Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Sönmüş Ay Ve Yıldız

@tezelstevenson

Yaren'in Ağızından


Ona "Sende kalabilir miyim?" demiştim beni reddetmeyeceğini biliyordum onu çok seviyorum. "Enes seni çok seviyorum biliyor musun?" of kahramanım benim. "Ama sen daha yeni sevgilinden ayrılmadın mı hiç mi sevmiyordun?" Ona olanları harfi harfine anlatmam gerekiyordu. "Enes biz 1-2 gündür değil sevgili yakın arkadaş bile değildik. Birbirimizle konuşmaz, farklı yerlerde yemek yerdik yani açıkçası beni hiç sevmemiş diye yorumladım." ardından "Şu günde artık canım sıkıldı bende söylenmeye başladım çünkü o arkadaşına yardımcı olmaya çalışırken tabi sözde. Mezuniyette de yanlışlıkla öpüşmüşler dediğim gibi onun için hiç pişman değilim peşimde koşuyor gördüğün gibi." o Sanem'e yapacağım şey Nilay ile Görkem'i de aşacak. "Cemal sündüğü zaten göt lalesi gibi bir Sanem'in peşinden koşuyor bir senin adamda vicdan olur amına koyayım." Haklıydı beyefendim benim. Üşümeye başlamıştım kitabı yarım bıraktım ve telefonla ilgilenmeye başladım. Enes bana dönüp ceketini çıkardı ve bana verdi aynı filmlerdeki gibi. "Teşekkür ederim tostum yerim seni." Hafif kızarıp saate baktım saate bakmak için telefonumu elime aldım 01.15 yazısını görünce saatin geç olduğunu gördüm hava kararmıştı fakat geç olacağını düşünmemiştim. Enes'e eve gidip gidemeyeceğimizi sordum. Oda onaylayınca evine doğru motorla gitmeye başladık yolda giderken yolda teyzemlerin koşturduğunu gördün büyük ihtimal olay vardır deyip devam ettik. Motorla giderken çalma listemden rastgele bir şarkı seçtim. "Bu kaçıncı hasretim aylardan hangi aydır? Söyle kumralım ben adını unuttuğum. Bilmem hatırlar mısın gözlerim ne renkti, söyle kumralım benim adım neydi?" Enes maalesef konserime şahit olmuştu evine geldiğimizde odası gayet düzenli ve topluydu eşyalarımı içeriye bırakıp onunla film izlemeye karar verdim ama seçtiğim şey korku filmiydi yalancıktan korkup kollarına girsem en fazla ne olurdu? Ben çapkınım herhalde. Ay kendine gel Yaren bu kadarı sana fazla 1 yıldır tanıdığım çocuğa mı kollarımı bırakacağım? "Enes Dabbe 4 açalım mı?" Bi' tık tırstı gibi. "O-olur sen nasıl istersen." Of sıçtık anam bu yakında bana sarılır korkudan sıçayım ya. Film başlayınca yanına en sevdiği oyuncağı almış kan sahnesi bile görünce yüzünü kapatıyordu. Bende onu korkutmak için mısır almaya diye gidip arkasından anırdım "VOOAH" "AGGG LAN DABBE GERÇEK OLDU HERHALDE YAREN" gülmemi tutamayıp "PUHAHAHAH lan sen bu kadar korkak mıydın?" bana korkulu gözlerle bakıp "Allah canını almasın Yaren vallaha kalpten gidiyordum salak mısın bu saatte?" Benim üzümlü kekim benim bağırmamdan korkmuştu ha vallaha bunu boğarım.


"Alo efendim yenge bir şey mi oldu bu saatte?"


-arkasından hıçkırık ve ağlama sesleri yükselirken- "Yaren, teyzen ve enişten... nasıl söylesem onlar kalp krizinden hayatlarını kaybettiler sana konum gönderiyorum o hastaneye gel acil.


"N-ne?"


Telefon elimden kayıp düştü çünkü onlar ailemden sonra bana en iyi bakan kişilerdi onları kaybetmek gerçekte beni derin yaralardı şaka olmasını bekledim ama değildi...

