Kız uyanmaya yakın Aylinin yanına gittiğimde halaa uyuyordu. Lakin busefer mutluydum çünkü gerçekten uyuyordu. Hemşireye sorduğumda serumunda uyusun dinlensin diye ilaç olduğunu söyledi daha sonra yan taraftaki kız uyanıp benden birşeyler istedi. Tam net anlamadım uykuluydu bu yüzden arabayı kapıya getiririm dedim. Aylin'i tek bırakamicağım için birkaç günlüğüne yurt dışından gelen conroy arkadaşıma haber verdim. Kendisi itiraz etmeden hastaneye geldi. O uyuşuk kız hastaneden çıkana kadar arkadaşım da geldi zaten. Aşşağıya inip arabama bindiğinde halaa dünki yaralar canını yakıyordu belliydi. Biraz belki neşelenir diye şarkı açtığımda kız bir düre dinledi. Daha sonra aramızdaki sessizliği bozan o oldu. "benim adım da Umay" dediğinde istemsizce tebessüm ettim. Çünkü gelecekte kızım olursa ismini Umay koyma planım vardı. Lakin sanırım artık plan değil çünkü ben ilk defa bir Umay görüyordum. Okadar güzel saf ve naiftiki. O gece o kızı dövmeseydim veyatta başka bir şekilde tanışsaydı. Eminim ben bu kıza çıkma teklifi de evlenme teklifi de ederdim. Çünkü o benim gördüğüm en güzel Umay. Şarkı da belkide tam olarak ondan bahsediyordu "Gözler yıldız kaş hilal" okadar güzeldiki. Hafifçe sırıtışına varana kadar. Sanki gel de bana aşık ol dercesine bir yapısı vardı. Ona o gözle bakmamam gerekiyordu ama olmuyordu. okadar güzeldiki. Saçları gözleri gülüşü sesi. Okadar naiftiki belkide beni kendine çeken özelliği de buydu. Evine geldiğimizde arabada kaldım. Eğerki biri evde ona zarar bile Verse zarar verene kişi evden çıktıktan sonra ambulansı anında arayabilirdim. O içeri girdikten sonra susadığım için arabadan inip ilerdeki marketlerden birine girdim. Kendime su aldıktan sonra onu da unutmadım. Kim bilir ne zamandır yemek yemiyordu. Ona da birtane pizza ve ne tatlı sever bilmediğim için bütün çikolata çeşitlerinden 2 tane aldım ve bir de pasta aldım. Hepsini ödeyip arabaya geldiğimde eşyaları bagaja yerleştirip pastayı yerleştiremeyince arka koltuğa koyup arabaya bindim. Telefonum elindeydi gözleri dolmuştu. Telefonum birden yere düştü.ona yaklaştığımda bayıldı. Onu yavaşca koltuğa oturtup hastaneye götürdüm. Meğerse abisi ölmüş. Kız bu yüzden üzüntüden bayılmış. O tekrar Aylin'in odasında sedyede uyurken Aylin uyandı. Ona bakarken Aylin'in uyandığını bile fark etmemişim. Odamıza bir doktor geldi ve beni çağırdı. Elime bir mektup tutuşturdu ve gitti mektupta şu yazıyırdu.

Merhaba ben Aras Kıran Kılıç şuan yanınızda uyuyan Umay Kıran Kılıç'ın abisi eğerki ben öldüysem bu mektup elinize ulaştı demektir. O gün o kafes dövüşünde kardeşim sebepsiz yere dayak yemedi Can Kaya. Bana kan vermiştin ben kimsenin iyiliğini unutmam. O kafes dövüşüne gittiğinde uçmaya paramız var ama o çocuğun o doktora ödicek para yok dedim. Bu yüzden karşına gelip senden dayak yedi. Oysaki ödicek param yok sen bana kan verdin. Ben kendi yaşama ihtimalimi kardeşine verdim. Sizden tek ricam umayla birlikte kalmanız onun ailesi olmanız. O bana sarılıp uyumayı sever birkaç gün ona sarılıp uyu can. Yokluğumu kardeşime hissettirmeyin. Şimdiden teşekkürler.

Adam kardeşini bana bırakmıştı. Hatta adam resmen kardeşim için kendini öldürmüştü. Biraz zaman sonra Umay uyanıp aşşağıya inmek için haraket ettiğinde conroy ve aylini yanlıx bıraktım. Arkasından gidip koluna girdim. Yürüyemiyordu bile en azından destek olmak için belini tuttum. Morga geldiğimizde yanımdan ayrılıp doktorla birşeyler konuştu ve abisinin karşısında öylece durdu... Biraz yaklaştığımda adamı çok net gördüm daha çok gençti. Buna rağmen kendi canını hiçe sayıp kardeşime can verdi. Kardeşim için kardeşini dövdürten bir abi. Abilik ne demek okadar iyi biliyor ki. Emindi ayline birşey olsa yapamazdım.tıpkı umaya birşey olursa o dövüşten sağlam çıkamazsa dayanamicağı gibi. Ona teşekkür borçluydum. Onun emanetine çok iyi bakıcaktım. Tam orda yemin etmiştim.