Selammmm. Bu bölümü biraz daha uzun tutmaya başladımm. Her neyse umarım beğenirsiniz.

Yorum ve oylamayı yapmadan okumaya başlamayınızz.

O zaman bölümü size bırakıyorum...

🎀🎀🎀

(OY SINIRI ŞUANLIK 10'DUR)

____________________________

Batu ile deniz kenarına gittikten hemen sonra eve dönmüştüm. Ve eve geldiğim an ise yatmıştım. Abim her ne kadar neden erken geldiğimi sorsa da ısrarla söylemedim.

Bir sonraki gün uyandığımda hemen okul için hazırlanmaya başladım. Bu sefer ise sarı bir kombin yapmaya karar verdim. Üstüme uzun kollu kare yakalı pastel sarı tonlarında bir crop geçirdim. Altıma ise farklı modelde bej bir pantolon. Saçlarımı da gelişigüzel bıraktım. Hırka veya ceket almadan evden çıktım.

Durağa doğru tekrardan yol aldım. Ardından yine tanıdık yüzlerle rastladım. Otosbüs'e bindiğimde hiç konuşmadık. Nedense biraz soğuk davranıyordu bu gün.

Ne bekliyordun Deniz. Tekrardan sarılmasını falan mı?

Gerçekten saçmalamaya başlamıştım.

"Üşümüyor musun?" Dedi aniden.

"Hayır" dedim göz ucuyla bile bakmadan. Onun gibi soğuk ve mesafeli konuşmuştum.

Otobüsten indiğimizde okul yönünün tersine gitmişti. Neyseki olayı anlamam uzun sürmedi. Diğer taraftan Helen geliyordu. Onun yanına gitti Helen kızgınca birşeyler söylüyordu. Kavga ediyorlardı. Kavga ederek görmüştüm onları. Ondan sonrasını ise görmemiştim.

Sınıfa doğru yol almışken kolumu aniden çeken kişiye yönelttim bakışlarımı. Batu hemen yanımızdaki boş sınıfa çekiştiriyordu. Sınıfa çekti ve kapıyı kapatıp konuşmaya başladı.

"Bir sorun mu var?" Diye başladı duygusuz.

"Yok" diye mırıldandım ve kapıya yöneldim. Ancak kolumu çekip tekrardan durdurdu.

"Çok belli ediyorsun sorun ne?" Dedi tekrardan.

"Bişey olduğu yok!" Dedim. Sesimi bu sefer yüksek tutmuştum. Kolumu çekip biraz daha hızlı adımlarla sınıfa ilerledim.

Sınıfa girdiğimde neyseki hoca gelmemişti. Ders Fizik'ti. Çağla hoca'nın dersiydi.

Ben derse girmiyordum. Ders bana giriyordu!

------

Habeş maymunları gibi boş boş bakıyorduk hocaya.

Hoca bu durumu anlamış olacak ki bizi uyarmaya başladı.

"Bana günaydın ama size daha günaymamış. Kendinize gelin ne bu. Salmışsınız kıçınızı sıraya!" Dedi ve bi anda bi karar verdi.

"Hemen herşeyi çantanıza koyun sözlü yapacağım." Demesiyle bütün sınıfta uğultular çıkmaya başladı.

"Haydaa çaktık" dediğini duydum çoğu kişinin.

"Sen!" Dedi önümdeki çocuğu yani Yavuz'u göstererek. Yakışıklı çocuktu.

"Foton kavramını açıkla!" Dedi hoca.

Yavuz hiç düşünmeden cevap verdi.

" Foton kavramı; ışık, radyo dalgaları gibi elektromanyetik radyasyonu içeren Elektromanyetik Alan kuantumu yani ışığın temel birimidir hocam." Dedi Yavuz. Sınıfta ıslık ve alkış sesleri yükseldi. Arkasını dönüp yani bana bakıp tekrar önüne döndü.

Neden bunu yapma gereksinimi duyduğu hakkında hiçbir bilgim yoktu.

-------

Hoca bir süreliğine serbest bırakmıştı. Elimdeki telefona gelen titreşimle bildirim geldiğini anladım. Gizli gizli telefonu açıp ve hocanın buraya bakıp bakmadığını kontrol ettikten sonra telefona yöneldim.

Batu: Anonim kız. Ne bu haller falan. Hiç yakışmıyor sana suskunluk. Biraz konuşmalısınn.

Anonim: Sanane. İster konuşurum ister konuşmam. Ayrıca dilediğin zaman engelleyebilirsin beni.

Anonim: Konuşmamızın uzun süreceğini düşünmüyorum.

Dedim ve zilin çalmasıyla Sude ile bahçeye indik. Ona anlatmalı mıydım anonim olarak Batu'ya yazdığımı. Yoksa anlatmamalımıydım?

Çok karasızdım. Anlatmamak en iyisi olavağını düşündüm.

"Şu çocuk" dedi az ilerideki Batu'yu kaşlarıyla göstererek.

"Arkadaşın falan mı?" Dedi.

"Sayılır." Dedim.

"Geçen günlerde sizi yanyana gördüm." Dedi bana imalı bir şekilde bakarak.

"Arkadaş sayılır dedim ya sana." Dedim.

