Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9.BÖLÜM-"BİTTİ!"

@thequeenofdreams_

10 Ekim 2022

Meltem'den

"Meltem, kalk hadi." Gözlerimi zorlukla açtığımda ablamın yatağını topladığını gördüm. "Ne oldu yaa?" diye sorduğumda bana baktı. "Okula gideceksin." Oflayarak yatakta doğruldum ve ayaklarımı yataktan sarkıtıp gözlerimi ovuşturdum.

İki aydır bana karşı soğuktu ve bunun sebebini çok iyi biliyordum. Lisede Yankı'nın yaptıklarından sonra hâlâ onu nasıl affedebildiğime inanamıyordu. Ama affetmiştim. Çünkü bana söz vermişti. Seni ömrün boyunca mutlu edeceğim demişti. İnanmak istemiştim.

Ablam beni anlamıyordu. Anlasaydı iki aydır benden bu kadar uzak kalmazdı. Ama bugün yüzü bembeyazdı ve yüzüme bakamıyordu. Kaşlarımı çattım. "Abla, sorun ne?" Derin bir nefes aldı ve yanıma oturdu. Stresliydi ve bacağını sallıyordu.

"Abla..."

"Yankı!" Ofladım. "Sorun yine bu mu yani?!"deyip sinirle kalktım ve banyoya ilerledim. Kapıyı açmıştım ki söylediklerini duymamla öylece kaldım.

"Yankı'yı biriyle gördüm."

Yalan söylüyor! Sırf sen ayrıl diye yapıyor, hepsi yalan!

Gözlerim dolu dolu ablama baktım. "Ondan ayrılmam için yapıyorsan çok beklersin abla!"

"Sana niye yalan söyleyeyim?!" dediğinde onun da gözleri dolmuştu. Başımı iki yana salladım. "Ondan ayrılmam için her şeyi yaparsın sen!" deyip banyoya girdim ve sinirle kapıyı kapattım.

Doğru olabilir miydi?

Bunların hiçbiri doğru değil, sana söz verdi!!!

Doğru, bana söz vermişti! Yapmazdı, yapamazdı...

İşimi bitirip banyodan çıktığımda ablamın odada olmadığını fark ettim.

Aramız bozulmuştu, ciddi ciddi aramız bozulmuştu...

Üzüntüyle dolabı açtım. Gri tişörtümle açık mavi kotumu alıp giyindim. Üstüme deri ceketimi giydiğimde çantamı aldım ve mutfağa geçtim.

Ablam yoktu...

"Ablam nerede?"

"Çıktı, biraz işleri varmış."

Ablam da benim gibi okul öncesi öğretmenliği okumuş, mezun olduktan sonra iyice çalışmış, kendi okulunu açmıştı. Ben de mezun olduktan sonra onun yanında çalışacaktım, kararlıydım.

Tabii o zamana kadar aramız düzelirse...

Ben de az buz kahvaltımı yapıp çıktığımda durağa yürüdüm. O sırada telefonuma mesaj geldi.

Gönderen: Yankı

Sevgilim, benim bugün biraz işim var. Yarın görüşürüz, olur mu?

Gözlerimi kırpıştırdım. Şüphelenmeli miydim bilmiyordum ama yakında delireceğim kesindi.

Belediye otobüsüne binip boş bir yer buldum ve kulaklıklarımı taktım. Başımı cama dayayıp gözlerimi kapattım ve güzel bir şarkı açtım.

"Bir derdim var artık

Tutamam içimde

Gitsem nereye kadar

Kalsam neye yarar

Hiç anlayamadım

Hiç anlamadılar

Herkes neden düşman

Herkes neden düşman

Unuttuk hepsini

Nuh'un nefesini

Gelme yanıma

Sen başkasın ben başka"

Gözlerim dolarken dua ettim. İçime kötü bir his düştüğünde hızla o hissi kovmaya çalıştım.

"Bir derdim var artık

Tutamam içimde

Gitsem nereye kadar

Kalsam neye yarar

Hiç anlatamadım

Hiç anlamadılar"

Kafamdaki sinir bozucu düşünceleri yok saymaya çalışarak şarkıya odaklandım.

"Bak bu son perde oyun

Yok bundan sonra

Işık yok hiçbir şey yok, yok, yok, yok"

Telefonum çaldığında zaman kaybetmeden kimin aradığına baktım.

"Yankı Arıyor"

Derin bir nefes alıp telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Alo."

"Alo, Meltem, sevgilim, ne yapıyorsun?"

"Şey... Otobüsteyim, okula gidiyorum."

"Çıkışta seni alıyorum o zaman." Gülümsedim. "Tamamdır, beklerim seni kapıda."

"Aynen öyle yap sevgilim. Görüşmek üzere."

"Sana da." Telefon kapandığında tebessüm ettim. O hâlâ benim sevdiğim Yankı'ydı. Ve beni bırakmayacaktı...

