@themeryy
|
HELÜÜÜ Yazarınız geldiğğ Baktım istediğim gibi bir öğretmen-öğrenci ilişkisi yok bende yazayım dedim jdjxjfk
!!YENI KITABIM OLAN SUIKASTÇI ADLI HİKAYEMİ OKUMAYI UNUTMAYIN!!
Başlama tarihinizi alayım Başlama tarihinizi alayım
Elimdeki kalemi bir tur daha çevirdim ders edebiyatı ve asla geç kalmayan Mehmet hoca bugün geç kalmıştı ve sınıftaki hayvanlar da ders boş diye sevinip akıllı tahtadan abuk subuk şarkılar açıyorlardı
Tam o sırada sınıfa birisi girdi tahta önünde olanlar hemen tahtayı kapatıp oturdukları yere geçtiler bende o sırada başımı sınıfa giren kişiye çevirdim
Bizden üç dört yaş büyük bir erkek evladı girmişti ve sınıfa hala ayakta olanlar olduğu için "herkez yerlerine" diyip sınıfın ortasına doğru adımladı
Ayakta olanlarda oturunca söze başladı "arkadaşlar mehmet hocanız bugün okulda değil" dedi. Bu sözün üstüne sınıfta herkezin ağzından 'yes' ve 'oleyy' nidaları döküldü ve sınıfa giren erkek evladı sesiz olun diyip sözüne devam etti. "Arkadaşlar mehmet hocanız yok çünkü onun yerine ben anlatacam ben yeni edebiyat stajeriyim bu dönem sonuna kadar size ben ders anlatıcam" dedi aman ne güzel edebiyat dersinden ayrı hocasından ayrı nefret ederken bide başıma stajeri çıktı iyimi
Stajyer olan erkek evladı konuşmaya devam etti Bi susmadı buda ha "arkadaşlar şimdi kısaca bir tanışalım ben kuzey alacalı şimdi herkez sırasıyla adını ve soyadını söylesin" dedi ve cam kenarından başlayıp herkez ismini söylemeye başladı ben cam kenarı en arka sırada oturuyordum
"Merve ışık"
"Aleyna karadağ"
"Sinem kurt"
Sıra bana gelmişti ve bende ismimi söyledim "Gece Aksay" ben ismimi söyledikten sonra ismimi kendi dudakları arasından fısıltı bir şekilde söyledi kimsenin duyması imkansızdı ama ben çok iyi bir dudak okuyucu olduğum için ne söylediğini anlamıştım
Herkez ismini söylemişti ve şuan ders işliyorduk yine her zamanki gibi sıkıcıydı ve ve kurtarıcım olan zil çaldı ilk derse edebiyat koyan idareyi çok güzel seveyim.
Sınıftan oldukça yavaş adımlarla çıkıp giriş kattaki kantine doğru ilerlemeye başladım sınıfımız dördüncü katdaydı hayır anlamıyorum büyük sınıf olduğumuz için neden en üst katta biz vardık ki
Aslında asansör vardı ama benim dar alanda kalma fobim vardı bu yüzden kullanmıyordum ama aynı zamanda da astımım vardı.
Ben bunları düşünürken çoktan kantine gelmiştim kantinden bir poğaça ve meyve suyu alıp sınıfa doğru gitmeye başladım şimdiki ders yine edebiyatı ama okulda bir dersi kaplayacak olan bir toplantı olduğu için ders boş geçecekti
********
Şu an öğleden sonraki ilk dersteyim öğle arası her zaman yaptığım gibi yemeğimi yiyip sırada uyumuştum dersimiz fizikti Zeynep hoca kalemliğini kurcalamayı bırakıp sınıfa göz gezdirdi ve gözleri bende durdu ve "gececim yan sınıftan mavi tükenmez kalem ve tahta kalemi iste gel hadi" dedi içimden oflasamda Zeynep hocaya tamam hocam diyip sınıftan çıktım hayır ya sınıfta başka insan evladı mi yoktu Allah aşkına
Yan sınıfa geldiğimde kapıyı üç kez tık tıklayıp içeri girdim. Bu sınıfta bize bugün ders anlatan edebiyat stajeri vardı "hocam mavi tükenmez kaleminiz ve tahta kaleminiz varmı? Hocamız istiyorda" dedim stajer hocada 'var' diyip kısa bir gülümsedi hatta gülümsememişte olabilirdi çünkü çok kısa sürmüştü.
Öğretmen masasına ilerlemeye başladım o sırada stajer hoca kalem kutuyu karıştırmaya başladı ve ondan sonra herşey bir anda oldu stajer hocanın eli masada duran içinde kaynar kahve olan bardağa eli çarptı ve sıcak kahve bacaklarımın üstüne döküldü okulumuzda etek giydiğimiz için kahve direk çıplak bacaklarımı yaktı..
O sırada sınıftakiler bir kaç cümlesini algılayabildim
"Lan hangi itin kızın bacağında gözü kaldı"
"La maşallah da dedim aslında"
"Kızlar doğruyu söyleyin yoksa kızın bacağına katlanamıyorum diye beddua mı okudunuz"
Ve stajer hoca ön sırada kafasını ceketine dayamış uyuklayan çocuğun altındaki ceketini bir hışımla aldı çocuk bir irkilip şaşırsada hoca bunu takmayıp ceketle kahve dökülen bacaklarımı sildi yanan bacaklarıma ceket deyince zaten zor tuttuğum göz yaşlarım akmaya başladı
Stajer hoca beklemediğim bir şey yapıp beni kucağına aldı ve sınıfa dönüp "sınıftan çıkmayın" dedi ve kucağındaki benle birlikte alt kattaki revire geldi.
Revirde bacağıma yanık kremi sürdüler ve bir iki hafta filan bacağıma çok dokunmamamı söylediler bu sırada stajer hoca sınıfından çantamı getirmişti tam ayağa kalkacaktım ki beklemediğim bir şey oldu
Kendimi yine stajer hocanın kucağında buldum "hocam gerek yok beni lütfen indirirmisiniz" dedim ama hoca beni daha sıkı tutup "bacaklarının halini görmedim her halde" dedi
********
Şu an hocanın arabısındaydım ne kadar gerek yok desemde hoca beni evime bırakmakta kararlıydı ve ben revirde beni taşırken bir şey farketim hocanın gözleri maviydi hemde ömrümde göremeyeceğim kadar güzel bir mavi...
Başta yıldıza basmayı unutsanız şimdi basarmısınız aşk böceklerin
|
0% |