@the_older
|
Yorum yapmayı unutmayın!!! 1.Bölüm~ Sevdiğim Karakterler Ölemezdi. Mert Demir - Ellerim ellerinde 3 yıl önce.... Olmaz. Olmamalıydı. Bana bunu yapmış olamazdı değilmi?. Gözlerimin önünde bana bunu yapmış olamazdı. Avazım çıktıgı kadar bağırmak, ağlamak istiyorum. O bana ihanet etti; aşkımıza, sevgimize. Benim gözümün önünde su anda başkasıyla... Başka bir kızla yapamazdı. Kimi kandırıyorum, yapmıştı. Pismanlık yoktu; ifadesiz bir yüz vardı. Bir adım geriledim ve durdum sessiz kalmayacaktım, onca şeyden sonra kalmayacaktım. " Sen!" Dedim, ciddiyetle. Sadece 'sen' . Kafasını kaldırdı. Etrafına baktı. Hayır göz göze geldik. Nefretle bakmıyordu. Niye bakacaktı ki öyle? Asıl öyle bakması gereken bendim. Yüzünde ifade yoktu, pismanlık ondan uzak gibi duruyordu. Veya ben öyle sandım, bilemedim. Durdu. Bana baktı. Kız ise ona bakıyordu. " Hayır, hayır. Düşündüğün gibi de-" demesine bırakmadım. Lafını kestim. Konuşma hakkı yoktu. Olamazdı. " Kes! konuşma. Kendini bana savunma. Ben... Lanet olsun. Ben gördüm göreceğimi." Dedim. Diyecek bir şeyim yoktu bundan sonra ona. Ne diyecektim zaten veya ben mi birşey demeliyim? Hayır. O demeliydi ben değil. Hatta o bile demesin, yüssüz gibi ne diyecekti zaten ' kusura bakma bardayız buranın kuralları böyle' mi diyecekti? Gözümü kırpmadan onu öldürürüm. Artık bir şeyim degil. Olamazda zaten. Ondan da sıkıntı olmuyacaktır. " Hiç birşey gördüğün gibi değil. Beni dinle. Sana bunu yapmam. Aklımdan bile geçirmem de. Şimdi burda anlatamam. Sadece dinle." Ayağa kalktı ben ise onun yüzünü bile görmek istemiyordum. Gitmek istiyordum sadece. Kendimi bir kenara atmak ve içimi dökmek ama vücüdüm buna izin vermiyordu. Buz kesilmişti olduğu yerde. Bir adım attı. " Nedeni var. Lütfen beni dinle." Dinlemiyecektim. Dinleyemiyordum zaten. Sesi varla yok arasında gidip geliyordu. Arkamı döndüm. Arkamdan geldi mi bilmiyorum? Arkama bile bakmak istemiyordum zaten. Oradan çıktım. Çıktım ve beni hiç bulamayacakları bir yerde kendimi öldürmek istedim, yok etmek istedim. 3 yıl sonra... Şimdiki zaman. Sabah olmuş ve ben her zamanki gibi yatağımda uzanmış duruyordum. Kalkmak şuanda zor geliyor, hatta kalkamıyor haldeydim. Yorulmuştum. O olaydan sonra hatırlamak istemediğim olaydan sonra 1 hafta okula gitmemiş sonra ise onun umrunda olmadığını düşünüp okuluma devam etmiştim. Liseyi bitirdim ve üniversite hazırlıklarına başladım. Şuan ise üniversite mimarlık bölümünde okuyorum. En sonunda yataktan kalkıp aşağıya indim. Annem yoktu birkaç ay önce kaybetmiştim. Trafik kazasında. O günden sonra kendimi ne kadar toparlamaya çalışsam da olmamıştı. 'annen seni bu halde görmek istemezdi yapma' derdi babam. 'kendini topla yapma böyle.' derdi bana... Babam işte olmalıydı ki evde yoktu. Tektim. Tek kalmaya alışmış, sevmiştim. Bana söz verip gitmişti hiç beni bırakmayacaktı ne olursa olsun. Ama yoktu. Ne kadar üzülsemde belli etmemeye çalışıyordum, babam vardı. Tek değildim. Ona bu üzüntüyü birdaha hatırlatmamalıydım. Mutfağa doğru ilerledim. Aç değildim. Ondan dolayıda kahvaltı yapmak istemiyordum pek. Elime kahve alıp kahve makinesine koydum. Ayarladıktan sonra kendimi pencerenin olduğu tarafa, cam tarafındaki koltuğa attım kendimi. Hemen koltuğun yanında duran bilgisayarımı aldım. Açtım. Bilgisayarımı ilk defa alıyordum elime. Yaklaşık 4 ayın ardından ilk defa. Daha fazla oyalanmadan bilgisayarımı karıştırmaya başladım. Sosyal medyalar girip çıktım. Bakmayalı çok şey olmuştu. Onca şeyden dikkatimi çeken iki şet vardı; biri, grubumuzda yeni mesajlaşmaya başladıkları bir mesajlaşmalardan biri. Yalan yok baya dikkatimi çekmişti. Baya demek olmaz aslında ama çekmişti işte. Bir diğeri, annemin çalıştığı yerden gelen mesajlardan biriydi. Ama ilk guruba girdim sonra baka bilirdim ona. Kahve olmuş olucakki gelen sesle koltuktan destek alarak yerimden kalktım ve hızlı bir şekilde kapatıp fincana koydum. Tekrar koltuğa doğru yürümeye başladım. Açılmıştı çoktan gurup mesajları. Hiç oyalanmadan okumaya başladım. Okul flaş gurubu~ İsmin saçmalığı cidden bunu koymuşlardı guruba. Koymaları konusunda ısrar etmemize rağmem. 