Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Yaktın bizi buğday!

@theryzen

"Arascık hadi artık!"diye bağırdım."Tamam Arya tamam!"diyerek azarladı beni.Ama o da gelmiyor ki!

 

Yaklasık 1-2 dakika sonra Aras yanımdaydı."Şükür Arascık gelebildin,kök saldım buraya!"diyerek isyan ettim."Geldim başbelası geldim!"diye sayıklandı."Onu bunu bırakta şu kuyuya bak,normal kuyulara göre boyutu daha büyük.Gel yanına gidelim."dedim.Kafasıyla onayladı ve beraber kuyuya doğru yürüdük.Kuyuya yaklaştığımızda bu tarlada heryerde olan buğdayların kuyuya yaklaştığımızda siyahlaşmaya başladığını fark ettik.Kuyunun etrafında buğdaylar ise tamamen siyahtı.Bu kuyuda ne vardı böyle?"Arascık yerdeki buğdaylar neden siyah?"diye sordum."Ordan bakınca bilim insanına mı benziyorum?Nerden biliyim neden siyah."dedi."Tamam Arascık kızma hemen, sordum sadece."diye karşılık verdim.Kuyunun tam önünde durduğumuzda Aras "Gel kuyunun içine bakalım."dedi.Başımı salladım.Beraber kuyunun içine doğru eğildik.Fakat bu kuyuda içine düşmememiz için bir korumalık yoktu.Yani daha açık konuşayım burası bir delikten farksızdı.Sadece bir çatısı vardı o kadar.Aras "Dikkatli ol sakın düşme."diye beni uyardı."Sağol ya söylemesen buradan atlamayı planlıyordum."dedim.Aras ses tonunu kısarak sabır diledi."Duyuyorum Arascık!Kes sesini ve bu kuyuya benzeyen şeyin ne olduğunu söyle."diyerek onu azarladım."Ne bileyim ben!"diye bağırdı."Sen bu hayatta 18 yıldır varsın daha deneyimlisin."dedim.Evet Arasla aramızda bir yaş fark var.O okula 1 sene geç başlamış.Bu arada bu kadar olay yaşanırken "Ailen seni merak etmiyor mu?"diye sormuş olabilirsiniz.Babam çalışıyor.Annem ise buralardaki alışveriş merkezlerine gidecek."Arascık telefonun yanında mı?"diye sordum.Aras bana döndü"Evet yanımda.Ama ne yapacaksın?"diye sordu."Telefonun ışığını aç ve kuyuya tut bu kuyu fazlasıyla karanlık."dedim."Tamam."dedi ve yere çömeldi çantasını önüne koyup açtı ve içinden telefonunu çıkardı.Bana uzatıp,"Al sen ışığı aç bende çantamı kapatıyım."dedi.Telefonu aldım telefon fenerini açtım ve karanlık kuyunun içine doğru tuttum.Tam o sırada rüzgârdan dolayı sallanan buğday,benim bacağıma değdi.Korktum.Anlık refleks olarak vücudumu ileriye doğru attım.Atmaz olaydım çünkü kuyuya doğru gittim.Dengemi sağlayamadım ve karanlık kuyunun içine düştüm.Kuyu gerçekten derin olmalı ki bir türlü yere değemedim.En sonunda sırtımı sert bir zemine çatptım.İnleyerek ayağa kalkmaya çalıştım fakat kalkamadım çünkü bedenim büyük ihtimalle ağır hasar aldı.Heryerim acıyordu.Sadece acıyordu.O sırada gözüme siyah bir perde indi sanki ruhum bedenimden ayrıldı.Ölmüş müydüm?Bu tarifi olmayan duygunun ismi ölüm müydü?Peki ölümüm böyle mi olacaktı?

Loading...
0%