Yeni Üyelik
13.
Bölüm

12.BÖLÜM-DAĞ EVİ

@thequeenofdreams_

20 Ocak 2023

Yıldız'dan

"Yıldız, kalk güzelim, geldik." Gözlerimi zorlukla açtığımda arabada olduğumu farkettim ve kendime gelmeye çalıştım.

"Sana n' oldu bugünlerde? Pek iyi gözükmüyorsun, her gidiş gelişte uyuyorsun." Başımı iki yana salladım. "Biliyorum ama ben de anlayabilmiş değilim. Kendimi çok hâlsiz hissediyorum."

"Olmazsa haftaya erteleyelim tatili." Başımı iki yana salladım. "Olmaz. Hem biraz hava değişikliği iyi gelir."

"İyi bakalım sen öyle diyorsan." dedi ve kapıyı açıp çıktı arabadan. Ben de arabadan indiğimde koluna girdim ve ona yaslanarak yürümeye başladım. Asansöre girdiğimizde kendime gelmek için gerindim. "Saat kaç?"

"Altı."

"Bir saatimiz mi var yani?" dedim şaşkınlıkla. Başını salladı. Ofladım. "Geç kalacağım yine." Kıkırdadı. "Kalmazsın kalmazsın. Haydi." deyip alnımdan öptüğünde huzurla gözlerimi kapattım. Daha sonra ben de yanağından öpüp asansörden ayrıldım ve ona el sallarken kapıyı çaldım. Yağız kapıyı açıp bana sarıldığında kıkırdadım. "Ablacığım dur!" deyip zorlukla içeri geçtim. Montumu askılığa asıp ayakkabılarımı çıkardığımda annem mutfaktan çıkıp bana gülümsedi. "Hoşgeldin kızım."

"Hoşbulduk anneciğim. Biz saat yedide çıkacakmışız. O yüzden hazırlanmam lazım." Kaşlarını kaldırdı. "Tamamdır o zaman. Bir şeyler hazırlamıştım, yolda yersiniz." Başımı salladım. "Tamamdır." deyip odama geçtim hızla.

Meltem Yankı'dan ayrıldı ayrılalı zor kendine gelmişti. Ben de onu, Ege'yi ve Onur'u alıp bir kar tatiline çıkarmayı düşünüyordum fakat kar daha yeni yeni yağmaya başlayınca biz de tatili bugüne ertelemek zorunda kaldık. Onur'un dağ evine gitmeyi düşünüyorduk.

Banyodan çıkar çıkmaz dolabımı açtım ve yolculuk için seçtiğim kıyafetleri giydim.

Saate baktım. Buçuk olmuştu. Saçlarımı kurutup taradım çabucak. Daha sonra valizimi alıp kapıya götürdüm ve orada bırakıp mutfağa geçtim. Annem kaplara sarma dolma koyuyordu. Gözlerim parladı ve yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum. "Sen bize yemek mi yaptınn?"deyip sarıldığımda kıkırdadı. "Yaptım, yapmaz olur muyum? Ege'nin önünde öyle ayı gibi yeme ama!" Gözlerimi büyüttüm. "Anne!" Annem kahkaha attı. "Uyarayım dedim." Ofladım ve masaya oturdum. Annem yanaklarımı sıktığında gülümsedim.

Böyle kolay işte senin gönlünü almak.

Sen kapa çeneni!

Ben zaten çenemi kapamaktan başka bir şey yapmıyorum.

"Ben bir Meltem'e bakacağım."

"Tamam kızım."

Evden çıkıp karşı dairenin kapısını çaldım. Eda abla kapıyı açtığında gülümsedim. "Yıldızcığım." deyip bana sarıldığında ben de kollarımı ona sardım. Ayrıldığımızda beni içeri davet etti. "Nasılsın Eda abla?"

"Nasıl olayım, aynı uğraşıyorum işlerle güçlerle. Sen? Egeyle beraberliğin nasıl gidiyor?" Kıkırdadım. "Nasıl gidebilir ki? Aynı." O da güldüğünde Meltem'in bağıran sesini duyduk.

"Öpüşüp koklaşıyorlar. N' apabilirler abla?" Gözlerimi büyüttüm. Hızla odasına yürüdüm ve kapıyı açtım. Kahkaha atıyordu. "Sen var ya!" deyip üstüne atladığımda bağırdı. "Hayvan mısın lan?!"

