Yeni Üyelik
11.
Bölüm

10.BÖLÜM-İYİ Kİ...

@thequeenofdreams_

Meltem'den

Karanlık bir yerdeydim. Etrafımda tek bir yaşam belirtisi yoktu. Öylece yürürken ileride bir bembeyaz bir kapı gördüm. Merakla kapıya yürürken ayaklarımın çıplak olduğunu fark ettim. Yerler ıslaktı ve etraftan tek tük su damlalarının sesi geliyordu.

Kapıya vardığımda kapının koluna tam elimi atmıştım ki arkamdan gelen sesi duyduğumda şaşkınlıkla o tarafa döndüm.

"Yankı?!" Bana gülümsüyordu. "Sana artık Doğa yok dedim. Lütfen bugün gördüklerini unut." Kaşlarımı çattım. "Bana bunu nasıl diyebilirsin?!" Gülümsedi. "Çünkü seni..."

"Kapa çeneni! Sakın bana yalan söyleme!" Bana doğru yürürken elim tekrar kapının koluna gitti. "O kapıyı açarsan bir daha benden hiçbir iz bulamazsın Meltem." dediğinde duraksadım. Gözümden bir damla yaş aktığında derin bir nefes aldım. Ve ona döndüm kararlılıkla. "Ben de bunu istiyorum zaten." deyip kapının kolunu indirdim. Yankı'nın yüzü değişirken ukala bir şekilde güldüm ve arkamı dönüp adımımı attım. Kapıyı arkama bakmadan kapatırken olduğum yerin güzelliğini hayranlıkla inceliyordum. Kapanan kapı silikleşip yok olurken yutkundum.

"Bu sefer ben kazandım." dediğimde kapı yok olmuştu. Tekrar olduğum yere odaklandığımda ileride yanan şömineyi görmemle ayaklarımın üşüdüğünü hissettim ve oraya yürüdüm. Mindere oturduğumda ayaklarımı şömineye doğru uzattım ve ayaklarında hissettiğim ısıyla huzur içinde gözlerimi kapattım.

"Meltem?" Arkamdan tanıdık bir ses geliyordu. Ama ben daha arkamı dönmeden sesler yankılanmaya başladı.

Gözlerimi yavaşça açtığımda Onur'un beni gülümseyerek izlediğini gördüm. "Nasıl gibisin?" Gözlerimi kırpıştırdım kendime gelmek için. "Uyudum mu ben?" diye sorduğumda kıkırdadı. "Görünüşe göre evet." Oflayarak elimi alnıma attım. "Kusura bakma, aklım yerinde değil."

"Ne kusuru canım." dediğinde ona minnettarla baktım. Yavaşça doğrulup sırtımı koltuğun kenarına dayadım ve elini tuttum. Şaşkınlıkla bana bakarken gülümsedim. "İyi ki varsın Onur. İyi ki benim yanımdasın." dediğimde gülümsedi ve sandalyeyle yanıma yaklaştı elini elimden ayırmadan. "Bundan sonra seni kimse üzemeyecek. Anladın mı? Kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim." dediğinde gözlerim doldu. "Özür dilerim...Siz haklıydınız... İnsanlar değişmezmiş." dediğimde gözümden bir damla yaş aktı. Elimi okşadı. Yanıma oturduğunda başımı omzuna yasladım.

"Atlatacak mıyım, sence?"

"Benim tanıdığım Meltem her şeyin üstesinden gelir." Gülümsedim. "Gerçekten mi?"

"Evet, ben ciddiyim. Şu zamana kadar altından kalkamayacağın bir şey görmedim. Sen çok güçlü bir kızsın. Bu gücünle zaten eşsiz birisin benim için. Senin yanında olmak istememin sebebi de buydu. Herkes acılarından bir korkak gibi kaçarken sen savaşıyorsun. Çok farklısın." Gülümsemem genişledi ve başımı omzundan kaldırıp ona sevgiyle baktım. "Onur... Beni anlayan bir sen varsın ,bir de Yıldız. Bana ne kadar destek olduğunuzu bilemezsiniz."

Elini yanağımda gezdirdiğinde gözlerimi kapattım. Onun küçük bir dokunuşu nasıl bana bu kadar huzur verebiliyordu? Bunun sırrı neydi?

Kapı zili çaldığında gözlerimi açtım ve merakla Onur'a baktım. "Saat kaç?"

"Yedi." Gülümsedim. "Kaderle Uğur geldi galiba." Başını salladı ve koltuktan kalkıp salondan çıktı. Kapı açılma sesi geldiğinde Kader'in şirin sesini duydum. "Onur ponçiğim!" Kıkırdadım.