"Deniz. Çok yakındınız." Dedi gözlerini kısarak.

"Neyi ima etmeye çalışıyorsun Sude?" Dedim yavaş yavaş yürüyerek.

"Sarıldığını gördüm diyorum Deniz. Arkadaştan ötesi gibi gözüküyorsunuz."

"Konuşmaya başlayalı günü bile sayılmaz saçmalama." Dedim ona.

Burnuma gelen darbeyle hemen elimi yüzüme götürdüm.

"Salak mısınız be? Ayağınızın ayarı yok mu? Düzgün oynayın şu topla. Hayvanlar" dediğini duydum Sude'nin. Yavaş yavaş ayaklarım üstünde çömelmeye başladım.
Elim hâlâ burnumdaydı. Hiçbir şey yetmiyormuş gibi bir de burnuma top gelmişti. Müthiş!

"İyi misin Deniz?" Dediğini duydum o tanıdık sesin. Bu neden her borudan çıkıyordu.

Kafamı hayır dercesine salladım. Elimi indirdiğimde elimde gördüğüm şeye inanamamıştım. Bir avuç kan! Burnum çok fazla kanamıştı. Kanı ikimizde gördükten sonra gözlerimiz kesişti.
"İyi değilsin." Diyip kolumu çekerek revire götürdü tekrardan beni. Zaten her bokuda revirde yapıyorduk. Bu sene revirde geçecek gibiydi.

------

Eve gelmiştim sonunda hemen üstümü değişip rahat şeyler giydim. Saçımıda dağınık topuz yapıp verimli bir gün için en önemli şey yani kahvemi yapıp çalışma masamın önüne geçtim. Uzun bakışmalat ardında oturdum ve biraz Geometri çalışmaya karar verdim.

Yaklaşık 2 saat olmuştu çalışalı. Kapının zili çalmasıyla yerimden kalkıp kapıyı açtım. Abim gelmişti. Çoğu zaman görünürde olmazdı.

Sabah saat 8'de evden çıkar kütüphaneye gelir ardından gece saat 10'da ise eve gelirdi. Fakat bu gün kütüphane kapalıydı.

Kapıyı açtım ve tekrardan odama geçip kulaklığımıda takıp test çözmeye başladım.

------

Uyandığımda başımın masanın üstünde olacak şekilde uyuduğumu fark ettim. Ne kadar süre uyuduğumu tahmin edemiyordum ama anlaşılan alarm sesimi duyduğuma göre okul saati gelecek şekilde uyumayı başarmıştım.

Hemen üstündekilerimi çıkarttım. Ardından mav bir kombin yapmaya karar verdim. Önce kare yaka mavi bir bluz giydim altıma ise siyah bir pantolonla kombini tamamladım. Saçımı her zaman ki gibi açık bıraktım ve evden çıktım.

----

Otobüste telefonumla uğraşıyordum. Karşımdaki adam her saniyede bana bakıp süzüyordu. Biraz cama doğru geriledim. Adam bu sefer yönünü bana çevirerek oturdu.
Batu olayı anlamış olacakki adam karşısına geçip konuştu.

"Bir sorun mu var kardeş?"dedi. adam başını hayır dercesine salladı.

" O zaman gözlerini o göğüslerden kes!" Diye fısıldarcasına konuşmuştu. Ancak ben bu dediklerini duymuştum. Ne dediğini duymamış gibi telefonda uğraşmaya çalıştım.

Otobüsten inmiştim. Okula doğru yöneldim. Batu her zaman yaptığı şeyin aksine Helen'le gelmemişti.

Sınıfa geçtim.

"Günaydın." Dediğini duydum bir sesi. Kafamı o tarafa yönelttiğimde sesin sahibini gördüm.

"Günaydın." Diye tebessüm ettim Yavuz'a karşı. Anında telefonuma gelen bildirimle hemen ekranı açtım.

Batu: Ee anonim kız. Ne zaman gösterceksin kendini? Meraklıyım.

Anonim: Ne zaman istiyorsun?

Batu: Şimdi.

Anonim: Emrinizdir

Batu: Dalga mı geçiyorsun benle?

Anonim: Evet canım benim beğenmedin mi?

Batu: Canım mı?

Anonim: yok anam.

Batu: Ciddiyim.

Anonim: Alışkanlık işte ne takıyorsun?

Batu: Herkese mi böyle diyorsun?

Anonim: Sanane. Hem neden bu kadar taktın?

Çevrimdışı...

Çevrimdışı olmasıyla telefonu kapattım.

-----

Neyseki şu lanet okuldan kurtuluyordum. Okul çıkışı her zaman en mutlu anlarımdandır. Kolumda hissettiğim çekiştirmeyle sendeledim.

"Napıyorsun be?" Dedim karşımdaki adama.

"Ona dokunursan sonun olur." Dediğini duydum birinin...

__________

Ve selammmm. Sizce bölüm nasıl olmuş. Ve sizce nasıl devam etmeliyim.

Bir daha ki bölüm ne zaman olur bilemiyorum.

Oylamayı ve yorum atmayı unutmayın canlarr.

Görüşmek üzereee.

🎀🎀🎀🎀🎀