Yeni Üyelik
27.
Bölüm

Büyük Melek’in Sırrı

@thegundiyer

Bölüm: Melek Dönüşümü ve Büyük Melek’in Sırrı

 

Melda ve arkadaşları, Luci’nin saldırısının ardından derin bir şok içindeydi. Ulu Işık Kitabı’nın ve Kara Büyüler Kitabı’nın sırrı açığa çıkmış, bu iki kitabın birbirine bağlı olduğu anlaşılmıştı. Fakat kitapların açılması için iki anahtar gerekiyordu. Melda’nın anahtar olduğu kesinleşmişti; ancak ikinci anahtarın kim olduğu hâlâ bir sırdı.

 

Selin, bu durumu ilk dillendiren oldu. “İki anahtar olmadan kitaplar asla açılamıyor. O zaman Luci’nin hâlâ bir planı var demektir. Eğer ikinci anahtarı bulursa, Melda’yı da tehlikeye atacak!”

 

Defne, huzursuz bir şekilde ellerini ovuşturdu. “Büyük Melek neden bunu bizden sakladı? Her zaman doğru bildiğimizi söyledi, ama artık şüpheleniyorum.”

 

Sude, kararlı bir sesle ekledi: “Doğruyu öğrenmenin zamanı geldi. Büyük Melek’le yüzleşmeliyiz. Tüm bu sırların bir açıklaması olmalı.”

 

Melda, derin bir nefes aldı. “Haklısınız. Ama Büyük Melek’le konuşmadan önce tam potansiyelimizi açığa çıkarmamız gerekiyor. Melek dönüşümünü tamamlayacağız. Bu olmadan, ne sorularımızı sorabiliriz ne de Luci’ye karşı koyabiliriz.”

 

Melek Dönüşümü

 

Gökyüzü’ne gitmek için Melda ve arkadaşlarının bir ritüeli tamamlamaları gerekiyordu: Melek Dönüşümü. Bu dönüşüm, onlara yalnızca saf bir güce erişim sağlamayacak, aynı zamanda aralarındaki bağı güçlendirecekti.

 

Gecenin karanlığında, büyük bir açık alanda toplandılar. Yıldızlar üzerlerinde birer rehber gibi parlıyordu. Melda arkadaşlarının ellerini tuttu ve gözlerini kapatarak derin bir huzur bulmaya çalıştı.

 

“Birlikteyiz,” dedi alçak ama kararlı bir sesle. “Korkularımızı aşacağız ve gerçek gücümüzü bulacağız.”

 

Her biri içindeki güçle yüzleşmeye başladı:

• Lale, buz gücünü serbest bırakırken soğuk bir rüzgâr esti. Elleriyle havada kristal kanatlar oluşturdu ve soğuk ışık parladı.

• Sude, gölge alevlerini kontrol etmeye çalışırken karanlıkla ışık arasındaki ince çizgide yürüdü. Alevleri sakinleştikçe içindeki dengeyi hissetti.

• Selin, zamanı bükerken anılar ve gelecekle karşı karşıya geldi. Nihayet güçlerini kontrol ederek çevresinde yankılanan bir ses dalgası yarattı.

• Defne, fırtınalarını çağırdı, ama bu sefer öfkeyle değil, kontrolle. Gücü sakin bir meltem gibi etrafında döndü.

 

Melda ise ışığının her biriyle birleştiğini hissetti. Arkadaşlarının güçleriyle kendi gücü birleştiğinde devasa bir enerji dalgası oluştu. Bir anda hepsinin sırtında beyaz, ışıldayan kanatlar belirdi. Hepsi dönüşümün tamamlandığını hissedebiliyordu. Artık Gökyüzü’ne gitmeye hazırdılar.

 

Gökyüzü’ne Yolculuk

 

Kanatlarını açıp havalandılar. Hızla yükselirken, altlarındaki dünya küçülüyor ve yıldızlar daha parlak görünüyordu. Gökyüzü, uzun zamandır onları bekliyor gibiydi.