0543**: Kızlar duydunuz mu söylenenleri? Hiç tanımadığım bir kızdı bu Serpil: Hangi olayı? Neyi duyduk. Zeynep: Ne olayı ya? Olaymı oldu? Ve daha birçok mesaj. Okumak istemiyordum daha. Diğerleriyle aynıydı. 0543**: Okula yeni bir çocuk gelmiş. Bildiğiniz üzere. Doğru bilmiyorsunuz. Çocuğun okulla alakası yokmuş bu arada. Serserinin teki diyorlar çoğu. Merak ettim. İlayda: Bence pek kafa yormayın. Normal bizim gibi biri işte Bana mı demişti o? Bana demişti sanırım. Ne alaka var ki. Benim görüşlerim olsa ne olur olmasa ne olur sanki. Defne: Bilmem çocuğu bilmiyorum. Ayşim: Hiç birimiz bilmiyor defne. Ciddi olamazsın Ayşim. 0512**: bak bu iyiydi gözüme girdin kıvırcık. Ayşim: Anaam başlama yine kıvırcık diye. Defne: Hem ondan bize ne? Umrumda değil. Defne: Yani, ondan ha gelmiş ha gelmemiş. İlayda: Görücez. Serpil: Aynen İlayda'nın dediğinden. İlayda ya katılmazsan olmuyordu zaten. Sarı yelloz. 0543**: Ben diyeyim. Bela olucak okula. Veya şeker pambık birşey görücez artık. Konuşu yine magazinci. .... Birazcık daha takılmıştım kahvemi bitirmiştim ve uyuya kalmıştım tekrardan. Uykum çok kısadır uyuyamam bile enson annemle uyumuştum en çok dimdik ise maxs üç buçuk, dört saat falan. Hemen kalkıp telefonumu aradım. Mutfağın üzerindeydi. İlerleyip aldım ve yukarıya odama çıktım. Saat epey geç olmuştu. Odanın kapısını açtım ve içeri girdim. Odamı loş bir ışık aydınlatıyordu. Kendimi sırt üstü yatağa attım, tavana baktım boş boş. Sonra kalkıp balkona yöneldim. Kendime haz tatlı bir balkonun vardı ve çok güzeldi. Bir pofuduk koltuk vardı en köşede ve onun hemen ilerisinde sallanan bir koltuk daha. Kendimi pofuduk koltuğa attım direktmen. Pofuduk olan herşeyi çok severdim. Telefonu açıp kurcalamaya başladım. Eski mesajlaşmalara eski e-mail lerime ve en sonunda fotoğraflara girdim. En son annemlerle çekildigimiz ailece bir fotoğraf vardı. Zaten ondan sonrada hiç fotoğraf çekmemiştim. Benden çok annemle babam vardı. Ben arada ya vardım ya yoktum. Bir fotoğrafla kesilti gözlerim. Ben bunu silmemiş miydim? Ağzına s.... Neyse ağzımı bunun için bozmamalıydım. Eski sevgilimin fotoğrafını silmemiştim. Aman hiç sorun değildi. Direkmen üstüne basıp sildim. Unutmuş olabilir miydim? Sen ve unutma, hiç görülür şey değil, Defne. Sen herşeyi hatırlarsın. Evet. Cidden övüyonmu yoksa sövüyonmu belli değil seninde. Hava çok güzeldi, bir bulut bile yoktu. Yıldızlar parıl parıl parlıyorlardı. Işığa rağmen çok güzel ve canlı gözüküyorlardı. Tam bu havada film izlemek vardı. İzle o zaman ne bekliyorsun ki? Babamın da şimdi geleceğini sanmıyordum, geç gelirdi. Hemen aşağı inip bilgisayarımı almak için koltuğa yöneldim ve hızla aldım. Yukarı çıkmak için tekrar hareketleniyordum ki, abur cubur. direktmen abur cubur dolu olan dolabı açıp içinden birkaç birşey aldım. Ve şimdi çıka bilirim. Odamdan içeri girdim. Balkona doğru yürümeye başladım. Masanın üstüne abut cuburları yerleştirdim ve onun ardında direktmen leptopu yanına koydum. Battaniye önceden buradaydı zaten. Koltuğa oturdum. Bilgisayarı açtım. En sevdiğim diziyi yani filmi açmak için elimi klavyeye götürdüm. All Of Use Are Dead yazdım. Evet. Ben bu diziyi izliyorum ve çok güzel bir dizi. En son kaldığım; 2. sezon 1. Bölümü açtım. O açılırken yanımdaki abur cuburlara dadandım kendimce. Bu bölüm ayrı güzel olacağını inanarak izlemeye başladım. İnsallah sevdiğim karakterler ölmezdi. En son öyle dediğinde olanları hatırla. Evet, en son öyle dediğimde en sevdiğim karakter ölmüştü.... ... Gidişat için yorumlarınız çok önemli sizi dikkate alıcam Merhaba arkadaşlar kitaba yeni başladığım için bölüm kısa oldu diğer bölümlerde yapabildiğim kadar uzun yapacağım. Birinci bölümden okumayı bırakmayı düşünmediniz ummarım? Herşey yeni başlıyor. Yeni gelen kişi kim sizce? Bu gelen kişi kitabın gidişatını değiştirir mi? İl bölümde nasıl gittiğini emojilerle tepkilerinizi alalım bu satıra. Diğer bölümü her an yollaya bilirim gidişata göre Öbür hesaptan yanlışıkla yolladım ve orada kaldı. |
0% |