Giriş ,

Anahtarımla kapıyı açtığımda içeriye doğru “Ben geldim !” diye seslendim. Anlaşılan annem ve ablam evde değildi

Annem bir lisenin müdiresiydi ve büyük ihtimal şu an toplantıdaydı. Toplantısı yada acil bir işi olmadığı sürece eve gelip erkenden yemeği yapıp dinlenmek için odasına çekilirdi. Ablam Nehir ise arkadaşlarlarıyla olmalıydı.

Kendimi koltuğa atıp tavanı seyretmeye başladım. Küçük bir pastane işletiyordum fakat annem benimde ablam Nehir gibi üniversite okuyup iyi yerlere gelmemi istiyordu. Ama ben istemiyordum ve küçük pastanem de mutluydum. Birde hobi bahçem vardı , şehirden uzak küçük bir deponun içinde mantar yetiştiriyordum.

Karnımın gurultusuyka acıktığımı fark ettim. Mutfağa gidip kendime yiyecek bir şeyler hazırlamaya koyuldum.

–🍄–

Sabah saat 08. 00 di. Pastane mi her gün aynı saatte açıyordum. Fakat bugün erken kapatacaktım sanırım, sabahtan beri çok tuhaf hissediyordum ve sürekli başım dönüyordu.

Pastane mi her zamankinden iki saat daha erken kapatıp hobi bahçeme doğru yola çıkmıştım. Başımın dönmesi ve içimdeki tuhaf his hala geçmese de oranının bana iyi geleceği biliyordum.

Elimde bahçıvan eldivenlerim ile minik bahçeme doğru ilerliyordum. Burası huzur bulduğum tek yerdi, burada dış dünyadan uzaklaşabiliyordum . Minik bahçemde çeşitli mantarlar yetiştiriyordum Kültür mantarı, Portobello mantarı, Kuzugöbeği mantarı, Chanterelle mantarı, Enoki mantarı gibi birçok çeşit mantar vardı.

Yaklaşık bir buçuk iki saat sonra işlerimi bitirmiştim. Toprağı havalandırmış ve mantarlarımı sulamıştım . Küçük bahçem ufak bir deponun içinde sera gibi bir yerdi. Şehrin dışında ıssız bir dağın yamancındaydı.

Evden buraya arabayla gelmek yaklaşık bir saat kadar sürdüğü için buraya yalnızca haftasonları gelebiliyordum. Tam gitmek üzereydim ki deponun içinden bir ses duydum. Biraz bekledikten sonra ses gelmeyince kuş yada faredir diyerek arabama doğru ilerledim fakat bu sefer içeren bir kuş veya farenin çıkarmayacağı kadar şiddetli bir çarpma sesi geldi.

Depoya doğru ilerledim ve deponun kapısını açtım, lakin içeride hiçbir şey yoktu. Hava kararmak üzereydi. Arkamı dönmüş çıkarken bir anda gözlerim karardı ve deponun duvarına tutundum fakat o sırada arkamda duyduğum fısıltıyla taş kesildim . Yavaşça kafamı arkaya çevirdiğmde gördüğüm şeyle zaten korkudan titreyen bedenim yere yığıldı.

★★★

Kısa bir girişti bölümü oldu biliyorum. Zaten şu an sınav senesindeyim ve kafamı dağıtıp mutlu olmak için yazıyorum. Umarım beğenirsiniz.

Aslında sadece kendim okumak için yazacaktım fakat sonra insanların yorumlarının beni mutlu edebileceğini düşündüm.

*Yazım hataları varsa özür dilerim .

★★★