@the_deardiary
|
Akşam yemeği için hazırlanıp dışarı çıkacağım sırada, lige bana geri döndü.
Ancak telefonunu açabilecek yüzüm yoktu, bu yüzden de gecenin bitmesini ve ayrılmayı bekledim.
Gece boyunca beni pek çok kez aradı.
Ama ben ona geri dönemedim. Eve geldiğim sırada ise hala benden mesaj almak, ya da benden bir arama almayı bekliyordu.
Artık karar verdim ve onu bu sefer aradım.
Telefonu açar, açmaz bana bir sürü şey saymaya başladı. Ama hiçbirini dinlememiştim ve onu susturarak tek bir şey söylemiştim. Daha doğrusu en azından tek bir şey söylemeyi cüret edebilmiştim.
“Lizge biliyorum bana kırgınsın, telefonlarını açmıyorum uzun süredir seninle görüşmüyorum ama sana bir şey söylemem gerekiyor.” Durdum ve sadece lizge’nin o ela gözlerini izlemeye başladım.
Lizge biraz işkillenerek “Eee?” Diye devam etmemi bekledi.
Ben ise zeynep'e yaptıklarımı düşünerek lizge'ye bir açıklama yapmaya karar verdim.
"Hatırlıyor musun mezuniyette bir genç öldürülmüştü..." Lizge sözümü keserek gözlerini kapattı.
Ve "Evet, hatırlıyorum. Zuhal!" Gözleri kapalı olmasına rağmen onu görebiliyordum. Gözlerindeki yaşları ve o trajediyi.
"He işte o gün zuhal’in ölümüne ben sebep olmuştum!" Yutkunamadım ve sadece telefonu kapattım.
Ardından lizge'den gelen yüzlerce mesaj ve bir kaç arama...
Telefonu komple kapatarak, yatağımın altına fırlattım. Ve bende hazırlanarak yarın ki uçağın için bavulumu hazırladım. Artık buralardan gidiyordum, ben buradayken her yer daha tehlikeliydi.
Çantamı sırtıma geçirdim, bavulumun kolunu açtım ve odanın kapısına kadar yürüdüm. Ardından da arkamı dönerek, gözyaşlarımın akmasını dinledim.
Tam da o sırada kapım çaldı ve arkamı dönerek kapıyı araladım. "Liz-lizge‽"
Lizge söyledi mi bile dinlemeden, boynuma atlayarak "S**** mısın sen?" niye sordu, tüm siniriyle.
Ardından da beni kapıdan başlayarak odamın sonuna kadar iteklemeye ve çekmiştirmeye başladı. "Bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum."
Lizge durarak "Sen, gerçekten iyi değilsin! Oğlum farkında mısın, bana katil olduğunu ve canına kıyacağını söylüyorsun!"
"Evet farkındayım, ve buna mecburum. Senin için!" Dedim ve ellerini tutarak kendime çektim ve kulağına yaklaşarak "Hepsi senin için." Dedim.
Lizge'de bunun üzerine, beni biraz daha itirerek yatağa attı. Ve kendiside hızla arkasını dönerek evden çıkmaya çalıştı, ama ben onu tuttum ve geri çektim. İkimizde yere yapılmıştık.
Ben gülerken, lizge daha da sinir oldu ve bana kızarak hemen yanımdan kalktı. Üzerimde olduğunu hissetmemiştim bile ama gücü için aynı şeyi söyleyemezdim.
Ardından da, biraz yatağıma oturduk ve konuştuk.
Lizge bu konuda kararlıydı, benle kalacaktı ve benim için bir tedavi süreci hazırlayacaktı ve bende onu yapacaktım. Çünkü buna mecburdum, yoksa canımdan olabilirdim.
Daha sonra ise lizge benim yatağıma geçti ve ona temiz eşyalar, örtü vs. Verdim. Ben ise gidecek yerim olmadığı için lizge uyuyana kadar oyalandım ve balkonda, sandalyeye kıvrıldım. |
0% |