Lisedeyken dördümüz her zaman beraber takılırdık. Zamanla Kaderle Uğur hislerini fark ettiler, tabii biz de Onurla onları iyice yakınlaştırdık. Onlar da daha fazla dayanamayıp birbirlerine kavuştular . Hâlâ da çok mutlular. Onlar sevgili olduktan bir süre sonra Kader gördüğü sevgi fazla gelmiş olacak ki bu vıcık vıcık sözlerine başladı. Biz de söylediklerini duydukça yüzümüzü ekşitiyorduk. Fakat Onur'un bizden daha fazla sinirini bozuyordu bu sözler. O yüzden Kader de her seferinde gıcıklığına ona vıcık vıcık sözler ediyordu. Biz de Uğurla gülüyorduk atışmalarına.

"Meltemmm!" Kollarını açan Kader'e gülümseyip ayağa kalktım ve sımsıkı sarıldık birbirimize.

"Bir yazdır görüşemiyoruz. Nasıl özledimmm!"

"Ben de Kader. İyi ki toplandık bu akşam." dediğimde ayrıldık ve başını salladı. "İyi ki Meltemm." O sırada kapıdan içeriye giren Uğur'a gülümsedim. Birbirimize sarıldığımızda saçlarımı okşadı. Ayrıldığımızda güldü. "Nasıl özlemişim kız!" Kıkırdadım. "Ben de özledim sizi."

"Pekâlâ. İlk önce akşam yemeğimizi yiyelim. Kader bir şey yapma deyince ben de yapmadım."

"Bence bugün dışarıdan söyleyelim. Sizce?" Başımı salladım. "Olabilir." Kader, "Bence de güzel olur." dediğinde Onur konuştu. "O zaman ne söylüyoruz?" Gözlerim parladı. "Pizza!" Onur güldü ve Kaderle Uğur'a döndü. "Uyar mı?"

"Tabii ki uyar." dedi Kader. "Bence de süper olur." dedi Uğur da.

Onur pizzayı söyleyip geldiğinde ben Onur'un film koleksiyonundan komedi arıyordum. Sonunda '84 yapım bir film bulduğumda inceledim kapağını. Komedi ve polisiyeydi. Üçüne de bakıp seçtiğim filmi gösterdim. Üçü de onayladığında CD yi televizyonun kenarına koyup Onur'un yanına oturdum ve telefondan izlediği şeye baktım.

"One, two, ça ça ça; one, two,ça ça ça." İkimiz de kahkahalarla gülerken Uğur ve Kader de izlemeye geldi videoyu. Onlar da izlediğinde Kader resmen gülmekten kriz geçirdi. "Aşırı tatlı ya!"

Bir anda evin zili üst üste çaldığında kaşlarımı çattım. Onur koşarak baktığında bir bağırma sesi geldi. "Senin ne işin var burada?! Daha ne istiyorsun lan?!" Hızla kalkıp salondan çıktım ve gelen kişiye baktım.

O gelmişti...

Beni görünce yutkundum ve ona yürüdüm. "Ne istiyorsun?" diye sordum sakince. "Konuşmamız lazım." dediğinde kaşlarımı kaldırdım ve sinirle güldüm. "Konuşmak mı? Artık seni insan yerine koyup konuşacağımı mı zannediyorsun cidden?"

"Meltem, yapma! Onur seni hep dolduruyor biliyorum! Eğer şu an onun yanında olmasaydın benimle gelirdin." Kaşlarımı çattım. "Onur, hiçbir zaman beni doldurması! O, ne olursa olsun benim arkamda durdu! Ne olursa olsun beni bırakmadı! Ona hiçbir şey diyemezsin!" dedim sinirle. Ellerini yumruk yaptı. O sırada arkadan gelen kuryeyi gördüğünde başını iki yana salladı. "Gerçi sen hayatına devam ediyorsun." dedi kurye elindeki pizzalarla bize doğru gelirken. "Yankı, git! Yeterince huzurumuzu bozdun, kaybol ve bir daha bu saatten sonra gözüme gözükme!" Şaşkınlıkla bana baktı. "Meltem..."

"Daha fazla sesini duymak istemiyorum. Artık git!"

Yankı derin bir nefes aldı. "Pekâlâ, öyle olsun ama bir gün beni arayacaksın Meltem, işte o zaman bulamayacaksın." dedi ve hızla arkasını dönüp arabasına yürüdü.

Uğur pizzaları alıp kapıyı kapattığında ben gözlerim dolu dolu arkamı döndüm ve Onur'un odasına çıktım hızla. Kapıyı kapattığımda gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

"Meltem!" Onur'un sesini duyduğumda hızla gözlerimdeki yaşları sildim ve boğazımı temizledim. İyi olmam lazımdı. Bu dünyada hâlâ beni seven birileri vardı. Onları üzmemeliydim.

Toparlanıp kapıyı açtığımda Onur hızla gelip sarıldı bana. Ben de istekle beline sarıldım. "Özür dilerim. Huzurunuz bozuldu."

