Austin’in attığı konuma vardığımızda, herkes içeride eyleniyordu bizde önce erkeklerle buluştuk ve kostümleriyle birazcık dalga geçtik. “Bu ne, 0,3 yaş grubu mu burası?” Lisa sırıttı ve mandy ise gülmemeye çalışıyordu. Ama ben saklamadan yirmi dört dişimide birden gösterdim.

Ve gabriel bana dönerek “Ha ha ha çok komiksiniz yürüyün içeri hadi artık.” Dedi ve hepimiz sırayla içeri girmeye başladık. Çift şeklinde.

Ve gabriel’de bundan yararlanarak yanıma geldi. “Peri tozum harika görünüyorsun.” Dedi ve sırıttı.

Sonrada bir anda koluma girdi. Bende o anın şokuyla ve sıranın bize gelmesiyle, gabriel’i bozmadım ve içeri doğru geçtik.

Kapıda bizi austin karşıladı ve yine bizi yerimize o götürdü. Daha sonrada göz kırpışarak anlaştık, ve austin gidince aynı anda lisa ve mandy bana döndü ve “Bu ne iş?” Diye sordular ve bende cevap vermeyince, lisa kaşlarını çatarak “Ne yapıyor bu!” Diye bağırdı ve bana kızdı.

Daha sonrada söz hakkı doğdu bana ve bende “Bir şey yok, sakin olun lütfen!” Dedim ve sırıttım.

“Bir şey yok öyle mi?” Dedi lisa alay eder gibi “Evet!” Dedim ve hepsini susturarak geceye bıraktım kendimi. Ama lisa, bana hala inanmıyordu.

Biraz göz gezdirdikten sonra erkekleri fark ettim. Onlarda önümüzdeki bir masaya geçerek beraber takılıyorlardı.

Ama çok geçmeden, hepimiz bir araya geldik ve masaları birleştirdik.

 ...

Masalar birleştiği sırada mandy bana yaklaştı ve “Özlemlerimize dayanamadılar.” Dedi ve biraz sesli gülüştük.

Sonrada hep beraber biraz oturduk ve tekrar ciddiyetimizi takındık. Erkekler ise bize espiri yapmaya çalışıyordu, ama daha çok şapşala benziyorlardı. Özellikle de gabriel.

Biraz zaman geçtikten sonra arthur yanımıza geldi ve “Beni niye beklemediniz?” Diye sordu erkeklere ve biraz bozuldu. Sonra da bir şekilde toparlamaya çalıştık. Ve hep beraber partiye ayak uydurmaya başladık. Ama austin ortada yoktu.

Müzik başladıktan sonra austin yanımıza geldi. Ve lisa “İti an çomağı hazırla!” Dedi ve kafasını başka tarafa çevirdi.

Sonrada austin bizleri de kaldırarak dans etmeye başladık. Ama lisa hariç, bir süre sonra austin, lisa’yı tek gördüğü anda yanına sırnaştı ve “Güzel prenses, bana bu dansı lütfeder misin?” Diye sordu.

Lisa ise austin’nin ayağına basarak sinirle austin’i yanından gönderdi, ve derin bir nefes aldı. Ardından da benim zorumla beraber hemen kalkarak yanıma geldi. Ve müziğe ritmine kendimizi bıraktık.

Ve hep beraber dans etmeye başladık.

Tinkerbell, malafiz, cho change, kara kedi, bumblebee, draco malfoy, hepimiz bir karakter olarak sahnedeydik. Herkes çok komik ve eğlenceliydi.

 ...

Parti bittiği sırada herkes dağılıyordu, ama biz hala austin’nin yanındaydık. Ve tüm ekip austin’den nefret ediyordu, ama yine de mecburen buradalardı. Sonuç olarak araba benimdi ve hepimiz bir ekiptik. Ve kızları tek bırakamazlardı nede olsa onlar ERKEKLER ya, kendilerini bir şey sanıyorlar.

Ve austin’de gelerek hep beraber çıktık.

Ve sırayla herkesi eve bıraktıktan sonra, sıra mandy’e gelmişti ve beraber bize geçtik. Bu gecede bizde kalacaktık. Sıra bizim evdeydi, ama lisa maalesef gitmek zorundaydı, annesi iyi değildi. Ama bizim yine de dileklerimiz onunlaydı.

Bizde bizim eve giderek, odama geçtik ve biraz oyalandık, ‘saç, makyaj, elbiseler vs.’ Konuştuk ve sonrada beraber yataklarımızı yaparak, biraz oturduk ve dedikodu yaptık.

Ama sonra aklımıza yarın ki dersler ve benim yarın sabah erkenden gidip çalışacağım geldiği için, hemen uyumaya koyulduk. Ama önce lisa’ya bir mesaj yolladım.

“Lisa annen ne durumda? Umarım iyisindir, iyi geceler yarın görüşürüz.” Yazdım ve telefonu kapatarak komidinin üzerine bıraktım. Ardından da yorganımı üzerime çekerek, arkaya ‘duvara’ doğru döndüm ve gözlerimi yumdum.

*Bir yeni mesaj*

 ...