Yeni Üyelik
9.
Bölüm

8. BÖLÜM: KAN VE ADALET

@the.zehraboga_

"Nehir gibidir insan. Derinlerinde ne saklar. Ne fırtınalar kopar, söylemez.

Sadece; sessizce akar ve gider"

-Ahmet Yesevi-

♪♪♪

 

Eşyalarımızı almıştık ve direkt olarak görev yerine doğru yola çıkmıştık artık poliscilik oynuyorduk.

 

O arabayı sürerken bende sağ koltuk prensesi gibi oturmuş yolu izliyordum asla herhangi bir şekilde muhatap bile olmuyorduk ne o ne ben iki kelime bile etmiyorduk artık daha bir kaç sene önce birbirimiz ile gülmekten zevk alan biz şimdi muhatap bile olmuyorduk birbirimiz ile.. anılarımızı unutmadım unutamam da biliyorum ancak onu sevmiyordum biliyorum onun yanında olduğum için ne heyecanlıydım ne de kalbim ağzımda atıyordu hiç biri olmuyordu dokununca bana hoşlanmıyordum iğreniyordum resmen ancak o yani Büyük Patron dokununca bile kendimden geçiyordum etkilendiğimi itiraf ediyorum ancak aşık mıyım bilmiyordum.

 

Konudan çok çıktım ilk operasyonu yapacağımız yere varmıştık peki şimdi ne olacaktı tabi ki söylenen adamı şak diye alıp getirtip konuşturacaktık hah bu benim saniyeler içinde yaptığım şeyler tabi benim yöntemlerim farklı :)

Kapının önünde ben bir taraftan Rojhat bir tarafa durduk elimizde silahlarımız mevcuttu adamlar da bir kısmı benim arkama bir kısmı ise Rojhat'ın arkasına geçmişti Rojhat kısık sesle

 

"Hadi bakalım 3 deyince dalıyoruz ve hepsini öldürüyoruz ardından gereken adamı alıp direk çıkıyoruz " dedi benim için kolaydı ben tek başıma yapabilirdim ha yapamıyor olabileceğim şeyler de vardı tabii

"Okey" dedim kısaca

"1" dedi

"2" dedim

"3" dedik aynı anda ve daldık

Herkesi her şeyi talan ettik ardından adamı aramaya başladık

 

O bi yandan arıyor ben bir yandan kulağımda ise Büyük Patron'un sesi geldi

 

"Arka odaya bak! " Dedi onu dinledim

 

Yavaş yavaş arka odaya doğru yol aldım elimde ki silahımı da dikkatli tutmaya çalışıyordum

 

"Dikkat et!" Dedi yine benim dikkatli olmam bana bişey olmaması umrunda olmalı ki böyle söylüyordu sürekli ve bana bişey olmaması için uğraşıyordu

Hapisteyken bana bugün karışan yarın yok oluyordu içerde de adamları vardı peşimden ayrılmayan adamları özellikle Derya orda görevliydi hatta bazen içim dolduğunda - ki bu sebepsiz oluyordu-

hasta rolü yapıp Doktor Derya'nın yanına gitmek istiyordum ve gidiyordum da neyse çok uzatmadan devam edelim

 

Arka odanın kapısını yavaşça açtım baktım arkası dönük bir adam vardı ve tam o sırada arkamda biri olduğunu hissettim hemen reflekslerimi kullanıp yere yatırıp kolunu ters çevirdim arkamda olan kişinin ise Rojhat olduğunu gördüm

 

"Senin burda ne işin var " dedim

"Seni etrafta göremeyince merak ettim en sonda burda olduğunu fark ettim ve yanına geldim" dedi

 

"Ve kolumu bırakır mısın çünkü feci şekilde acıyor da aaaağğ " dedi

 

"Al kolunu sakın bir daha böyle bişey yapma gördün zararlı sen çıkıyorsun" dedim

"Haklısın neyse bu kim" dedi fısıltı halinde konuşuyorduk o bağırması bile fısıltı halindeydi

 

"Ben galiba adamı buldum " dedim

 

"Buldun neyse bir anda dal ve bacağına sık!" Dedi Büyük Patron

"Beni anladıysan öksür hafifçe " dedi

*Öksürdüm*

"Güzel aferin " dedi

 

"Üç dediğimde dalıyoruz ben bacağına sıkacağım ki hareket edemesin sende esir al " dedim

"Bir iki üç " dedim ve daldık ben hemen bacağına sıktım oda arkasına geçti ve silahını tam kafasına dayadı

Adam bizi görünce korkmuşa benziyordu

 

"S-siz kimsiniz ?" Diye sordu

 

"Burda soruları ben sorarım sen kimsin ve burası kimin hemen söyle!" Diye bağırdım.

