@the_deardiary
|
O Sabah uyandım da her şeyin daha farklı olacağını biliyordum. Hemen hazırlandım; çantamı koluma taktım, kulaklığımı boynuma geçirdim ve telefonumu arka cebime koyarak evden çıktım.
Lizge’nin çalıştığı yere doğru gidebilen sadece taksiler olduğu için, parama kıyarak bir taksiye bindim ve lizge’nin ofisine doğru yola koyuldum.
‘Vazgeçmişlikler bürosu’
Yolda giderken kulaklığımı kulağıma geçirdim ve bir şarkı açtım ama tamda o sırada lizge beni aradı.
“Efendim lizge?” Diye sordum telefonu açar açmaz.
“Yola çıkıp çıkmadığını merak ettim, umarım yolu karıştırmamışsındır.” Yutkundum. Beni bir çelişkiye sokmuştu, ama yok emindim.
“Evet, evet eminim. Geliyorum.” Ve lizge bu sözlerimden sonra sadece”Tamam.” Diyerek telefonu kapadı.
Ben ise tekrar şarkımı açarak yolu izlemeye devam ettim.
Yaklaşık beş dakika sonunda büroya ulaşmıştık. Bende hemen taksiden indim ve büronun girişine hızlı adımlarla ilerledim. Lizge beni camdan izliyordu, bunu anlamak benim için çokta zor değildi.
Ve içeri girdiğimde ise hemen lizge’nin görevlisi beni tanıdı. Ardından da lizgeye haber vererek, beni odaya götürdü.
Odaya girdiğimde yine aynı ve korkulu hissediyordum.
Ama, lizge beni yatıştırmayı iyi biliyordu. Yanına gittiğimde bana koltuğu işaret ederek oturmamı söyledi bir süre konuştuk ve aşağıdan Bir Çığlık sesinin gelmesiyle konuşmamız yarıda kaldı geri neredeyse hep iki-üç saniye olmuştu
Lizge bana duymamı ve aşağı inip bakacağını söyledi. Ama ben, duramadım kapıya çıktım ve merdivenlerden aşağıya izledim. Çığlık atıyorlardı, herkes bir heyecanla, korku içerisindeydi. Ama ben bunun ne heyecan, nede korku olmadığını biliyorum, bunu tek bir açıklaması vardı. Katil geri dönmüştü ve bizim peşimizdeydi.
Lizge yukarı çıktığında, hemen eşyalarımı toplamamı söyledi. Bende oturdum koltuğun, karşısındaki koltuktan çantamı ve kulaklığımı alarak, durdum ve odayı gözden geçirdim. Ardından da lizge’nin paltosunu aldım ve beraber odadan çıktık. Beni yatıştırmaya ve korkusunu gizlemeye çalışıyordu.
İş yerinden çıktıktan birkaç dakika sonra, müdürün yaralandığının mesajını aldık ve lizge gibi işe yeni başlayan çoğu insanın işsiz kaldığını ve işten çıkarıldığını söylediler.
Bu üzücüydü lizge bu çöküşün ardından eve gitmek istediğini söyledi, seansımıza daha başlamamıştık bile, ama onu anlayabiliyordum. Bu gerçekten zordu, benim yüzümden ölmüştü herkes. Herkes benim yüzümden işsiz kalmıştı, her şey benim hatamdı kendimi tekrardan katil gibi hissediyordum. Yıllar sonra.
Ve kulaklığımı tekrar kullanma geçirerek eve doğru yol aldım. Eve gitmek birkaç dakikamı almıştı, çünkü o kadar hızlı yürüyordum ki daha önce hiç bu kadar kemiklerimin ağrıdığını ve zayıf olsam bile karnıma bu kadar şiddetli bir ağrı girdiğini ilk defa hissediyorum.
Eve geldiğimde ise siz gelen bir cevapsız arama ve üç mesaj almıştım.
1. “Eve gidebildin mi? Umarım iyisindir.”
2. “Nasıl hissediyorsun? Umarım iyisindir. Lütfen kendini suçlu hissetme, kader bu. Ne zaman, ne olacağını kimse bilemez. Lütfen bana geri dön.
3. “Neden telefonumu açmıyorsun? Müsait olduğunda, geri dön.”
Mesajları okuduktan sonra telefonu kapattım ve yatağıma fırlatarak, üzerimi değiştirmek için kapıyı kapattım ve kapının arkasına kıyafetlerimi alarak, yatağın üzerine fırlattım.
Üzerimi değiştirdikten sonra, kulaklığımı tekrar kulağıma geçirdim ve uzun bir uykuya dalmak için bir şarkı açtım.
Ama o anda anladım ki lizge’ye bir cevap vermem gerekiyor. Hemen telefonumu tekrar açtım ve whatsapp’a girdim. Ancak yapabildiğim tek şey lizge’nin isminin üzerine basabilmekti. Ne yazacağımı bilmez bir halde boşluk içerisinde süzülüyordum.
Ve tamda o anda yeni bir mesaj gelmişti.
‘Gülhançesidikeni’ninden bir yeni mesaj:’
“Arda biliyorum bana kızgınsın, ama lütfen beni affet ve eğer bu mesajımı okuyorsan lütfen bana geri dön. Yaptığım hatanın farkındayım, ama seninle konuşmam gerekiyor.” Mesajı okuduktan sonra lizge’ye mesaj atmaya karar vermiştim tekrar geri tuşuna basarak lizgenin ismine girdim ve sohbete tıkladım.
“İyiyim, eve geldim. Arkadaşımla konuşuyordum.” Biraz düşündüm ve mesajı gönder tuşuna bastım ama o anda anladım ki aslında o arkadaşım değildi hoşlandığım kızdı.
Ve mesajı silerek tekrar yazmaya karar verdim. “İyiyim, eve geldim. Kız arkadaşımla konuşuyordum, o yüzden geri dönemedim özür dilerim.” Ve mesajı bu sefer silinmemek üzere geri gönderdim. Ardından da telefonu kapatarak uykuya daldım. |
0% |