@thegundiyer
|
Karanlığın Yenilgisi ve Yeni Tehdit
Luci, savaş meydanını terk etmiş, yaralı ve öfkeli bir halde uçsuz bucaksız bir karanlık mağaraya doğru yol alıyordu. Mağara, hiçbir ışığın sızmadığı, derinliklerinde üç büyük cadının sessizce beklediği bir cehennem gibi duruyordu. Luci’nin yenilgisi onun güçsüzlüğünü değil, Melda ve Cenk’in birleşen güçlerinin sınır tanımazlığını kanıtlamıştı. Ancak Luci’nin aklında bir plan vardı; ona bu yenilgiyi yaşatanlara karşı üç büyük cadının desteğini almak.
Mağaraya Varış
Luci, mağaranın derinliklerine ulaştığında, üç büyük cadının kudreti tüm benliğini sardı. Umudunu ve korkusunu aynı anda hissetti. Umbra’khaz’ın yankılanan sesi, mağaranın her köşesinde duyuldu:
“Luci… Yenilgini kabul etmek için mi geldin?”
Az’zaroth, karanlık bir gülüşle söz aldı. “Yoksa bir kez daha gücümüzü sana sunmamızı mı bekliyorsun?”
Vorlok’tha’nın sessizliği her zamanki gibi ürkütücüydü, ancak varlığı Luci’nin ruhunu bile sıkıştırıyordu.
Luci’nin Çağrısı ve Büyük Hata
Luci, dizlerinin üzerine çöktü, başını eğdi ve boğuk bir sesle konuştu: “Melda ve Cenk birleşti. Onları durdurmak artık mümkün değil. Güçlerimiz yetmiyor. Size, kadim efendilerime geldim. Yeniden yükselmek ve onları yok etmek için yardımınıza ihtiyacım var.”
Bu sözler cadılar arasında ani bir sessizliğe neden oldu. Ancak bu, fırtına öncesi sessizlikten başka bir şey değildi.
Umbra’khaz’ın sesi bir anda öfkeli bir çığlık haline dönüştü: “Bize yenilgiden mi bahsediyorsun? Gücümüzü senin gibi bir zayıfa bahşettik ve karşılığında aldığımız bu mu?”
Az’zaroth, Luci’ye doğru eğildi ve soğuk bir sesle ekledi: “Bütün itibarını ve gücünü biz sağladık. Şimdi ise başarısızlıkla geri dönüyorsun.”
Vorlok’tha, bu sefer sessizliğini bozdu. Sesi derin ve yankılıydı: “Bizi kandıramazsın, Luci. Seni cezalandırmanın zamanı geldi.”
Cezalandırma ve İnsan Dünyasına Sürgün
Üç cadı, Luci’nin çevresinde yükselen bir karanlık çember oluşturdu. Karanlık, Luci’nin varlığını kuşattıkça bedeninde bir sıcaklık hissetmeye başladı; bu, gücünün çekilip alınmasının yakıcı etkisiydi.
Umbra’khaz zamanın akışını yavaşlatırken Luci’nin bedeni acı içinde kıvranıyordu. Az’zaroth onun ruhunu çürütüyor, karanlığını bir insana dönüşene dek söküp alıyordu. Vorlok’tha ise bir karanlık büyüsü fısıldayarak Luci’yi tamamen güçsüz hale getiriyordu.
Bir insan… Bir zamanlar evrenin en korkulan varlığı olan Luci, artık sıradan bir insandan ibaretti. Güçsüz, ölümlü ve yalnız.
“Artık bizim bir parçamız değilsin,” dedi Umbra’khaz. “Dünya senin yeni hapishanen,” diye ekledi Az’zaroth. “Ve biz burada yeni bir plan kurarken, sen ölümlü hayatında bizimle ilgili her şeyi unutacaksın,” diye bitirdi Vorlok’tha.
Yeni Planların Başlangıcı
Luci, karanlık bir ışık huzmesiyle dünyaya gönderilirken, üç cadı kendi güçlerini yeniden toparlamak için plan yapmaya başladı.
“Melda ve Cenk’in gücü birleşti,” dedi Az’zaroth. “Ama onların gücü bile bizimkini aşamaz.”
“Kitaplar hâlâ var,” dedi Umbra’khaz. “Onları bizim için toplamalılar. Bizimle yüzleşmeden önce yeterince güçlü olacaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar.”
Vorlok’tha karanlık bir kahkaha attı. “Bizim intikamımız evreni titretecek. Bu sefer ne bir Melda ne de bir Cenk bizi durdurabilir.”
Üç büyük cadının planı yeniden şekillenmeye başladı. Savaş, bitmekten çok uzaktı; bu sadece ikinci perdedeki bir ara sessizlikti. Melda ve Cenk, henüz başlamamış olan kaosun farkında değillerdi. Ve Luci, insani zayıflıklarıyla yeni hayatına mahkum edilmişti. 1. Sezon sonu |
0% |