"Kapa çeneni! Sürekli utandırmaktan bıkmadın mı beni?" Güldü. "Yooo." Oflayıp bıraktım onu ve huysuzca oturdum. "Çok pisliksin." Sarıldı. "Oy benim kankitom alınmış mııı?" Yüzümü buruşturdum. "Kankito mu? O ne be!" Omzunu silkti. "Hiç." Hınzırca baktım. "Onur'un dağ evine gidiyoruz. Ne düşünüyorsun?" Kaşlarını çattı. "Ne var?! Gidiyorsak gidiyoruz işte! Arkadaş..."Durdu ve devam etti. "Arkadaşım o benim!" Kıkırdadım. "Kekeledin mi sen?" Ofladı. "Yıldız sen ne için geldin?!"

"Öylesine. Hazırım gördüğün gibi. Annem de yemek koyuyor bizim için." Gözleri parladı onun da. "Ne yapmış?"

"Söylemem, göreceksin zaten." Gözlerini devirdi. "Soranda kabahat. Ben banyoya giriyorum." Başımı salladım. "Okkey."

Birkaç dk sonra

Ben salonda Edayla konuşurken saçları ıslak Meltem girdi içeri. Üstündeki kırmızı kombiniyle.

"Çok tatlı olmuşsunnn!" Kıkırdadı. "Sağ ol cınım o benim güzelliğim." Gözlerimi devirdim. "Ego manyağı. Haydi saçlarını kurut, çeyrek var. Ben bize geçeyim. Aşağıda buluşuruz sizinle."

"Tamamdır." deyip yerimden kalktım ve Eda ablaya iyi akşamlar dileyip evden ayrıldım. Bize geçtiğimde valizimin yanında annemin koyduğu poşet çantayı gördüm. Salona yanlarına geçtiğimde annemin yanına oturdum. Yağız da kucağıma oturduğunda merakla dudaklarını araladı. "Abla, sana n'oldu?" Kaşlarımı çattım. "Nasıl ablacığım?"

"Kaç gündür çok yorgunsun."

"Evet Yıldız, ilaçlarını kullanmıyor musun sen kızım?" Ofladım. "Kullanıyorum anne."

"O zaman tatilden gelin, biz seninle bir kontrole giderim." Kıkırdadım. "Ben kendim giderim."

"Tamam ama vakit kaybetme." Başımı salladım. "Tamam." Zil çaldığında Yağız koştu benden önce. Ben de salondan çıktığımda Yağız, "Ege abii!" diyerek Ege'nin kucağına atladı. "Aslan parçası, n’aber?"

"İyiyim, sen?" diye sorduğunda annem geldi yanımıza. "Ege oğlum, nasılsın?"

"İyiyim Berna teyzem. Sizi sormalı."

"İyiyim yavrum ben de. Tatile gideceksiniz madem ben de size biraz yemek hazırladım."

"Ellerine sağlık, yemek için sabırsızlanıyorum." dediğinde güldük hep beraber. Sonra bana baktı. "Yıldız, gidelim mi diyecektim." Başımı salladım. "Gidelim. Onur geldi mi?"

"O da bizim sokağa girecekmiş az sonra, ışıklardaymış." Başımı salladım ve atkımı doladım boynuma. İstanbul resmen buz kesecekti. Hepimiz donuyorduk.

Annemle vedalaşıp evden ayrıldığımızda aşağı indik. Ege valizlerimizi bagaja koyarken Onur'un arabası siteye giriş yaptı ve bizim apartmanın önünde durdu. Bana gülümsedi. "Merhaba Yıldız."

"Merhaba." Egeyle tokalaştıktan sonra konuştu tekrar. "Ben Meltem'i alayım. Siz bekleyin."

Arabaya bindiğimizde Onur içeri girdi. Birkaç dakika sonra elindeki valizlerle Meltemle dışarı çıktıklarında Meltem bize el salladı. Kıkırdayıp ben de ona el salladığımda Onur'un peşinden arabaya yürüdü. Onur bagaja valizleri koyarken Meltem arabaya bindi. O sırada son anda aklıma gelen şeyle hemen arkama döndüm. Poşetlerden birini alıp kapıyı açtım. O sırada Onur bagajı kapatmış, öne yürüyordu. Poşeti ona uzattım. "Annem hazırladı yok için, yersiniz." dediğimde gülümsedi. "Ellerine sağlık annenin. Çok sağ ol." Ben de ona gülümseyip geri döndüm ve arabaya binip kemerini taktım. O sırada diğer arabadan bir çığlık yükseldiğinde telaşla oraya baktım.

Meltem elindeki poşete gözleri parlayarak bakıyordu. Ofladım. "Deli bu kız ya!" dediğimde Ege güldü. Onur korna çalıp arabayı döndürdüğünde biz de Ege de onun arkasından sürdü arabayı ve siteden çıkıp yola koyulduk.

