@the_deardiary
|
Kızlarla bir süre sohbet edip, yemek yedikten sonra, tam kalktığımız sırada lisa masaya para bıraktı ve hemen peşimizden geldi. Ben ise onu durdurdum ve “Lisa niye böyle şeyler yapıyorsun, bırak bir kerede ben vereyim olmuyor böyle!” Dedim ve dememle lisa’nın azımı kapatması bir oldu. Daha sonrada artık pes ederek soyunma odasına indik ve hemen patenlerimizi alarak, tekrar sahanın yanındaki küçük kulise benzeyen jimnastik alanına geldik ve buz patenlerimizim çeliklerini temizlemeye başladık. Herkes önce kendi patenlerinin çeliklerini çıkardı ve sırayla silip, kurulayıp geri taktık. Zorlansakta en sonunda başardık. Mandy “İşte kadın gücü!” Diye bağırdı, ve gülüştük. Sonrada patenlerimizi bağlayarak, hemen odadan çıktık ve piste doğru ilerlemeye başladık. Ama arkamızdaki bağırış sesleri bizi durdurdu. Kavga ediyorlardı ‘max ve gabriel’ diğer takımla, tanımadığımız insanlarla kavga ediyorlardı. Bizde boş durmadık ve tabi ki de arkadaşlarımızın arkasında durduk. Kavganın nedenini öğrenmemiştik bile ama olsun onlar bizim arkadaşlarımızdı. Gabriel hariç. ... Kavga yaklaşık olarak beş dakika kadar sürdü. Ama en sonunda koçlardan iki tanesi gelip bizleri ayırdı. Koçlardan bir tanesi; Kaslı, kumral saçlı, yeşil gözlü, uzun boylu, şık ama sıkı kaslarını belli eden kıyafetler giymişti. Diğeri ise; Orta boylu, siyah saçlı, kahverengi gözlü, hafif sakallı, kaslı, bol giyinmiş biriydi. Kavga bittikten sonra ise hepimiz piste geçtik ve kaymaya başladık. Koçlar henüz ortalıkta yoktu, bende kızların yanına gittim ve biraz konuştuk. Ardından da koçlar piste doğru yürümeye başladılar ama bir yanlışlık vardı, beş değil altı koç gelmişti. Zaten beş tanesini tanıyorduk. Ekibin diğer koçlarıydı. Ama biri hariçti. Biraz bekledik ve yeni gelen koç beni yanına çağırdı. Ve “Selam, emily sen olmalısın değil mi?” Dedi ve bende kafa salladım. “Ben senin yeni koçunum, adım chick ve merak etme ailenle görüştüm.” Chick yutkundu ve devam etti “Hazırsan başlayalım mı?” Nefesimi tuttum ve gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi büyüdü. Ardından da yavaşça tuttuğum nefesimi alıp, verdim ve daha demin ki kavgayı ayıran koçun bu olduğunu fark ettim. Sonrada kendime gelince kafa salladım ve pistin üzerinde yavaşça, sanki ilk defa kayıyormuş gibi sürüklendim. Koç ise bunu beğenmemiş olsa ki, yanıma geldi ve piste çıkarak bana aklındaki kareografileri anlattı ve sonrada ellerimi tutarak bir kaç hareket gösterdi. Beraber yaptık. Sonrada ellerimi bıraktı ve o soğuk damarlarının ayrıldığını hissettim. Yavaşça gösterdiği hareketleri yapmaya çalıştım ve bir kaçını başarmıştım. Zaten toplamda altı hareket göstermişti. Biraz daha çalıştıktan sonra, kafamı kaldırdım ve gabriel’in beni izlediğini gördüm. Ardından da bende hemen ona tiksindirici bir bakış atarak kafamı başka yöne doğru çevirdim. Ama o hala beni izliyordu. Rahatsız olmuştum. Ama zaten kendi kötü kaderini kendisi yazmıştı. Partneri olan astrid’i düşürmüştü. Hemde onu elbisesinden tutarak daha da fazla yaralamıştı. Galiba kızın ayağı ve beli yaralanmıştı. Yani ben uzaktan öyle görmüştüm. Sonrada astrid ve gabriel’in koçu olan carla astrid’i hastaneye götürmüş ve ailesine haber vermişti. Ama gabriel’de tık bile yoktu. Pistin dışına çıkmasına rağmen, hala yeni koçum olan chick’i izliyordu. Ama ne chick nede ben gabriel’i takmıyorduk. ... Ama galiba chick bir süre sonra şüphelenmişti ve bana “Bu senin sevgilin mi?” Diye sordu. Beni de ilk günden şoka uğratıyordu “Hayır tabi ki de, ona kim bakar ki?” Dedim ve beraber gülüştük. Ardından da pistten indim ve chick’in yanına giderek herkesi ona tanıttım. “Bak chick, bu lisa ve mandy onlar benim en yakın arkadaşlarım ve biz aynı okuldayız, bunlarda erkekler ‘Max ve Gabriel’ bunlarda bizimle aynı okulda ama gelende görüşmeyiz, sadece zor durumda kaldığımızda ki bu çok nadir olur.” Chick bayağa bir güldü bu cümlemden sonra. Ve bende ona eşlik ettim. Chick gülmeyi bırakınca bir süre sonra sordu, “Peki o neden seni kıskandı?” Uüzümü ekşittim ve “Kıskanmak mı ne cüretle benim hiçbir şeyim değil ki!” Diye bağırdım. Biraz fazla yükselmiştim. Chick ise sırıttı ve “Bu duyguyu tanırım emily, bende zamanında böyleydim maalesef.” Dedi ve beni iyice korkuttu. “Yapma lütfen chick, ben ona hayatta bakmam!” Dedim ve chick “Peki tamam emily sen inanma ama bu bir gerçek bir gün sende göreceksin.” Dedi ve sustu. İkimizde sustuk.
|
0% |