Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7.BÖLÜM-HUZUR

@thequeenofdreams_

Soğuk, sert bir zemindeydim. Gözlerimi açtığımda yavaşça doğruldum olduğum yerde. Normalden daha güçsüzdüm. Etrafa baktığımda her tarafın sisle kaplı olduğunu gördüm. Yavaşça kalktığımda her tarafımın ağrıdığını fark ettim. Zeminin soğukluğunu hissettiğimde ayaklarıma baktım. Yalınayaktım.

Zorlukla yürürken etrafta bir yaşam belirtisi aradım. Fakat hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey...

Yürümeye devam ederken ileride bir ağaç fark ettim. Üzerinde taptaze erikler vardı. Kıpkırmızıydı. Onları görünce ne kadar acıktığımı anladım ve hızla ağaca yürüdüm. Ağacın dibine vardığımda tam eriklerden birine uzanıyordum ki bir ses duydum. "Yıldız." Arkamı döndüğümde Furkan'ın bana gülümsediğini gördüm. Kaşlarımı çattım. "Sen ne yapıyorsun burada?"

"Sana geldim Yıldız." Kaşlarımı kaldırdım. "Ama ben... Ben seni artık sevmiyorum Furkan! Neden hâlâ buradasın?" diye sorduğumda bana yürüdü. Geri çekildim yavaşça. Ta ki sırtım ağacın gövdesine değene kadar.

Çevremden deniz dalgalarının sesi gelmeye başladığında yavaşça gözlerimi açtım.

Furkan yoktu. O gitmişti...

Deniz önümde masmavi parlarken ufukta güneş doğuyordu. Denizin mis gibi kokusunu içime çektim ve huzurun içinde hissettim kendimi.

Arkamı döndüğümde büyük bir bahçe uzanıyordu. Erik ağaçlarıyla dolu bir bahçe... Durduğum ağaç ise dibinde deniz olan uçurumun kenarında duran tek ağaçtı.

Çayırda yalınayak dolaşırken belimde bir el hissettim. Elin sahibine baktım ve Ege'yi görmemle gülümsedim. "Ege?" diye sevinçle fısıldadığımda belindeki eliyle beni sımsıkı tutup kendine çekti. Mutlulukla ona sarıldığımda belimden tutup beni döndürdü. Kahkaha attım gökyüzüne bakarak. Beni indirdiğinde gözleri dudaklarıma kaydı. Dudakları dudaklarıma yavaşça yaklaşırken gözlerimi kapattım huzurla.

Deniz gibiydi... Huzur veriyordu bana... Kokusu da varlığı da huzur veriyordu...

Nefes nefese yataktan kalktığımda etrafıma baktım.

Odamdaydım. Mutfaktan Yağızla annemin sesleri geliyordu. Derin bir nefes alıp ayaklarımı yataktan sarkıttım ve gözlerimi kapattım. Terlemiştim, su gibiydim resmen.

Hızla banyoya girip soğuk bir duş aldım. Aynı anda da rüyamı düşündüm. Ve sonra dün olanları...

Ege ile sevgili miydik değil miydik bilmiyordum. Ama dün bazı şeyler açığa çıkmıştı. Hissetmiştim.

Duştan çıktığımda bornozumu giydim ve dolaba geçip siyah tişörtümle kot şortumu alıp hemen üstümü giyindim.

Telefonumu elime aldığımda bir bildirim olduğunu fark ettim.

Gönderen: Ege

Bugün denize gidelim mi? Meltemle Yankı'yı da alırız. Yağız da gelirse bence çok eğlenir. Ne dersin? (10.30)

Saate baktım ve rahatlıkla nefes aldım.

11.00

Çok şükür sadece yarım saat geçmişti. Hemen cevap yazdım.

Gönderilen: Ege

Tamamdır, ben Meltem'i arayıp hemen sana dönerim.

Hemen Meltem'i aradım.

"Alloooo."

"Meltem, günaydın, daha doğrusu tünaydın bebeğim. Ege ,Meltemle Yankı'yı da alıp denize gidelim mi diyor."

"Hmmm, güzel fikir. Ben Yankı'yı arayayıp sorayım, sana dönerim."