"Ben Rahim Karaman ve burası da Deniz Yaman'ın mekanı ben sadece bir kaç bişey almak için geldim." Dedi

Aklıma not ettim bu adları Rojhat ise bu isimleri telefonuna yazıyordu daha doğrusu not ediyordu.

"Salih gel buraya! " Dedi Rojhat

 

"Buyrun Komiser'im" dedi Salih

 

"Çabuk gel oğlum al şunu götürün arabaya takın kelepçeyi karakola götürün!" Dedi Rojhat

 

"Emredersiniz Komiser'im!" Dedi Salih

Ardından da adamı aldığı gibi götürdü bende silahı belime geri taktım oda aynısını yaptı kulağımda yine aynı ses

 

"İyi misiniz?" Dedi Büyük Patron

"İyiyiz" dedim kısık ama onun duyabileceği bir ses ile onların öğrenmemesi gerek yoksa iyi şeyler olmayabilirdi.

"Her şey tamam hadi çıkalım" dedi Rojhat

 

"Tamam" dedim

 

 

°°°°°°°°°

 

~ Büyük Patron 'dan ~

 

"Yes be oldu aldık bunu da !" Dedi sevinçle Emre

 

Hafiften bir gülümseme ile

 

"Evet aldık" dedim

 

"Hah Emre her bir hareketlerini inceleyin" diye de ek olarak söyledim.

Ordan çıktım odama doğru yol aldım odaya girdiğimde ise ceketimi direkt olarak koltuğa bıraktım sonra da camımın önüne geçip dışarıyı izlemeye başladım ve düşündüm geçmişimi...

"Oofffff oooofffff"

 

 

~Emre'den~

 

"Yess be başardık sonunda!" Dedim sevinçle Büyük Patron ise sadece hafiften bir gülümseme ile

"Evet başardık" demişti ancak o gülümseme daha önce olmamıştı.

 

Ne anlama geliyordu bu

Bu adamın derdi neydi

Bir kaç saat önce bana karşı bir nefreti oluştu özellikle Zehra'yı bana yakın bir şekilde görünce olan o kasılmasını gördükçe şok oluyordum neydi bütün bunlar yoksa yoksa hayır yoksa

Büyük Patron Zehra'ya Aşık mıydı???

Bunu öğrenmem gerekiyor hemde hemen.

 

Büyük Patron'un odasına çıkıp ona Zehra'dan bahsedip tepkisini ölçeceğim ne olabilir ki

 

Kapıyı çaldım ve *Gir!* Sesini duyar duymaz girdim

 

"Ne var Emre?" Dedi Büyük Patron

 

"Öğhm şey patron size bişey sormaya geldim" dedim korka korka

 

"Tamam sor sonra çık dışarı!" Dedi Büyük Patron

Hı şok olmuştum Zehra aynısını yapsaydı ona aynısını demezdi bu ilk şeyden emin oldum

 

"Eee hadi sor ne diye öyle bekliyorsun?" Dedi Büyük Patron

"Öğhm ben şey soracaktım şey soracaktım off unuttum Patron ya" Dedim

"Lan madem unutacaktın ne diye geliyorsun o zaman yanıma " dedi sinirle Büyük Patron

 

"Ş-şey ben gidiyim o zaman " dedim korkak bir şekilde

"Git git gelme sakın git!" Diye bağırdı Büyük Patron

 

O bunu dedikten sonra direkmen çıktım

Hemde gözlerim dolu dolu lavaboya gitmiştim.

 

 

•••••

 

~ Büyük Patron 'dan~

Emre sabrımı sınıyordu az kaldı onunda fişini çekeceğim.