"Kapa çeneni, sinirlendirme beni." dediğinde kıkırdadım. "Tamam, mutluysanız bana hava hoş." dedim. Elimden tuttuğunda beraber aşağı indik. Kader ve Uğur bizi bekliyordu. Ortamın havasını dağıtmak için sitem ettim. "Bir an bana bırakmayacaksınız zannettim." dediğimde güldüler.

Pizzalarımızı yetip mısır patlattık ve birkaç cips alıp salondaki sehpaya yerleştirdik hepsini.

Mutlulukla filmimizi izlemeye başladık fakat daha filmin ortasında uykumun gelmesiyle başımı Onur'un omzuna koydum. Onur saçlarımı okşarken daha beter mayıştım.

Bir süre sonra Uğur'un sesini duydum. "Onur, Kader'in gözleri kapanıyor biz gidelim. Sen Meltem'i bırakırsın eve değil mi?"

"Bırakırım bırakırım. Hadi size iyi geceler."

"İyi geceler."

Kapının kapanma sesi geldiğinde genleşerek kalktım Onur'un dizinden. "Gidecek miyiz?"

"Film bitmek üzere zaten. Bırakayım ben seni eve."

"Saat kaç?"

"On." Kaşlarımı çattım. "Offff, ablamla tartışmıştım, bugün de annemler evde yok. Daha beter kızacak."

"Konu ne?" Derin bir nefes aldım ve sinirle güldüm. "Ablam haklıymış. Bana Yankı'yı biriyle gördüğünü söylediğinde içimde hep bir şüphe vardı ama gerçekliğini kavrayamamışım demek ki. Onunla aramı düzeltmem lazım." Saçımı okşadı. "Ben sizin aranızın düzeleceğine inanıyorum." Gülümsedim ve yanına yanaştım iyice. "Sen olmasan ben ne yapardım?" dediğimde gülümsedi tatlı bir şekilde.

Bir an dayanamadım. Daha sonra da... Kendimi kontrol edemeden dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Aynı anda ensesinden tuttuğumda şaşkınlıkla öylece kalmıştı.

Biz arkadaştık... Biz dört yıl boyunca arkadaş kalmıştık ve aramızda buna benzer hiç böyle bir şey olmamıştı.

Tabii ben de neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum.

Tam ondan ayrılacaktım ki onun da elleri yanaklarıma geldi ve dudaklarını aralayıp dudaklarımı öpmeye başladı.

Kendimi tutamadan ona karşılık verirken belimden tutup beni kendine daha çok yaklaştırdı.

Bize ne oluyordu?

Hızla birbirimizden ayrıldığımızda nefes nefese baktık birbirimize. Şaşkınlık içindeydik. Boğazımı temizledim ve hızla koltuktan kalkıp salondan çıktım. Ceketimi giyip notlarımı da ayaklarıma geçirdiğimde kapıyı açıp hızla evden ayrıldım.

Durağa doğru yürürken arkamdan gelen bir araba sesi duydum. Araba yanımda durduğunda Onur'un sesi geldi.

"Meltem, bu saatte ortalıkta olman tehlikeli. Arabaya bin." Yürümeye devam ederken konuştum. Aynı anda da o ,arabayı yanımda sürmeye devam ediyordu. "Gerek yok... Ben kendim giderim." Resmen onu öpmüştüm ve o da öpüşüme karşılık vermişti.

Şimdi nasıl yüzüne bakacaktım?

"Meltem, seni bu saatte yalnız bırakamam! Etraf bir sürü sapık dolu." Ofladım. "İyi tamam!" deyip kapıyı açtım ve sinirle binip hızlıca kapıyı kapattım.

Hiç konuşmadan geçen bir yolculuktan sonra Onur sitenin kapısının önünde durduğunda ona bir şey söylemek zorunda olduğumu hissettim. "Şey...Onur..."Derin bir nefes aldım. "Ben özür dilerim...Bir anlıktı...Neden öyle bir şey yaptım hâlâ aklım almıyor..."

"Tamam Meltem. Özür dilemene gerek yok. Sen sadece onu unutmak istedin." Derin bir nefes aldı. "Seni anlıyorum. Aramız açılmasın sırf bu yüzden, olur mu?" Önüme bakarak başımı salladığımda çenemden tutup bizi göz göze getirerek "Bak bakayım bana." dedi tatlı sesiyle. Gülümsedi. "Seni kaybetmek istemiyorum, tamam mı Meltem? Hiçbir zaman aramızı bozacak bir şey yapmam ben, hiçbir zaman." dediğinde gülümsedim.

"Hep böyle gül işte." dediğinde kıkırdadım. "İyi geceler." dediğinde gülümsemem genişledi. "İyi geceler."

İyi ki varsın Onur...

 

Loading...
0%