Bölüm: Kadim Yazılar ve Gizemli İpuçları

Melda ve arkadaşları, Bade’nin söylediklerinin ardından bir süre sessizce düşünmüşlerdi. Her biri kendi içinde farklı duygular ve sorularla boğuşuyordu. Ancak Melda’nın öncülüğünde bir karar aldılar: Ulu Işık Kitabı ve Kara Büyüler Kitabı hakkında daha fazla bilgi edinmek zorundaydılar. Bade’nin rehberliği onlara ipuçları vermişti, ancak bu kitapların yerini bulmak için daha somut delillere ihtiyaçları vardı.

Melekler ve Şeytanlar Okulu’nun kütüphanesi, tarih boyunca pek çok sırra tanıklık etmişti. Tavanları bulutların arasında kaybolan, büyülü bir şekilde yer değiştirerek kendini sürekli yenileyen raflarla doluydu. Kütüphaneye girmek bile başlı başına bir maceraydı; her öğrenci buranın büyüsüne kapılırdı.

Kütüphanede Arayış

O gün Melda ve kızlar, günlük derslerini tamamladıktan sonra kütüphanede buluştu. Sessizlik içinde ilerlerken, havada büyülü bir titreşim hissediliyordu. Fısıldayan kitaplar ve hareket eden raflar arasında yollarını bulmaya çalıştılar. Melda, Bade’nin rüyasında bahsettiği yıldızlar ve kadim bilgilerle ilgili bir şeyler aramaları gerektiğini söyledi.

“Kadim yazılara bakmamız gerekiyor,” dedi Melda kararlılıkla. “Belki Bade’nin dediği yıldızlarla bağlantılı bir şeyler bulabiliriz.”

Sude, kütüphanenin arka tarafındaki karanlık köşeye yönelip gölge alevleriyle birkaç rafı aydınlattı. “Burası tarih bölümü gibi duruyor,” dedi. “Sanırım burada eski kutsal kitaplar var.”

Lale, ellerini bir rafta gezdirirken soğuk bir nefes aldı. “Şuna bakın,” dedi ve buz gibi elleriyle bir kitabı çıkardı. Kitabın kapağı bir mücevher gibi parlıyordu. “Bu, yıldız büyüleriyle ilgili bir şey olabilir.”

Melda kitabı dikkatlice aldı ve sayfalarını çevirmeye başladı. İçinde, yedi yıldızla bağlantılı eski bir harita çizimi vardı. Ancak yazılar o kadar eskiydi ki okunması zordu. Selin, hemen öne atıldı ve sayfalara dokunarak zaman manipülasyonu kullanmaya başladı.

“Bir dakika,” dedi Selin, gözleri parlayarak. “Bu yazılar yıpranmış, ama zamanı geri sarabilirsem bunları yeniden görünür hale getirebilirim.”

Melda ve diğer kızlar, Selin’in gücünü dikkatle izlediler. Sayfalardaki yazılar yeniden belirmeye başladığında hepsi heyecanla etrafına toplandı. Yazıların arasında şunlar yazıyordu:

“Ulu Işık Kitabı, Yedi Işık Yıldızının hizasında, kutsal koruma altındadır. Kara Büyüler Kitabı ise, Kara Ay’ın gölgesinde saklanmıştır. Her iki kitabın yolu, Antik Melekler Tapınağı’ndan başlar.”

Antik Melekler Tapınağı’na Yolculuk Planı

“Antik Melekler Tapınağı mı?” diye mırıldandı Defne, kaşlarını çatmış bir şekilde. “Bunu hiç duymadım. Bu tapınak nerede olabilir ki?”

Melda, derin bir nefes alarak kitabı kapattı. “Bir harita bulmalıyız,” dedi. “Antik Melekler Tapınağı hakkında başka bilgiler olabilir. Belki burası yıldızlarla bağlantılıdır.”

Kızlar, daha fazla bilgi aramak için kütüphaneyi araştırmaya devam etti. Birkaç saat boyunca pek çok eski metin, harita ve büyü kitabı incelediler. Nihayetinde, Lale, eski bir yıldız haritası buldu. Harita, tapınağın bir dağın zirvesinde olduğunu işaret ediyordu: Ebedi Işık Dağı.

Bu buluş kızlar arasında bir heyecan dalgası yarattı. Ancak Melda, içten içe bir huzursuzluk hissediyordu. Bade’nin uyarısı ve bu tapınak, tehlikeli bir yolculuk anlamına geliyordu.

Gece Rüyalar ve Planlar

O gece Melda, Bade’nin rüyasına tekrar gelmesini umarak gözlerini kapadı. Ve gerçekten, Bade yeniden ortaya çıktı.

“Antik Melekler Tapınağı’nı buldunuz,” dedi Bade, yüzünde hafif bir gülümsemeyle. “Ama bu yolculuk sandığınızdan daha zor olacak. Tapınağı koruyan varlıklar, ışığı ve karanlığı dengelemek için yaratıldı. Her biriniz kendi korkularınız ve zayıflıklarınızla yüzleşeceksiniz.”

“Peki ya kitaplar?” diye sordu Melda. “Gerçekten orada mı?”

Bade’nin yüzü ciddileşti. “Birinin orada olduğunu biliyorum. Ancak hangisi olduğunu öğrenmek sizin yolculuğunuzun bir parçası. Unutma, Melda, bu yolculuk yalnızca kitapları bulmakla değil, aynı zamanda kendi içsel gücünüzü keşfetmekle ilgili.”

Melda, rüyadan uyandığında derin bir nefes aldı. Bade’nin söyledikleri içini bir nebze ferahlatsa da, kızlar için önlerinde zorlu bir yolculuk olacağını biliyordu.

Bir Karar ve Yeni Bir Görev

Ertesi sabah Melda, kızlarla buluştu ve her şeyi anlattı. Hepsi, bu tapınağa gitmeye ve neyle karşılaşacaklarını öğrenmeye kararlıydı. Kızlar, bu yolculuğun yalnızca bir macera değil, aynı zamanda kendi güçlerini keşfetme ve birer gerçek melek olma yolunda önemli bir sınav olacağını hissediyorlardı.

“Hazır mıyız?” diye sordu Melda, kararlılıkla.

“Hazırız,” dedi Sude, gölge alevlerini ellerinde yakarak.

Kızlar, Antik Melekler Tapınağı’na gitmek için yola çıkmaya hazırlanırken, maceralarının onları nasıl değiştireceğinden habersizdi.