Yeni Üyelik
3.
Bölüm

|2.Bölüm| ☪︎ˋYanlış Kurbanˊ

@thezel

Özür dileyerek bölüyorum. Değinmek istediğim bir kaç konu var. Kitabın adı "Bilinmeyen Komuta" iken "Zamansız Komuta" oldu. Bununla beraber kitap kapağıdı da yeniledim. Ve olay akışı gereği bu kitap yarı texting olacak.

Okuduğunuz için teşekkürler :)

 

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───

 

05*

Kapıyı kırsanda açmıyorum.

Polisi çağırmadan defol!

 

Keleş

Çağır bakalım.

O polisleri önünde nasıl ipe diziyorum.

 

05*

Kafanda mı geriledi​​​?

Senin rütben düşüreli çok oldu.

 

Keleş

HasbinAllah.

Kadın, numaraya bak. Sonrada kapı deliğine bak.

 

05*

Baktım, ne olmuş. Numaranı Büşra'dan aldım.

Hat değiştirdiğinden hızına yetişemiyoruz beyefendi.

​​​​Kusura bakmayın.

 

Keleş

Kapı deliğine bak.

 

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───

 

Sokağın önünde gösterisi yetmezmiş gibi şimdide kapıma dayanmıştı. Hayır yani aldatıyorsun, üstüne birde fotoğrafların basılıyor boy boy. Hâlâ ne bu özgüven.

Odama çekildiğimden sokaktan uzaktaydım. Camdan bakarsam işlerin daha da kötü olacağını bildiğimden yaklaşmamıştım pencereye.

Soğumuş pofuduk terliklerimi giyerken önce kapı deliğine baktım. Bunun rütbesi düşürülmemiş miydi? Bu askerler ne alakaydı?

Sarp Bozdoğan. 2 gün önce evlenme hayelleri kurduğum adam. Gittiği bekarlık partisi adı altında yerde beni arkadaşlarıyla beraber aldatmıştı.

Eski Teymen ve rütbesi o olaylardan sonra düşürüldüğü için kamuya neredeyse mal olmuştu. Buna rağmen, yine de onu sevmiştim.

Şimdi ise kalp kırıklığını bir yana bırakmış, intikam alma duygusuyla yanıp kavruluyordum. Keşke camdan baksaydımda diri diri yanmasını izleseydim.

Kapıyı açtım. "Ne bu haliniz? Utanmıyor musunuz bir kadının böyle evini basmaya."

Sağ taraftaki daha uzun asker konuştu. "Üzgünüm, üst makamdan emir var hanımefendi. Evinizi aramak zorundayız."

"Ne? Kim vermiş o izni? İyi misiniz siz? Derhal defolun gidin."

Adam beni dinlemeden direkt ayakkabılarıyla içeri girdi. Durdurmak için hamlede bulunsam bile boşa gideceğini biliyordum.

Telefonun ekranını açtım ve en son mesaj sayfasına geri döndüm.

 

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───

 

05*

Ne haddine?

Dünki partideki arkadaşlarınımı yolladın?

Sen şimdi bunlarada da vermişsindir.

 

"Keleş adlı kişiden görüntülü arama."

"Arama reddedildi."

 

05*

Açamıyorum sürün öyle.

Şu adamlarını da al önce evimden.

 

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───

 

Telefona bakmaya devam ederken elimden alınmasıyla kafamı kaldırdım. "Üzgünüz, lütfen sizi şöyle alalım."

Cevap veremeden laflar boğazıma dizilmişti bile. Telefonu çekip almak için hareket ettiğimde ise asker kolunu geriye atarak benden uzaklaştırdı. "Zorluk çıkartmayın lütfen, izin var."

"İzin verdiğimi hatırlamıyorum ver şunu." Son bir çırpınışla tekrar almak için uzandım ama tek ulaşabildiğim hiçlikti.

"Neden evinize geldiğimiz hakkında bir bilginiz var mı?" diye cümlesiyle durdurdu diğeri beni.

"O Rütbesiz Yarbay bozuntusu yüzünden."

Gülümsedi. "İtiraf etmeniz ne kadar güzel. Tutukla şu kadını Oğuz." dedi telefonumu alan şahıs.

Arka cebine sıkıştırdı onu ve ön cebine elini attığında kelepçeyi görmemle odadın öbür ucuna kaçmam bir olmuştu. "Saçmalık. Beni tutuklamaya hakkınız yok."

Sözlerim sadece havada asılı kaldı. Oğuz denen kişi kolumu çevirdiği gibi arkamı dönmek zorunda kaldım ve bileklerimi artık kelepçelemişti. "Uyuşturucu kaçakçılığına yandaşlıktan sizi tutukluyoruz Yeliz Yakaza."

"Ne? Dediğiniz madde ile yakından alakam yok. Sürüm sürüm süründürücem oğlum sizi. Avukatım ben."

Kelepçelerimi çekti ve bu sefer önüme döndüm. Emir veren kişi torbayı çıkartıp gözümün önünde salladı. "O halde buna ne dersiniz?" Derin nefes aldı. "Aynı şekilde. Devlet askerine hakaretten de ceza göreceksiniz."

Loading...
0%