"Tamam ama hızlı ol."

"İyi be, bekletmeyelim sevgilini." dediğinde gözlerimi büyüttüm. "Meltem, daha hiçbir şey belli değil. Konuşturma beni. Şimdi kapatıyorum, kahvaltı yapacağım. Dönersin bana."

Telefonun diğer tarafından kıkırdama sesi geldiğinde gözlerimi devirdim. "Tamam bebeğim, tamam. Öpüldün."

"Sen dee."der demez telefonu kapattım ve hızla Ege'ye yazdım.

Gönderilen: Ege

Meltem Yankı'ya sorup bana yazacak, kısa sürede sana dönerim.

Yaklaşık bir iki dakika sonra mesaj geldi.

Gönderen: Ege

Tamamdır.

Mutfağa geçtiğimde babam bana gülümsedi. "Günaydın kızım." Yanağına öpücük kondurdum. "Günaydın baba."

Yağız'ın yanına oturduğumda Yağız gözleri parlayarak bana döndü. "Abla biliyor musun, okulumuz kampa gidiyormuuuş!" Kaşlarımı kaldırdım ve anneme baktım. "Gidecek misiniz anne?" Annem bana dönüp gülümsedi. "Akşam beşte kalkıyormuş otobüs. Ben de çok yoruldum zaten. Pastaneye birkaç gün teyzenler bakacak."

"Ne güzel! Sen de hem dinlenmiş olursun." dediğimde annem güldü. "Yağızla mı, sanmıyorum. Ama oraların havası iyi gelir diye düşünüyorum." Başımı salladım. "Haklısın. Biz de bugün Egelerle denize gitmeyi düşünüyoruz ama Yağız da gelir diye düşündük."

"Ben bugün hazırlığını yapacağım ablaaaaa." Kıkırdadım. "Tamam, tamam bir şey demedim. Yap bakalım hazırlığını."

Babam saatine baktı. "Ben çıkıyorum. Dönüşte bir şey istiyor musunuz?" Annem başını iki yana salladı. "Yok canım. Bu arada sen Yıldızla kalacaksın, değil mi?" diye sorduğunda babam başını salladı. "Aynen, kızımı yalnız bırakmayayım." dediğinde yanağına bir öpücük kondurdum ve onu yolcu etmek için ayağa kalktım. Kapıya vardığınızda sımsıkı sarıldım. "Hayırlı işler babacığım." Yanağımdan öptü. "Sağ ol kızım. Dikkat edin. Dönüşte de Ege Bey gözüksün bir bana." dediğinde kıkırdadım. "Tamam."

Babam çıktığında mutfağa geri döndüm ve kahvaltımı yapmaya devam ettim. Kahvaltıdan sonra odama döndüğümde Meltem'in mesaj attığını gördüm.

Gönderen: Kırmızı Başlıklı Kız

Yankı da okey dedi. Ege'yi aradım. Saat bir gibi çıkacakmışız.

Gönderilen: Kırmızı Başlıklı Kız

Tamamdırrr.

Saate baktığımda daha 12 olduğunu gördüm ve rahat bir nefes aldım. Hazırlanmam gerekiyordu.

Deniz çantamı alıp içine güneş kremimi koydum. Aklıma bir şey geldiğinde sormak için Ege'yi aradım.

"Alo."

"Ege, ne yapıyorsun?"

"N' apayım, oturuyorum. Bir şey mi oldu?" diye sorduğunda dudaklarımı araladım. "Yanıma atıştırmalık alayım mı diyecektim."

"Bence gerek yok. Hepsini yoldaki marketlerden alırız."

"Tamamdır o zaman."

"Seni saat birde alırım kapıdan güzellik." Gülümsedim. "Olur. Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüzzz."

Havlumla pareomu koyduğumda üstüme mayomu giyindim, ardından altıma da bir kot şort geçirdim.

Saate baktığımda daha yarım saat olduğunu gördüm ve bu sürede anneme yardım ettim.

Kapı çaldığında annem iyi eğlenceler diledi ve Yağız'ı öpüp kapıya koştum. Kapıyı açtığımda Ege ile göz göze geldim ve gülümsedim. "Tünaydın. Meltem nerede?"

