tamam o zaman dikkatli düşünmem lazımdı. Bu şimdi o muhteşem duyularıyla benim kalbimin sesini de duyuyor olmalıydı.


Onun peşinden yürüyordum ve etrafa bakmayı da ihmal etmiyordum. Sangre aslında çok güzel ve düzgün bir mimarisi olan bi şehir. Belki de daha önce hiç evden çıkmadığım için de olabilir.


"E senin hayır ben gelmicem diyip ortalığı ayağa kaldırıp beni zor kullanmaya zorlamayacak mısın? "


"Niye yapayım ki eninde sonunda senin dediğin olacak."


"Akıllı çocuksun aferin"


"Ben çocuk değilim demiştim yalnız"


"Tamam çocuk"


Gıcıklık olsun diye yaptığı şey pekala onu hedefine ulaştırmıştı. Uzun süre geçmesine rağmen hala gideceğimiz yere varamamıştık.


Vampir bey de anlamış olmalı baktı böyle yol bitmiyor. Bana döndü ve ben daha ne yaptığını anlayamadan ben omzuna attı.


Resmen şuan bir çuval edasıyla taşınıyordum. Ben bu değeri hak etmemiştim daha iyilerine layıktım.


Vampir beyin gelişmiş hızı sağolsun beş saniye içinde gideceğimiz yere varmıştık.


Ben geldiğimiz şato yul incelerken o beni içeri soktu. Hızlı adımlarıyla beni bir odaya götürdü.


"Şimdilik burada kal yarın ne olduğunu anlarız"


Söylediği şey bittiği gibi cevap vermemi beklemeden çıkmıştı. Bende odayı inceleyelim diye düşünürken odada yataktan başka bir şey olmadığını fark etmiştim.


Zevksiz diye söylenip yatağa uzandım. Yatağa yatınca aslında çok uykum olduğunu fark edip bir şeyleri düşünmeden kolayca uykuya daldım.

Bölüm : 21.12.2024 17:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Lenora Kim / Vampires Alert • Taekook / İki Irk
Lenora Kim
Vampires Alert • Taekook

624 Okunma

59 Oy

107 Takip
4
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...