Ne dedi bu? Boğazım düğümlenmişti. Adam hakkında en ufak bir bilgiye sahip değildim ve bu adam bana az önce açılmıştı. Zorlukla "Ne?" dedim. "Aşığım lan sana. Çok seviyorum seni." bu adam ciddiydi. Böyle bir şey kabul edilemezdi. "Ama ben sizi sevmiyorum. Daha isminizi bile bilmiy" , "Ayaz Bekçi. Yaş 21." dedi.Bu adamın görgü kurallarından haberi olduğunu sanmıyorum. Lafımı böldü. "Bu kadar bilgiyle kabul etmemi mi bekliyorsun cidden?" diye sordum. "O zaman sana 2 şık sunucağım ama birini seçmek zordundasın tamam mı karıcım." hayır ama bu igrençti midem bu kelimeyi duymama izin vermiyordu. "Tamam ama lütfen o şekilde konuşma." dedim." Tamam. İlk şık senin kocanım, ikinci şık benim karımsın." bu adam gerçekten benimle dalga geçiyor." "Ya Ayaz salak salak işlerle uğraşamam bırak beni gideyim." "Cevabın?" "Yok cevabım falan !" asla beklemediğim birşey yaptı.Anında dudaklarıma yapıştı. Dudakları sıcacıktı. Beynim bundan rahatsızdı fakat bedenim çoktan kabul etmişti bile. Bir karsilik bekliyordu ama ben bu kadar gurursuz olmalıydım. Önce kaçır sonra öp, oldu paşam başka isteğiniz ? Ellerimle onu kendimden uzaklaştırdım ve "Bunu bir daha yapma!" diye bağırdım. "O ise böyle birşey beklemediği için olduğu yerde kalmıştı. hemen ayağa kalktım ve Ayaz'ın yanından geçerek kapıya yürüdüm. Bu arada neden kimse bana iplerin asla beni tutmadığı soylemedi de daha erken çıkmadım?

Evet! Gerçekten mükemmel bir gün KAPİ KİLİTLİ! "Benden bu kadar kolay kurtulamazsın müstakbel karım." hayır, hayır lütfen kabus görüyor olayım. Bana doğru yaklaştı. Ben, bana birşey yapacağını düşünürken o yanıma gelip bana yalvardı. "Bunca zamandır sana olan aşkımı içimde yaşadım. Hatta bir defter alıp içine sana karşı hissettiğim şeyleri yazdım. Defterin sayfaları bitince sana aşkımı itiraf edeceğimi de deftere yazdım. Az önce defter bitti." dedi. Ona gerçekten üzülmüştüm sevgisini içinde yaşamış, kimseye söylememişti. "Doğrularımla yanlışlarımla benim olur musun?"