Ceren, yeni adım attığı kolejin kalabalığında kaybolmuş hissederken, geçmişinin en tanıdık yüzüyle yeniden karşılaşacağını bilmiyordu. Yıllar önce çocukluklarının en saf hâline sığdırdıkları dostluk, tek bir gecede dağılmış; geriye nedenini bile tam hatırlayamadıkları bir ayrılık kalmıştı. Şimdi ise aynı koridorlarda yeniden yürüyorlar… fakat birbirlerini tanımadan. Yiğit, Ceren’e ilk günden beri anlam veremediği bir çekim hissediyor; Ceren ise onun bakışlarında bir yerlerde unutulmuş bir anının kıpırdadığını fark ediyor ama adını koyamıyor. Geçmişte yarım kalan bağ, ikisinin de istemeden yeniden örülmeye başlıyor. Ama her karşılaşmanın bir bedeli, her hatırlamanın bir kırığı vardır. Peki Ceren ve Yiğit, unutmaya çalıştıkları o çocukluk hikâyesiyle yeniden yüzleştiklerinde...Birbirlerini gerçekten tanıyabilecekler mi?