"Aşağıda bizi bekliyorlar." Başımı salladım ve tam çantamı almıştım ki annemin sesini duydum. "Ege oğlum, nasılsın, iyi misin?" Ege gülümsedi. "İyiyim Berna teyzem. Kusura bakma acelemiz var diye seslenemedim. Siz nasılsınız?"

"Biz de iyiyiz oğlum. Dün Yağız'ı eğlendirmişsin, Allah senden razı olsun. "

"Ne demek ,lafı olmaz." Annem sıcak bir şekilde gülümsedi. "Meltemle Yıldız sana emanet çocuğum." dediğinde Ege başını salladı. "Gözüm gibi bakacağım onlara."

"İyi bakalım, iyi eğlenceler."

Anneme öpücük gönderdiğimde annemin gülümsemesi genişledi ve o bana öpücük gönderdi.

"Ege abiiii!" Ege'nin kucağına atlayan Yağız'a gülerek baktım. "Ben kampa gidiyorum, biliyor musuuuun?" dediğinde Ege güldü. "İyi eğlenceler o zaman aslan parçası." dediğinde Yağız bana gülümsedi. "Abla, ne zaman gelirsiniz?"

"Saat altıya doğru geliriz ablacığım. Bir sorun mu var?" Başını iki yana salladı. "Hayır ama sizinle görüşelim öyle gidelim." dediğinde Ege ile kıkırdadık. "Tamam tamam, görüşürüz kuzum." deyip yanağına bir öpücük kondurdum.

Ege, Yağız'ı kucağından indirdiğinde Yağız el salladı. Biz de ona sevgiyle el salladıktan sonra hızla evden ayrıldık.

Aşağı indiğimizde Meltem ve Yankı apartmanın önünde bizi bekliyordu. Ege, "Aynı arabayla gidelim. Ne dersiniz?" diye sorduğunda onu onayladık ve Ege'nin arabasına yürüdük. Yankı Ege'nin yanına bindiğinde biz de Meltemle arkaya bindik. Meltem'e gülümsedim.

"Çok tatlı olmuşsun." Kıkırdadı. "Tişikkürler."

"Yolcuğumuz ne kadar sürer?" diye sordu Meltem. Yankı, "Yaklaşık bir buçuk saat." diye cevap verdiğinde başını salladı. Ve böylece yolculuğumuz başlamış oldu.

2 saat sonra

Market alışverişimiz sağ olsun vardığımızda saat üçtü. Ege arabayı park ettiğinde indik ve Meltemle ben çantaları, Yankı ve Ege ise marketten alışveriş yaptığımız poşetleri aldığında biz önde onlar arkada yürümeye başladık. Kumsalda yürürken arkamı dönüp Ege'ye baktım. "Ege, bence sessiz bir yer bulalım. Buralar çok kalabalık." dediğimde başını salladı. "Haklısın. Şu tarafa gidelim." dediğinde gösterdiği yere baktık. Kimse yoktu ve kumsalın uç tarafıydı. Fazla da uzak değildi.

Sonunda oraya vardığımızda aldığımız şezlonglara eşyalarımızı yerleştirdik. Altımdaki şortu çıkarıp çantama koydum ve güneş kremini alıp vücuduma sürmeye başladım. Meltem de üstünü çıkarmış kremini sürerken Ege ve Yankı ilerde bir şeyler konuşuyordu.

"Sevgili gibisiniz." Meltem'in dediği şeyle gözlerimi büyütüp hızla ona döndüm. "Meltem, sana ne dedim?!Daha hiçbir şey belli değil!" Kıkırdadı. "Çok tatlısınız ama. Sana çok güzel bakıyor." Derin bir nefes aldım. "Bak çocuğun yanında bu şekilde imalarda bulunursan eve gidince benden kurtulamazsın."

