@the_deardiary
|
... Yeni bir güne uyanırken grubumuzun iç içe girdiğini görmekten yorulmuştuk, yine aynı sebepti “Katil!” Lizge’de bunun üzerine grubu dizginlemenin tek yolunu yazdı “Hep beraber bir araya gelirsek, başarabiliriz.” Ve artık işler eskisi gibi değildi. Herkes benden bir cevap bekliyordu ve bende gerekeni yaptım “Tabii, lizge haklı hadi hepiniz benim evime gelin ” yazdım ve yolladım. Daha sonra ise hepsi bize en yakın tarihi ve saati ayarlayarak uçak bileti buldular. ‘AYNADANODA: Ankara’dan, new york’a yarın sabah 9.40’a bulmuştu. ‘PİLOTOGUZ: Paris’ten, new york’a yarın gece 00.35’e bulmuştu. ‘SÜSLÜPAPATYA: Londra’dan, new york’a bu gece 04.20’e bulmuştu. Ve son olarak ‘TAMARA: İspanya’dan, new york’a iki gece sonra öğleden sonra 16.28’e bulmuştu.’ Ve işte o an her şey bir çözüme kavuşacaktı. Ancak bir sorun vardı. Aynadanoda, ankara’da yaşıyordu ve new york’a gelebilmesi için pasaport çıkarmasını beklemek zorundaydık. Bende hemen yazdım, “Aynadanoda biz buradan biraz bile olsa pasaport için yardım edeceğiz sende şimdi başvurunu yap, geri kalanlar ise biletini alarak gelsin biz sizi saatiniz gelince hava alanının ordan alacağız.” Ve bu cümleden sonra artık tüm kargaşa bir son bulmuştu, ama şimdi ise sıra bizim kargaşamızdaydı. ... Ertesi gün uyandığımızda ilk arkadaşımızı almaya yola çıktık. İlk gelen kişi ‘SÜSLUPAPATYA’ oldu. Bizde onu aldık ve eve geçtik, kızlar otururken bende kahvaltıyı hazırladım ve hep beraber kahvaltı yaparken düşünmeye başladık. Ama sonuç yine aynıydı. ve malesef bide bizim yüzümüzden nazda sevgilisi ile kavga etmişti. Negatiflikleri bıraktıkça, negatiflikler bizi bırakmıyordu. Ama biz savaşmak için gelmiştik. Ve diğerleride bize gelmişti. Ancak tamara hariç o bizi satmıştı ve bir daha da aramıza katılamayacaktı. Bizde durum böyle olunca kendimiz bir yol aramaya başladık. “Evet ilk olarak bir plan yapmalıyız.” Başıyla beni onaylayan oğuz ayağa kalktı ve eline bir tahta çubuk alarak beni oturttu ve konuşmayı devraldı. “Evet arkadaşlarım, bugün burada katil ’BEYİ’ yada ‘BAYANI' aramak için toplanmış bulunmaktayız.” Yutkundu ve sırıttı ve bana göz kırparak devam etmeye hazırlandı. “Elimde sayılı vakit ve sayılı ipuçları var." Lizge’yi kaldırdı ve devam etti. ”İşte ipucumuz ve işte saatimiz.” Diyerek bu sıcakların ortasında pencereyi açmaya gitti. Bizde o sırada kafamızı dinledik ve oğuz’un gelmesini bekledik. Çünkü hepimiz onun bu şamatrak konuşmasını merak ediyorduk. Ama o anlaşılan pes etmişti, bunu anlayınca tekrar görevi üstlendim. ... Ve konuşma bittiğinde ise hemen uykuya geçtik çünkü yarın işimiz vardı. Bu yüzden de uyumam ız gerekiyordu. |
0% |