@the_deardiary
|
Arda’nın azından... Kulaklığımı kulağıma geçirdim ve kafamı yatağımın başlığını yasladım. Ve tamda o sırada, telefonumun ekranında bir mesaj bildirimi belirdi. Yazan kişi, sanal arkadaşımdı. ‘Gülbahcesidikeni’ Arda bugün bir çocukla tanıştım ve bana numarasını verdi ve bana sadece “Gece yazacaksın!” dedi. “Ne yapmalıyım sence?” yazıyordu mesajda. Kalbimin paramparça, olduğunu hissetmiştim. Telefonu korkuyla elime aldım ve gül bahçemin profiline tıkladım, daha sonra ise telefonu göğsümün arasına koyarak, sola doğru döndüm ve ayaklarımı kendime çektim. İçimde sadece tek bir ses yankılanıyordu. "Kahraman çoğu zaman pelerinli ve kaslı olurlar, ama benim kahramanım. Her zaman sadece gözlük takar." Tekrar ve tekrar. ... Ertesi sabah, uyandığımda üzerimin açık ve telefonumun alınmadığını fark ettiğimde içimi bir korku sarmıştı. Çünkü babam buna asla izin vermezdi. Hemen doğruldum ve telefonumun ekranını açtım, gelen tam tamına 101 mesaj vardı. Çoğu hattağa hepsi gizemden, yani gül bahçesindendi. Ama geriye kalan 2 mesaj yoktu, bildirim var. Mesaj yok. En sonunda pes ederek telefonu yatağın yanına bıraktım ve kulaklığımı kapattım. Gece yatağımda unutunca şarjı bitmişti. Tüm bu işlerinden sonra ise, annemlere bakmaya gittim. Ama ikiside evde değildi. Ve tamda o anda telefonum çalmıştı. Gülhançesidikeni gelen arama... Bu zamana kadar sadece 2 defa sesli konuşmuştuk, ama bu sefer hem görüntülü, hemde 3’üncü konuşmamız olacaktı. Ama cesaret edemedim. Hepsi benim hatamdı. Ardından da tekrar bir arama gelmişti, ama bu bilinmeyen bir numaraydı. Açtım ve ses gelmesini bekledim. “Merhaba arda...” gelen sesi tanıyordum. Telefon elimden kayarak yere düşünce, bende kendimi yere bıraktım ve telefonu tekrar alarak ses verdim. “Lizge.” Yutkundum ve sessizce göz yaşlarımı bıraktım. Çünkü lizge bana umut getiriyordu. Katil olmama rağmen bile. “Arda özür dilerim ama...” 1...2... Ve ...3 dünya asla mutlu olabileceğimiz bir yer değildi. |
0% |