                                                                                                                 🌓

Gözlerimi açtığımda Enes yanımda panik bir şekilde dolaşıyordu ayıldığımı görünce hemen yanıma yanaştı. "Yaren iyi misin bir anda bayıldın hemen hastaneye getirdim seni." Teyzem ve eniştemi kaybetmiştim. "Telefonda teyzemle eniştemin kaybettiğini söylüyordu yengem bir anda oldu herhalde." elinde tuttuğu bardağı yere düşürüp. "Ne, emin misin Yaren?" Elimde olan yüzüğü kamaştırıp aklıma gelen o şeyi söyledim. "Emin değilim ama halamın bu konuda asla şaka yapacağını sanmıyorum." Panikle yeniden dolaşmaya başladı. Telefonumdan WP'ye girip halamın profiline girdim çünkü konumu gösterip acilen oraya gitmemiz gerekti. "Enes acilen bu hastaneye gitmemiz lazım." telaşla bana bakıp "Motora bin Yaren en hızlı şekilde seni götürmeye çalışacağım." Billie Eilish 'den Blue şarkısını aradım ve en sonunda buldum kulaklığımı taktım. Biraz dinlenmeye ve kafamı toparlamaya çalışmalıydım. Motora atladığımda Enes'in gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. yanağından onu öptüm ve "Üzülme minik çiçeğim her şey yoluna gelecek." diye fısıldadım. Motorun arka bölümüne uzanıp Blue'nun kalbimde yaralar bırakmasana izin vermiş bir şekilde ilerlemeye başladık. Hastaneye geldiğimizde halam beni karşılamaya gelmişti. Boynuma sarılıp ağlama başladı. Kulağımdan kulaklığımı çıkarıp hasret gidermeye odaklandım. Son zamanlarda her şey üzerine gelince insanın psikolojisi altüst oluyordu böyle en iyi örnekte bendim. Ağlamaktan gözlerim morarmıştı artık ağlayınca canım acıyordu. Halama doğru dönüp "-ağlamaklı ses tonuyla- H-hala bu nasıl olabilir daha düne kadar taptaze insanlardı yanlarında mıydınız?" Ellerini ellerimin üstüne koydu ve şunları söyledi. "Onlara kahve içmek için gitmiştik fakat eve geldiğimizde teyzen yerde kalbini tutuyordu hemen ambulansı aramıştık fakat iş işten geçmişti Yaren'im ben nasıl desem. Başımız sağ olsun kızım." İkinci bir şok geçirmeden onlara nerde olduğunu sordum ama kimse cevap vermedi. Zor tutuyorum Enes kendimi yapıştıracağım bir tane kendime. Bunca şey neden benim başıma geliyor? Allah Cemal'inde belasını versin köpek sürüsü. Bir rüyada uyanmak her şeyin kabus olduğunu hayal etmek istiyorum neden, neden, neden? Enes'in koluna sarılıp beni kurtar diye bağırmak, neden hala yaşadığımı sorgulamak istiyorum. "Enes sus ve öp beni şu an çok ihtiyacım var." Gözleri ekseninden çıkmış gibi bana bakıyordu. Daha fazla dayanamadım dudaklarım dudaklarını buldu kısa ama haz vericiydi bunca zamandır yanımdaydı o benim prensim, üzümlü kekim, tostum olmuştu onu kimsenin yerine koyamazdım ona aşıktım bunu benden çok o biliyordu. Enes korkuyla geriye doğru çekildi. Ellerim onun yanaklarında kaldı ve onu sessizce seyrettim haz duymuştu ama buna ihtiyacım vardı hiç kimse bana 1 günde iyi hissettirmemişti ama Enes bunu harfiyen yerine getirmişti. Öpüşü tatlı, istekli ve güzeldi. Hayatımda hiç bir erkekten alamayacağım kadar. Odak konumuza gelmek istedim. "Kusura bakma Enes bir anlık istekle old-" Enes birdenbire dudaklarıma yapıştı isteksiz olmadığını biliyordum yiğidim ayni performansı her zaman beklerim. "Ah, Enes keske suan bunları yaşamasaydık." Gözleri kan çanağı olmuştu ağlamaktan halama yalvarmaya başladım onları görmek istiyordum nede olsa onlar benim ailemden bir parçaydı. "Hala lütfen bak Allah rızasını icin başka birşey istemiyorum lütfen onları ölmüş olsada görmek istiyorum." Arkamdan gitme kal diyebileceğim insanları kaybetmiştim beni kimse anlayamazdı. Bir başıma ne yapacaktım bu dünyada? Halam sadece "Beni takip et Yaren." Demişti. Arkasına takılıp gitmek kaldı sadece. Az sonra Morga inecektik hayatımda hiç gitmediğim yerdi. Birini kaybetmek tarif edilemez acı veriyordu. "Hala keşke yanlarında ola bilseydik." Gözlerini silip ellerimi bağladı. "Keşke" diye içinden geçirdi. Morga girdiğimizde gorevlilere teyzemin ve enistemin ismini verdik, yerlerini gösterdiler, ve halamın neden istemediğini şimdi anladım yerini öğrendim sadece 2-3 saniye bakmaya yetti ağlama hislerim lavaboya doğru koşar adımlarla ilerledim. Tuvalette içimi boşattım çünkü gördüğüm gibi bulantı tüm vücudumu kaplamıştı. Gözlerim tepki vermeyi bırakmıştı sadece boş boşa bakıyordum. Lavabomdan çıkıp halama sarıldım anneme sarılır gibi. "Onlar cennete gitti değil mi hala, onlar bizi cennetten izliyorlar değil mi?" Halam iç çekip bana doğru sıkıca sarıldı ve beni okşadı. "Evet Yaren, onlar bizi cennetten izliyorlar." Ah, garip değil mi, en diğer verdiğiniz insanların bir anda gitmesi, kaybolası veya kokularını hatırlayamamanız? Enes'in yanına hızlı bir şekilde gittim ve gördüğüm gittiğim yaşadığım şeyleri harfi harfine anlattım beni initayla dinledi ve asla bölmedi. "Evime bırakabilir misin Enes, senden bugün çok şey istedim özür dilerim yine." Lafı ki olur diyeceğini bildiğim halde sormaktan asla bıkmadım. "Tabi Yaren yaraların daha çok yeni lafı mı olur?" Ben çiçeğimi bilmez miyim? Hızla motora doru ilerlemeye başladık. Bindiğimde Enes'e sarıldım ve boynunu öptüm. Minik bir şekilde. Oda bana dönüp yanağımdan öptü. Canım benim ya. Sanki içinde o korkulu Enes değilde korkusuz Enes vardı.