En son ki o şeyden sonra onunda zamanı geldi diye düşündüm.

Ne yapmak istediğini aslında anlamıştım hala ona kızgın mıyım diye ölçüyordu ancak içimden bir his öyle değil diyordu

Kalbim ağrıyordu aksine bişey olmuştu biliyorum

 

Direkmen aşağı indim Emre'yi bulmaya onu bulamamıştım karşı masadan kendi kulaklığımı aldım ve açtım

 

"Zehra iyi misiniz?" Diye sordum içimden de dua ediyordum Allah'a

"Değiliz saldırıya uğradık " dedi nefes nefese kalmıştı benim güzelim

 

↓↓↓↓

 

~Zehra'dan~

 

Adamlar adamı arabaya götürdü ve karakola doğru yola çıktılar

Bizde tam o sırada gidecekken camların silah sesleri ile çatlayıp parçalanması ile direkmen ellerimizi silahlarımıza attık

Ve kendimize siper aldık.

 

"Saldırıya uğradık hemen destek ekip gönderin tekrar ediyorum saldırıya uğradık destek ekip gönderin" diyerek telsizi ile destek ekip istiyordu Rojhat

Acaba Savaş ne yapıyordu öğrenmiş miydi bizim bu durumda olduğumuzu gerçi öğrenseydi telsiz ile haberleşirdik acaba çekiyor mudur gerçi çekiyordu en son ama ne saçmalıyorum ben odaklanmam gerek

Adamlar içeriye girmişti bizde hala sıkıca silahlarımıza sarıldık ve çat çat hepsini indirmeye çalışıyorduk ve başarıyorduk da ancak zordu çok zordu şu 10 dakika içinde beter hale gelmiştik baya zordu resmen geberiyorduk

Rojhat'ın yüz ifadesi tabiri caizse

'hepinizi gebertecem o*** c**** ' diyordu

Daha sonra hızlı hızlı hepsini öldürmek için saklandığımız yerden çıktık ve hızlı bir şekilde hepsini öldürdük biri hariç tam onu vuracakken bir kurşun sesi geldi ancak bu benden değildi kimdi

Arkamı döndüm ancak keşke dönmeseydim Rojhat tam dalağından vurulmuş halde bana bakıyordu eli vurulduğu yere gitti bana baktı ben de şok içinde ona baktım sonra arkamı dönüp dann diye adamı vurdum hemde kalbinden adam direk öldü herhalde

O sırada kulağımda bir ses ve ben nefes nefese konuşuyordum

 

"Zehra iyi misiniz?" Diye sordu

Bende "değiliz saldırıya uğradık" dedim ve bir kaç saniye bekledikten sonra

"Ve Rojhat vuruldu ambulans çağırın" dedim

"Hemen destek yolluyorum sizi hastaneye götürsünler" dedi hızlı hızlı ve telsizi kapattı bir beş dakika sonra tabi ben o sırada kanı durdurmaya çalışıyorum

 

Ambulans geldi hemen Rojhat'ı aldılar ve ambulansa attılar

Bende peşlerinden ambulansa bindim kanı durdurmaya çalıştılar ve kulağımda o ses geldi

"Rojhat bey ölüyor kan durmuyor" dedi hemşire

Hemen ölü gibi durdum telsizime dokundum ve "Rojhat ölüyor Büyük Patron " dedim ve telsizi kapattım

 

Gelecek bölümden fragman:)

 

"Açılın açılın hasta geliyor

22 yaşında Polis ve ağır yaralı ölmek üzere bişey yapmamız lazım " dedi hemşire doktora

 

"Tamam acil ameliyata alın" dedi doktor ardından bana döndü ve "siz kimsiniz" dedi bende

"Arkadaşıyım" dedim

"Tamam sizde lütfen ameliyathanenin önünde bekleyin" dedi ve ameliyathaneye girdi

 

Yere çöktüm hiçbir şey yapamıyordum ardından ağzımdan şu kelimeler dök

üldü

 

"Allah'ım nolur ölmesin Ailesinin vebalini hala taşıyorum lütfen Allah'ım" diye dua ettim

 

 

Fragman bitti

 

 

                                 SON 

 

Loading...
0%