Çıkışta

Fakültenin kapısına çıktığımda gözlerim Yankı'yı aradım. Daha yolda olmalıydı. İleride gördüğüm banklardan birine oturdum ve onu beklemeye başladım.

1 saat sonra

Yankı hâlâ ortalarda yoktu. Arıyordum fakat açmıyordu. İçimden bir ses evine gitmem gerektiğini, bir sorun olduğunu söylüyordu.

Ev telefonunu aradım ilk önce. Çalıyordu fakat açan yoktu. Evde kimse yoksa o neredeydi? Yoksa yolda bir şey mi olmuştu?!

Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı. Evine gidecektim. Evi de buradan uzakta değildi. Banktan kalkıp biraz yürüdüm ve bir taksi durağı buldum. Hızla birine bindiğimde şoför de öne oturdu. Ona adresi söylediğimde arabayı çalıştırdı ve yola çıktık. O sırada telefonum çaldığında heyecanla kimin aradığına baktım.

"Onur Arıyor"

Oflayıp telefonuna cevap verdim. Yankıyla sevgili olduğumu bilmiyordu. Ve duyarsa gerçekten çok sinirlenirdi.

"Alo."

"Alo, güzelim, nasılsın kaç gündür görüşemiyoruz." Gülümsedim. Onur benim ruhumu iyileştiriyordu. Kalbim ne kadar incinirse incinsin o her fırsatta yaralarımı sarıyordu.

"İyiyim, sen nasılsın?"

"Ben de okuldan çıktımmm, şimdi eve giriyorum, bu akşam film izleyelim mi diyecektim. Eğer geleceksen Uğurla Kader'i de çağıracağım."

Bugünlerde gerçekten kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı. Kaçırır mıyım? "Çok iyi olur vallaha Onur. Saat kaçta?"

"Saat yedide bekliyorum."

"Tamamdır, orada olurum. Kaderle Uğur'u da özlemiştim zaten."

"Mükemmel, akşama görüşürüz o zaman güzelim." Kıkırdadım. "Görüşürüz." Telefonu kapattığımda içim biraz olsun hafiflemişti.

Taksi Yankı'nın evinin önünde durduğunda şoföre borcumu verip indim. Taksi uzaklaşırken bahçenin kapısını açtım ve evin kapısına yürüdüm.

Zili çaldığımda kapıyı açan kişinin o kız olmasını beklemiyordum. Hem de üstünde Yankı'nın gömleğiyle...

"Doğa..." Kaşlarını kaldırdı. "Merhaba Meltem. Yıllar sonra görüşmek ne güzel?" Sonra arkasını döndü. "Yankı! Bak kim geldi?!" Ayakta durmakta zorlanırken kalbim korkuyla atmaya başladı. O sırada merdivenlerden altında pantolonuyla inen Yankı'yı görünce yutkundum ve kapının pervazına tutundum. Beni görünce donup kaldı. "Meltem?!" Gözlerim dolu dolu arkamı dönüp hızla bahçenin çıkışına yürüdüm.

Buradan uzaklaşmalıydım, hem de hemen...

Hızla yürürken kolumdan biri tuttu. Kokusunu hissettiğimde kolumu çektim hızla. Yüzüne bakmadan konuştum. "Git, Yankı!"

"Meltem, lütfen konuşalım." Ona döndüm hızla ve gözlerine baktım büyük bir öfkeyle. "Sakın-bir daha- peşimden-gelme! "

"Meltem..."

"Bitti Yankı!!!!Bitti!!!"dediğimde öylece kaldı. "Bundan sonra gözüme gözükme tamam mı?!" Hızla arkamı dönüp ondan uzaklaştım ve yakın bir durağa ilerledim. Yorgunlukla oturduğumda gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Ellerim titrerken en ihtiyacım olan kişiyi aradım.

"Alo."

"Onur..." Yutkundum ve devamını getiremedim. O da ne hâlde olduğumu anlamıştı eminim. O beni hep anlardı.

"Meltem, neler oluyor?! Neredesin?!"

"Yankı..."deyip hıçkırdım. "Yankı'nın evinin yakınlarındayım...Durakta." deyip titrek bir nefes aldım.

"Tamam güzelim, ben geliyorum. Ben hemen geliyorum." deyip telefonu kapattığında ağlamaya devam ettim. Ta ki bir arabanın fren sesi kulağıma gelene kadar.

Sesin geldiği yöne çevirdim başımı. Onur hızla arabadan inip bana ilerledi. Ayağa kalktığımda hızla bana sarılıp başımı göğsüne yasladı. Beline sımsıkı sarılıp daha beter ağlamaya başladığımda saçımı okşadı.

"Hepsi bitecek güzelim, hepsi bitecek."

Bir süre sonra beni kucağına aldığında başımı omzuna yasladım. "İyi ki varsın Onur." dediğimde gözlerim kapanmaya başlamıştı. Kısa süre sonra bir yere yatırıldığımda etraftaki sesler birer uğultuya dönüştü. Sonrasında ise büyük bir sessizlik...

Loading...
0%