 

Yolculuk boyunca herkes düşüncelerine dalmıştı. Selin, Melda’ya yaklaştı. “Büyük Melek, her şeyi biliyordu, değil mi? Kitaplar, anahtarlar… neden bunları bize açıklamadı?”

 

Melda, bir an sessiz kaldı. “Belki bizi korumak istedi. Ama artık bu sırlar bizi zayıflatıyor. Ne yaptığını ve neden yaptığını öğrenmek zorundayız.”

 

Defne araya girdi. “Ya Luci diğer anahtarı bulmuşsa? O zaman hiçbir şey yapamayız.”

 

Melda’nın içindeki bir korku kıpırdandı. Ama bunu belli etmedi. “Luci’nin planlarını bozmak için önce gerçeği öğrenmeliyiz.”

 

Büyük Melek’in Sırrı

 

Gökyüzü Kenti’nin kalbindeki kutsal saraya ulaştıklarında, Büyük Melek onları bekliyordu. Devasa beyaz kanatları ve saf ışıkla dolu varlığı, hepsinin üzerine bir huzur ve aynı zamanda bir ağırlık getirdi.

 

Melda, bir adım öne çıktı. “Bize anlatmanız gereken bir şey var, Büyük Melek. Artık sırlarla vakit kaybedemeyiz. Ulu Işık Kitabı ve Kara Büyüler Kitabı hakkında her şeyi bilmek istiyoruz.”

 

Büyük Melek derin bir nefes aldı, ışığı biraz daha parlarken odadaki gerilim arttı. “Evet,” dedi sakince. “Size bir sırrı daha açıklama zamanı geldi. Melda, doğduğun zaman yalnızca bir melek değildin. Sen, Ulu Işık Kitabı’nın ruhsal taşıyıcısısın. Gücü seninle dünyaya geldi. Seni Luci’den korumak için dünyaya gönderdim. Çünkü yalnızca iki anahtar birleştiğinde kitaplar açılabilir.”

 

Sude şaşkınlıkla araya girdi. “İki anahtar mı? Melda’nın anahtar olduğunu biliyoruz. Ama ikinci anahtar kim?”

 

Büyük Melek’in sesi kederliydi. “İkinci anahtar, Kara Büyüler Kitabı’nın gücünü taşıyan birisi. Ve o kişi…” Gözlerini Melda’ya dikti. “Cenk.”

 

Bir anda odadaki hava ağırlaştı. Selin, hayretle bir adım geri çekildi. “Cenk mi? Ama… bu mümkün değil!”

 

Melda, şok içinde nefes almakta zorlanıyordu. Aklına Cenk’le geçirdiği anılar geldi. Cenk’in içindeki karanlık ve zamanla değişmeye başlayan ruhu. “Luci bunu biliyor… o yüzden Cenk’i kullanıyor,” diye mırıldandı.

 

Büyük Melek başını eğdi. “Evet. Luci, kitabın gücünü ele geçirmek için hem seni hem de Cenk’i manipüle ediyor. Eğer iki kitap birleşirse, evrenin dengesi sonsuza dek bozulur.”

 

Defne, yumruklarını sıkarak konuştu. “O zaman Luci’ye karşı durmak zorundayız. Ama bunu nasıl yapacağız?”

 

Büyük Melek, odanın merkezine doğru yürüdü ve kanatlarını açtı. “Cenk’i bulmanız gerekiyor. Ona güvenip güvenemeyeceğinizi öğrenin. Ama acele edin, çünkü Luci çoktan harekete geçti.”

 

Bu şekilde hem Melda ve arkadaşlarının dönüşümü tamamlanıyor, hem Büyük Melek’in sırrı ortaya çıkıyor, hem de Luci’nin büyük planına karşı bir sonraki adım belirleniyor.

 

Loading...
0%