"Bulunmam belki ama sizi yalnız bırakabilirim." dediğinde gözlerim sanki daha fazla büyüyebilirmiş gibi daha fazla açıldı. "Meltem, sakın!" Kahkaha attı. "Yıldız, çok komiksin. Ben denize gidiyorum, geliyor musun?" diye sorduğunda gözlerimi kısarak ayağa kalktım ve onun peşinden yürümeye başladım. Tam o sırada Yankı onu sırtına aldığında Meltem çığlık attı. Ben ve Ege onlara gülerken Yankı Meltem'in çığlıklarını duymazdan geliyor, denizin içine doğru ilerliyordu. Sonunda Meltem'i indirdiğinde Meltem muhtemelen vücuduna değen soğukluğu hissetmiş olacak ki çığlık attı.

O sırada ben de kendimi Ege'nin kucağında bulduğumda hızla boynuna sarıldım. "Ege... Ege bak su soğuktur şimdi ya..."

"Merak etme güzelim. Bak ben şu an ilerliyorum, fazla soğuk değil." Derin bir nefes aldım ve onun kucağında olmamın verdiği heyecanla kalbim hızla atarken başımı çıplak omzuna dayadım.

Allah'ım ateş bastı!

Vücudunda bir şey olmayınca kendimi garip hissetmiştim ama bunu yok saymaya çalıştım. Çalıştım(!)

Meltemlerin yanına geldiğimizde Ege beni yavaşça indirdi. Vücuduma değen soğukla nefes nefese kalırken belimden tutup beni kendine çekti ve bir eliyle belimden tutarken diğer taraftan da üstüme su serpiyordu. Çığlık attım. "Ege... Ege ne yapıyorsun ya?! Donuyorummmm!!!" Ege kıkırdadı. "Isınırsın şimdi güzelim. Kendini bana bırak." dediğinde nefes almaya çalıştım. Meltemle Yankı sohbet ederken gözlerimi dibimde olan Ege'ye çevirdim. Isınmaya başlamamla gülümsedim ve önümü döndüm ona. Bana öyle bir bakıyordu ki ısınmamam mümkün değildi. Bir bakışında içime güneş doğuyor, kendimi güvende hissediyordum.

"Yıldız, biz Yankıyla biraz yüzeceğiz." diyen Meltem'e baktım kaşlarımı kaldırarak.

Bizi yalnız bırakacaktı!!!

Gidin, gidin.

Sen sus!

Ben hep susuyorum zaten.

Ben bir şey demeden onlar bizden uzaklaşırken Ege birdenbire belimdeki eliyle zaten yakın olan bedenlerimizi birbirine yapıştırdı. Titrek bir nefes alıp gözlerimi gözleriyle buluşturdum. Bana bakıp tebessüm etti. "Ben... Artık sana karşı olan hislerimden eminim Yıldız. Ve bundan sonra seni bırakmaya da niyetim yok." dediğinde gözlerim dolu dolu ona baktım. Sağ gözümden bir damla yaş düştüğünde kalbine dayalı elini yanağıma götürdü ve gözyaşımı sildi. "Ağlama. Bundan sonra ağlamayacaksın. Seni sımsıkı saracağım ve senin canının yanmasına sebep olan herkesten seni koruyacağım. Anladın mı beni?" dediğinde mutlulukla başımı salladım.

"Seni seviyorum Yıldız." dediğinde artık benden mutlusu yoktu. Ben de konuşmak için kendimi hazır hissettiğimde yanağımdaki elini tuttum. "Ben de... Ben de seni seviyorum." diye fısıldadım zorlukla konuşarak. Kalbim büyük bir hızda atıyordu. Gülümsemesi genişledi ve o an neredeyse kalbimin durmasına sebep olacak bir şey yaptı...

Beni-öptü!

Ege-beni-öptü!!!

Dudakları dudaklarımı örttüğünde dudaklarımı araladım nefes almak için. Dudaklarımı öpmeye başladığında istekle karşılık verdim ve kollarımı boynuna doladım.

Başka bir gezegene ışınlanmış gibi hissediyordum. Sanki o gezegende sadece ben ve Ege vardık. Sadece ikimiz... İkimizin sımsıcacık kalbi...

İşte o an huzuru iliklerime kadar hissettim. Anlamıştım. O Allah'tan bana gelen anlatılmaz derece güzel bir hediyeydi. Ben de ona sımsıkı sarılacak, onu bir an olsun bırakmayacaktım...

Loading...
0%