@thegundiyer
|
Bölüm: Melda’nın Geçmişindeki Gölgeler
Melda ve arkadaşları Gölgeler Vadisi’nden döndüklerinde, taş ve mühür hakkında daha fazla bilgi edinmek için hemen Büyük Melek’in odasına gittiler. Ancak onları bekleyen bir sürpriz vardı: Büyük Melek yoktu. Onun yerine, odayı büyülü bir sis kaplamıştı. Sis, bir mesaj gibi Melda ve arkadaşlarının etrafını sardı.
Bir ses yankılandı: “Melda… Gerçeklerin ortaya çıkma zamanı geldi.”
Melda ve arkadaşları bir anda odanın içinde değil, başka bir boyutta buldular kendilerini. Gökyüzü karanlıktı, ama her yerde Melda’nın geçmişini yansıtan sahneler vardı. Sahnelere baktıkça arkadaşları, Melda’nın insan dünyasında büyüdüğünü ve Büyük Melek tarafından nasıl korunup gözetildiğini gördüler. Ancak sahnelerin birinde Melda’yı şok eden bir görüntü vardı:
Bebekken Luci’nin ellerinde olduğu bir an.
Melda, şaşkınlıkla nefesini tuttu. “Bu… bu nasıl mümkün olabilir? Beni Büyük Melek kurtardı diye biliyordum!”
Sude, öfkeyle ellerini sıktı. “Demek Luci seni kendi çıkarları için kullanmayı planlıyordu. Ama nasıl oldu da seni kaybetti?”
Sahneler değişti ve Büyük Melek’in Luci ile yüzleştiği bir anı gösterdi. Büyük Melek, Melda’yı kaçırıp bir mühürle korumaya almıştı. Ancak bu sırada Luci, Melda’nın içindeki ışık ve karanlık gücün birleşimini fark etmişti. Melda’nın gücünün, evrenin dengesini değiştirebilecek kadar önemli olduğunu anlamış ve onu tekrar ele geçirme planları yapmıştı.
Selin, sessizce sahneyi izlerken fısıldadı: “Melda, sen sıradan bir melek değilsin. İçindeki güç, iki tarafın da dengesini temsil ediyor. Bu yüzden hem melekler hem de şeytanlar senin peşinde.”
Karanlık Bir Anı Daha
Sahneler devam ederken, Melda’nın ailesine dair bir görüntü belirdi. Bir kadın ve bir erkek, saf ışıkla çevriliydi. Ancak gölgeler onları sardı ve bir süre sonra yok oldular. Melda’nın zihninde yankılanan bir cümle vardı: “Kızımızın ışığı geleceği değiştirecek.”
Melda, gözyaşlarını tutamıyordu. “Bu… bu benim ailem miydi? Onlara ne oldu?”
Defne, sessizce Melda’nın elini tuttu. “Görüntüler bunun cevabını vermiyor. Ama onları bulabiliriz. Bunu öğrenmelisin.”
Yeni Bir Tehlike
Tam bu sırada, boyutun karanlığı daha da yoğunlaştı. Luci’nin soğuk sesi yankılandı: “Gerçekler seni güçlü yapmaz, Melda. Sadece zayıflıklarını ortaya çıkarır. Ne kadar çok öğrenirsen, o kadar kontrol edilemez olursun. Ama yine de öğrenmek istiyorsan… seni bekliyorum.”
Melda, arkadaşlarına baktı. Luci’nin onları manipüle etmeye çalıştığını biliyordu. Ancak öğrenmesi gereken gerçekler vardı.
Selin, kararlılıkla konuştu: “Bu bir tuzak olabilir, ama Melda, biz senin yanındayız. Eğer bu soruların cevabını bulmak istiyorsan, birlikte gideriz.”
Sude gülümsedi. “Hem zaten Luci’nin suratını görmek için iyi bir bahanemiz olur. Ateşime hasret kalmıştır.”
Lale ciddi bir ifadeyle başını salladı. “Hangi tehlike olursa olsun, bu görevi birlikte bitireceğiz.”
Yeni Bir Görev Başlıyor
Melda, arkadaşlarının desteğini hissederek içindeki kararlılığı topladı. “Eğer Luci, geçmişimi öğrenmemi istemiyorsa, demek ki bu bilgiler çok önemli. Onunla yüzleşmeye hazır olmalıyız. Sadece kendi geçmişim için değil, hepimizin geleceği için.”
Boyut yeniden değişmeye başladı ve hepsi Büyük Melek’in odasına döndü. Ancak döndüklerinde taş, Luci’nin mührü ve diğer her şey yok olmuştu. Bunun yerine bir harita ve bir not buldular:
“Işığı bulmak istiyorsan, önce gölgenin içindeki gerçeği keşfet.”
Melda, haritayı eline aldı ve notun anlamını düşündü. Bu yeni görev, onları sadece Luci ile değil, Melda’nın en derin korkularıyla da yüzleştirecekti.
Bu bölümde Melda’nın geçmişi hakkında daha fazla ipucu verirken, Luci’nin manipülasyonlarının daha da belirginleşiyor.
|
0% |