"Sen nasıl oldun?" dedi ışıklarda durduğumuzda. "İyiyim biraz daha. Ama hâlâ hâlsizlik var, annem pazartesi günü kontrole gitmemi söyledi."

"Haklı, ben de geleceğim." Güldüm. "Yapma ama Ege, çocuk muyum ben?"

"Hayır ama sevdiğim kadınsın. Ve ben senin her anında yanında olmak istiyorum." Gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. "İyi ki varsın."

"Sen de güzelim."

4 saat sonra

"Yıldız, güzelim."

Gözlerimi zorlukla açtığımda yan tarafımdan kapının açılma sesi geldi. Ve vücudumu vardığımız yerin soğukluğu kapladığı da titredim.

"Yıldızzz, kalk haydi!" Kapıyı açan kişi Meltem'di. Gülümsedim. "Saat kaç?" Güldü. "On bir." Gözlerimi kırpıştırdım. "Cidden mi?"

"Güzelim, ilk önce bir şunu giyer misin?" diyen Ege'ye baktım. Ceketimi uzatıyordu. Alıp giydiğimde atkıyı alıp boğazıma doladı hemen. "Ya siz çok tatlısınızzzz!" Ofladım. "Sussana sen ya!" deyip indiğimde Ege de gülerek arabadan indi ve arabanın arkasına yürüdü. Arkamı dönüp eve baktığımda gözlerimi büyüttüm.

Ev gerçekten çok şirin ve tatlı gözüküyordu. Onur kapıyı açtığında arabaya geri döndü ve bagajdan valizleri aldı. Ege de valizleri aldığında yardım etmek için uzanmıştım ki kaşlarını çattı. "Sinirlendirme beni geç şuraya!" dediğinde gözlerimi devirdim ve Meltemle beraber içeri geçtik.

"Yuh!"

Meltem şaşkınlığını dile getirirken gözlerimi kırpıştırdım. "Burası çok güzel!"

"Hem de ne güzel!" diye bağırdığında Onur gülümseyerek Meltem'e baktı. "Yukarıda iki tane oda var." dedi Ege de içeriye girdiğinde. Kapıyı kapattığında ona merakla baktım. "Pekâlâ. Nerede yatıyoruz Meltem?" Onur kapıyı kilitlerken konuştu. "Birinde iki kişilik birinde de ayrı iki yatak var. Seçim sizin?"

"Süper, o zaman biz iki kişilik yatakta beraber yatarız Yıldız, nasıl olur?" Gülümsedim. "Aynen, iyi olur."

"Güzell, biz de Egeyle diğer tarafta yatarız."

"Aynen." Meltem esnedi. "Yıldız, haydi valizlerimizi alalım da çıkalım." Başımı salladım ve hep beraber valizlerimizi alıp çıktık. Meltemle odaya girdiğimizde odaya hayranlıkla baktım.

"Yıldııız, burası çok güzellll!" Başımı salladım. "Gerçekten güzel!" Yatağa kendini bıraktığında kıkırdadım. "Haydi kalk da pijamalarını giy." Oflayarak kalktı ve valizinden pijamalarını aldı. "Ben banyoda giyebilirim." dediğimde başını salladı. Odadan çıkıp banyoya girdim.

Banyoyu hayranlıkla inceliyordum. O sırada kapı çaldı. "Yıldız, güzelim." Panikle kayıp düştüğümde kapı hızla açıldı. Endişeyle bana bakıyordu. Hemen yanıma çöktü. "Güzelim, iyi misin?" Başımı salladım belimi kavrayıp kaldırırken. "İyiyim, şey... Aynı evde olmamız bana galiba yaramadı, bir an ne yapacağımı şaşırdım." dediğimde güldü. Ben de onunla beraber güldüm. Gözleri dudaklarıma kaydığında kapıyı kapattı. Gözlerimi büyütüp yutkundum. Beni duvarla arasına sıkıştırdığında bir elini duvara dayadı, diğer elini ise belime koydu. "Ege...Şey yaaa..."

"Söyle güzelim."

"Benim çok fena tuvaletim geldi. Haydi çık da..." Kıkırdadı ve cık cıkladı. "Sen sevgiline yalan mı söylüyorsun? Çok ayıp." dediğinde kaşlarımı çattım. "Gıcık mısın sen ya?" Gülümsemesi genişledi. "Evet ama sadece sana." Kaşlarımı kaldırdım. "Allah Allah beyefendiye bak ya!.."