                                                                                                                 🌓

Mor sümbülüm beni eve bıraktığında dudağımdan beni öptü ve bana hoşçakal demekle yetindi ellerimi iki yana açıp bende onu selamladım. Anahtarını alıp eve doğru girdim. Telefonumu ve battaniyemi akıp oturma odasına girdim ve önceden başladığım ama devam edemediğim diziye devam ettim. Dizinin 5. Bölümünde ağır bir şekilde gözümden yaşlar akmaya başlamıştı çünkü baş karakter ilk olarak ailesini kaybetmiş, karşısından ayrılmış ve işinden kovulmuştu o zamanlar ki gibi ağır gelmeye başlayınca diziyi kapattım ve mesajlarıma baktım. Enes bana mesaj atmıştı. Hızlı bir şekilde dondum ve yazmaya başladım.

Enes Kandoğlu (WP Chat)

E. Yaren özledim seni daha 2-3 saat önce ayrıldık ama kendimi yalnız hissediyorum biraz yazışabilir miyiz?


(Görüldü)


(Yazıyor)


Y. Bende seni çok özledim tostum. Bende öylesine dizi açmıştım ama ağır gelince kapattım telefonu elime aldım.


E. Motordan senle yazışıyorum benimde canım çok sıkıldı bende biraz dolaşmaya çıktım ama aklımdan sen asla çıkmıyordun

balım.


Y. Ah, dikkat et kendine Enes motoru sürmeyi bırak istersen kenarda vesaire konuş istersen.


E. Sorun değil benim için.


Y. Tabiki sen nasıl istersen çiçeğim.


Ah, başına bir şey gelmesin teyzemlerden sonra kaldıramayacağım bir şey olurdu. Derken arama perileri geldi. Çaldırıyım açmazsa sorun olmaz. Aradığınız kişiye su anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyin. Başına bir şey mi geldi acaba yine mi arasam?

"Alo, Enes iyi misin aradım açmadın da?"


"Merhaba hanımefendi ben Ahmet sanırım sevgiliniz veya arkadaşınız kaza yapmış şu anda yerde yatıyor o yüzden kapatıp ambulansı aramam gerekiyor."


"N-ne? Beyefendi kapatmayın. Ne olmuş sevgili iyi mi?"


"Sevgiliniz beyin kanaması geçiriyor olabilir hanımefendi kapatmak zorundayım."


"Sevgiliniz beyin kanaması geçiriyor olabilir hanımefendi kapatmak zorundayım." "Sevgiliniz beyin kanaması geçiriyor olabilir hanımefendi kapatmak zorundayım." Kalbim artık iflas etmek üzere elim kolum bağlı evden oturmaktan başka yapacağım bir şey yok? Nedeni onunla yazıştım? Motor sürdüğünü söylemişti zaten kafayı mı yiyorum? Nasıl endişelenmeyeyim o benim hayatımdaki elimde tutan ilk kişiydi. Kafam zonklamaya beyinim dönmeye başladı. Odadan zorla mutfağa parol almaya gittim ama gözlerim kararmaya başlamıştı. Sürünmekten başka alacağım bir şey yoktu hemen hapi yutun soğuk duşa girmeyi akil ettim. Duşa girdiğimde diz çökmüş sadece ağlıyordum. Kalbim yerinden çıkmış adeta atmıyordu çünkü sevdiğim tüm insanların yaralanması veya ölmesi bana çok dokunmuştu. Sarılmak, sarılmak ve hiç bırakmamak kelimesi şu an anlamlı gelebilir miydi? Bence kimse için gelemezdi. Halimi benim dışımda anlayabilecek hiç kimse yoktu. Bu hayatta yalnızdım. Bu hayat benim için yan karakter olarak yazılmıştı. Hani radyoyu açtığınızda sevdiğiniz bir şarkı gelir ama 10-15 saniye sonra biter ya oydu benim hayatım.

Loading...
0%