@the_deardiary
|
Ertesi sabah uyandığımda saat 5,20 gibiydi ve benim 6,30 gibi pastanede olamam gerekiyordu, ama ben ise hala yataktaydım ve telefonda oyalanıyordum. O sırada bir yeni mesaj geldiğini gördüm ve içine basarak mesajı okudum “İyiyiz, teşekkürler emily yarın sahada görüşürüz!” Mesajı yazan lisay’dı. Büyük ihtimalle dün gece yazdığım mesaja cevap olarak yazmıştı. Ama şu an bunu düşünemezdim, çünkü işe geç kalacaktım, bu yüzden de hemen yataktan kalktım ve hazırlanmaya başladım. Önce bir duş aldım ve yeni kıyafetlerimi giyindim. Genel olarak pastel ve açık ana renk tonlarını seçerdim. Çünkü bana daha çok uyuyordu ve kendi üzerimde beğeniyordum. Ve bu günde beyaz benekli çoraplarımın üzerine sık bir pastel mavisi ama üzerinde yine beyaz detaylar olan bir elbise geçirdim. Çünkü iş yerinden çıkar çıkmaz buz pistine gidecektim ve üzerimi değiştirmek çok uzun süreceği için, hiç uğraşmak istemedim ve böyle konbinlemiştim. Hemen çantamı ve bavulumu alarak evden çıktım ve mandy’e bir not bıraktım. “Mandy günaydın, bugün işim erken başlıyordu bu yüzden de erken kaçtım biraz, ama merak etme annemler evde yok rahat rahat takıla bilirsin. Yemek ye keyfine bak yani işte, kendi evinmiş gibi. Seni seviyorum (Yazan: EMİLY GRİYMOYS)” Daha sonrada arabama binerek pastaneye doğru yol aldım. Etraf bom boştu sadece ben ve kar taneleri vardık. He birde en yakın arkadaşım ‘Pufy’ kendisi bir süs köpeğiydi. Ama beni en iyi anlayan ve dinleyen kişi oydu. Gerçi bunun konuşmaması ve duygular hissedememesi ile ilgisi olduğunu düşünüyorum ama her neyse sonuç olarak ben en iyi arkadaşımdı kendisi. Bir süre daha sıkıldım ve kendime bir şarkı açmak için radyonun tuşuna bastım, ama her bastığımda sanki zamanda geriye gidiyorduk. Her basışımda daha da eski ve tarzıma uymayan yeni neslin deyişiyle ‘Cringe’ şarkılardı. Bir süre geçtikten sonra baş edemedim şarkıyı değiştirerek telefonuma bağladım. İşte şimdi istediğim gibi olmuştu. Yolun sonuna geldiğimde ise önce telefonumu kapatarak çantama attım ve hemen arabanın anahtarını çıkararak, arabadan indim. Sonrada hemen sağımı ve solumu kontrol ederek pastaneye doğru ilerledim. Ve hemen içeri dalarak önce sonay’a selam verdim, sonrada önlüğümü takarak iş başı yaptım. İlk olarak masların tozunu aldım. Sonrada sonay’la yer değiştirdik ve ben müşterilerle ilgilenmeye başladım, ama bugün herkesin üzerinde bir gerginlik ve sinir vardı. Ben ise aksine enerjiktim, ama taki arkamdaki kadının sesini duyana kadar “(Nirç sesi*) Yazık yazık gençler ölmüş kıza bak, kısacık elbise giymiş gelmiş sözde çalışıyor.” Dedi ve sabrımın sonuna geldi. Ben ise hemen son müşteriylede ilgilenerek yanlarına gittim ve inadına daha çok gözlerine girmeye uğraştım. Gıcıklıktı onların yaptığı gibi. “Kişi kendinden bilir işi” Diyerek sırıttım içinden, ve sonrada yerden çöpü alarak kalktım ve giderek onu attım. Ardından da hemen telefonumu elime aldım ve karşılarına geçerek oturdum. Sadece 10 dakika bile değildi. Artık o kadar sinirlenmiştim ki son raddeme geldiği için erkek arkadaşım varmış gibi yapmaya başlamıştım. Ve tamda i sırada yeni bir müşteri girmişti içeri, ve bende hemen kalkarak tekrar tezgaha geçtim. Gelen müşteri gayette havalıydı, önce siyah gözlüğünü çıkardı, sonrada aynı bir kaya gibi duran saçlarını düzeltti ve bana bakarak “Selam peri tozu.” Dedi. Gelen sesin sahibini tanıyordum. Hemen döndüm ve gabriel’in o iblis yüzünü gördüm. “Ne işin var senin burda‽” Diye biraz çıkmıştım gabriel’e ama sonra kadınlar geldi aklıma ve gabriel’in sevgilim rolünü oynaması için zorladım. O ise zaten dünden razı olduğu için hemen kabul etti ve beş yaşındaki bir çocuk eğlenmeye başladı. Önce balkona geçti ve o kadınların arkasındaki masaya geçerek oturdu ve bende biraz sonra siparişini götürdüm ve oturup biraz rol yaptık. “E ne yapıyorsun peri kızı?” Diye sordu gabriel ama kadın tekrar bana bakınca düzelttim ve önce gabriel’in elini tuttum sonrada biraz daha ileri giderek ona cevap verdim. İğrenerek “İyiyim sen nasılsın aşkım?” Diye sordum ve o anda kendimden iğrendim, ölmek istiyordum. Gabriel bu işten zevk alıyor gibiydi. O tam bir iblisti. “Öhem öhem*” mesajımı anlayan gabriel ikimizinde iğreneceği ama sevgililerin hep yaptığı o yapış yapış hareketleri yapmaya başladı. Çünkü şu an biz bir sevgiliydik, iğrençti. Biraz daha zaman geçirdikten sonra, hem yeni müşteriler geldi, hemde o kadınlar kalktığı için bu oyununda sonuna gelmiştik. Gabriel’in kulağına yavaşça yaklaştım ve “Üzgünüm bebeğim, oyun sona erdi şimdi kalk buradan hemen, *GAME OVER*” Dedim ve gabriel sesli bir şekilde yutkunarak biraz sonra kalktı ve pastaneyi hemen terk etti. Ve herkes gidince ben ise normal bir şekilde, normal bir genç kız gibi hayatıma devam etmeye başladım. Ama maalesef sonay’ın diline dolanmıştım. Asla değişmeyecekti, o da tam bir çocuk gibiydi. Ama artık başa gelen çekilecekti.
|
0% |