"Şşt, güzelim." deyip yanaklarımı okşamaya başladığında nefesimi tuttum. Şu an domates gibi kızardığıma yüzde yüz emindim. Titrek bir nefes aldım. Pekâlâ, konuşmak yaramamıştı galiba... Nefes almak için dudaklarımı aralamıştım ki Ege'nin dudaklarımı öpmeye başlamasıyla tüm kontrolümü kaybettim.

Kollarımı boynuna doladım ve karşılık verdim ben de. Belimdeki eliyle beni daha çok kendine çektiğinde bir an nefesim kesilecekmiş gibi hissettim.

Birden kapı çaldığında panikle onu göğsünden ittirdim. "Yıldız, geliyor musun?"

Öff, sanane be!

Hepsi senin yüzünden.

Ne var yani, kötü mü oldu?

Ege bana gülerken omzuna vurdum ve boğazımı temizledim. "Geliyorum şimdi." diye seslendim. Kapının önünden ayak sesleri uzaklaştığında derin bir nefes aldım. Ege hâlâ gülüyordu. Kaşlarımı çattım. "Ege, kimse görmeden çık şu banyodan!" diye sitem ettiğimde kıkırdadı. Birden dudağıma bir öpücük kondurduğunda gözlerimi belerttim. "Ege!" dediğimde kaçarcasına banyodan çıktı. Oflayarak üstümü çıkardım ve pijamalarımı giydim.

Banyodan çıktığımda odaya döndüm ve beni bekleyen Meltem'e baktım.

Yatmıştı bile. Ofladım. "Benim hiç uykum yok." Gözlerini açıp bana baktı kaşlarını kaldırarak. "Uykun yok mu? Kızım sen manyak mısın? Dört saatlik yol kat ettik." Omzumu silktim ve pencereden ormana baktım. "Yok işte."

"Valla uyu bence. Çünkü ben az sonra uykuya dalacağım." deyip esnedi.

Ben ne yapacaktım?

Odadan çıkıp aşağı indiğimde Ege pencereden dışarı bakıyordu. Gidip beline sarıldığımda bana baktı şaşkınlıkla. "Neden uyumuyorsun?" Omzumu silktim. "Uykum yok." Başını salladı. "Anlıyorum, çok uyudun bugün." Derin bir nefes aldım. "Şimdi uyuyamayınca yarın yine bir sürü uyuyacağım, bu sefer bir günüm boşa gidecek." Gülümsedi. Bir anda beni kucağına aldığında küçük bir çığlık atıp boynuna sardım kollarımı. "Ege, n'apıyorsun?" Beni koltuğa yatırdığında burnuma bir öpücük kondurdu. "Uyutacağım şimdi seni güzelim." dediğinde kıkırdadım ve koltukta ona döndüm. "Uyut o zaman."

Saçlarımı okşamaya başladığında gözlerimi kapattım huzurla. O sırada söylediği şarkıyı duyunca gülümsedim.

"Her veda edişinde düşünürüm

Seni bir daha görememek var

Keşke kimsesiz kalsak,

Her yerde biz olsak

Ama yine de senleyken dünya bile dar

Yine seni düşünürken yağmur çiseledi

Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli

Yine seni düşünürken yağmur çiseledi

Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli

Küçük civcivim, güzel kızım, dünyam benim

Bunun adı aşksa eğer bu aşk yalnızca sana değer

Bu adam yalnızca sana boyun eğer

Küçük civcivim,güzel kızım, dünyam benim

Bunun adı aşksa eğer bu aşk yalnızca sana değer

Bu adam yalnızca sana boyun eğer

Bu adam yalnızca sana boyun eğer"

Mayışmaya başlamıştım. Resmen Tuğkan uykumu getirmişti. Tamam, kabul ediyorum, sevgilimin de etkisi var...

"Her veda edişinde düşünürüm

Seni bir daha görememek var

Keşke kimsesiz kalsak

Her yerde biz olsak

Ama yine de senleyken dünya bile dar

Yine seni düşünürken yağmur çiseledi

Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli

Yine seni düşünürken yağmur çiseledi

Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli

Küçük civcivim, güzel kızım, dünyam benim

Bunun adı aşksa eğer bu aşk yalnızca sana değer

Küçük civcivim güzel kızım dünyam benim

Bunun adı aşksa eğer bu aşk yalnızca sana değer

Bu adam yalnızca sana boyun eğer

Bu adam yalnızca sana boyun eğer

Bu adam yalnızca sana boyun eğer"

Huzur içinde uykuya dalarken bir kez daha şükrettim Allah'a, bana böyle bir hediye verdiği için...

Loading...
0%