Krallığın kalesi, ayın soluk ve soğuk ışığıyla çevrili, parlayan gümüşi taşlardan inşa edilmiş gibi görünür. Bu krallık gökyüzünde, ayın yüzeyine oyulmuş ya da ayın içinden yükselen bir yapı gibidir. Ay ışığının her köşeye vurduğu bu krallık, karanlıkta parıldayan yıldız tozlarıyla dolu bir atmosfere sahiptir. Krallığın içinde, yollar ay ışığının yansıttığı ince bir sisle kaplıdır. Su kaynakları gümüş gibi akar ve göllerde ay ışığının yansımaları dans eder. Krallığın sakinleri bile bu ay krallığının bir parçası olarak, giydikleri kıyafetlerden tenlerine kadar ayın ışığını yansıtan bir parlaklığa sahiptir. Gökyüzünde devasa bir dolunay, krallığın tam üzerinde asılı durur, sanki bu krallığın gerçek efendisi gibi. Ayın büyüsü her şeyde hissedilir; sessizlik ve dinginlik krallığa hakimdir. Gecenin huzurlu ve soğuk güzelliği bu krallığın ruhunu oluşturur.Ay Krallığı'nın kasabası, bir masal diyarını andıran büyüleyici bir atmosfer sunar. Kasabanın merkezinde, gümüş rengi taşlarla döşenmiş geniş bir meydan bulunur. Meydanın ortasında, bir ay çiçeğini andıran dev bir fıskiye sürekli olarak parıldayan berrak su püskürtür. Geceleri, fıskiyenin suyu ay ışığıyla birleşerek etrafa büyüleyici bir yansıma yayar. Kasabanın sokakları dar ve kıvrımlıdır; taş döşemelerinin arasından küçük, parlak mavi yosunlar belirir ve yumuşak bir ışık yayar. Evler, beyaz ve açık gri tonlarında, kubbeli çatılarla inşa edilmiştir. Çatıların uçlarında, ay şeklinde süslemeler yer alır. Pencereler kristal gibidir ve içlerinden sürekli yumuşak bir ışık sızar, sanki içlerinde hep bir sıcaklık vardır.Dükkanlar, büyülü objeler ve özel taşlarla doludur. Bir dükkanda, yıldız tozuyla kaplanmış elbiseler satılırken, bir diğerinde ay ışığından yapılmış lambalar bulunur. İnsanlar ve diğer mistik yaratıklar sokaklarda dostça dolaşır, birbirlerine nazikçe selam verir. Kasabanın sakinleri genelde ince, zarif ve huzur dolu bir havaya sahiptir; üzerlerinde daima ay ışığını anımsatan parlak kumaşlar giyerler. Kasabanın arkasında, Ay Dağı yükselir. Gümüşi parlaklıkta bir bulut katmanıyla çevrili olan bu dağ, krallığın kalbinin attığı yer olarak kabul edilir. Kasaba halkı geceleri meydanda toplanır, büyülü enstrümanlarla şarkılar söyler ve ayın hikayelerini paylaşır. Burada zaman, yavaşça akan bir ırmak gibi, huzurla geçer.