Yeni Üyelik
17.
Bölüm

16. Bölüm

@the_deardiary

Her şey bittikten sonra artık arkadaşlarımız eve gidecekti. Ama gabriel benimle konuşmak istediğini söyledi ve hepsini gönderdi. Ve arabanın anahtarını da austin’e vererek amber’i eve bırakmasını daha sonrasında da kendi eve gitmesini istedi.

Kendisi nasıl eve gidecekti bunun hakkında hiçbir fikrimiz yoktu, ama zaten bu bizim sorunumuz değildi. Gabriel’le hiç konuşmak istemesem de mecburen birkaç dakika konuşmayı kabul ettim.

Beni balkona çağırdı. Mandy’nin annesinin evinde bir balkonu vardı. Mutfak tarafında oraya gittik ve kimse yoktu,

Oturduk ve biraz konuşacağını söyledi, birkaç dakika sözlerini toparlamasını bekledim. Yutkundu, öksürdü tekrar ve tekrar, biraz uzun sürmüştü. Ama sonunda konuşmaya girmişti.

“Emily biliyorsun ki, partnerim sakatlandı ve doktorun dediğine göre bir buçuk yıl kadar buz pateni yapamayacakmış. Bende tek kaldığım için hem kareografileri yapamıyorum, hem de tek başıma başaramam.” Yutkundu o sırada da ben biraz konuştum. “Partnerine yazık olmuş, onun için üzüldüm. Ama senin için asla üzülmeyeceğimi biliyorsun gabriel!” Gabriel kafa salladı ve devam etmeyi bekledi.

“Biliyorum ama buna gerçekten ihtiyacım var, başka hiç kimse yok. Biliyorum bunca zamandır birbirimize düşmanız birbirimizden nefret Her ediyoruz, elimde olsa yalan değil seni boğazlayabilirim. Ama, bir kadına el kaldıracak kadarda karaktersiz değilim.” Sanırım benden cevap bekliyordu. “Evet bu konuda haklısın bu yönünü seviyor olabilirim, senden nefret etsem bile.” Sırıttı “Hemen havalara girme!” Kafasını yukarı aşağı yavaşça salladı ve devam etmek için öksürdü...

“Peki, tamam ama bence bir düşün Emily, çünkü gerçekten sana ihtiyacı var. Bu ikimiz için de en iyi seçenek. Yoksa üzgünüm çünkü eğitmenler benim için bir partner seçecek. Bence kendi isteğinle bu teklifi kabul etmen en doğru seçim olur senin içinde.” Yutkundu ve demirlere tutunarak ayağa kalktı.

Onu görünce bende hemen ayaklandım ve elini bana doğru uzattı. Garipsemiştim, onun bir kankası ya da erkek ağzıyla ‘agası’ değildim. Ama yine de eli havada kalmaması açısından elimi eline doğru uzattım ve elini sıktım. Şaşırdı ve “Güzel, aynı zamanda da güçlüsün!” Dedi ve tekrar o sırıtışını takındı.

Sanırım ne zaman, nerde, ne yapmasını bilen biriydi ama bu ona karşı olan öfkemi dindirmiyordu. Sadece bir düşünceydi.

Sonrada beraber kapıya doğru yürüdük o sırada da bana döndü ve “İyi geceler ‘She hulk” dedi. Bu kelime sırıtmama neden olmuştu.

Sonrada kendime sordum “Nereden biliyordu ki?” O da bana “Neyi” diye sordu. Ve bende fazla kafayı yediğimi düşünerek sustum. Ama o susmadı.

“She hulk izlediğini!” Dedi ve bende yine aynı anda iki işi idare etmek zorundaydım. Önce gabriel’i gönderdim sonrada iç sesime bir cevap oldum. “Çünkü tüm dünyaca ünlü bir dizi ve film’de ondan!” Diye bağırmıştım birazcık “Birazcık?” Yine bir iç ses daha. “Tamam kabul ediyorum biraz fazla.” Ama bu sefer gerçekten haklıydı sanırım çünkü sesim lisa’yı uyandırmaya yetmişti.

Artık tüm bunlara son verme zamanıydı. Önce balkonu kitledim. Sonrada salona, yatağıma geçtim ve telefonumu koltuktan alarak yatağa girdim. Yorganı üzerime değil başıma kadar çekmiştim bu sefer, çünkü hava daha da soğumuştu. Sanırım hasta olmak artık kaçınılmazdı.

Ve uykuda öyle.

 

 

Loading...
0%