Yeni Üyelik
7.
Bölüm

|6.Bölüm| ☪︎ˋEksik Kalan İzlerˊ

@thezel

Orada oturup bir kaç kelime daha ettik. Sanki yıllar sonra ilk defa arkadaşımla konuşuyor gibi hissetmiştim.

Arkada yavaş bir şarkı çalmaya başladığında. Elini önüme getirdi. "Dans?"

Elini tuttum. "Olur."

Sandalyeden aşağıya indim. Elimi hâlâ tutmaya devam ederken içimde bir burukluk oldu. Acaba beni aldatırken aklına hiç mi gelmemiştim? Hiç mi verdiği sözleri hatırlamamıştı.

Şimdi zamanı değildi, bastırmalıydım. O da aklına geldiyse bir kenara atmıştı. Artık hayatımda bile olmayan birini düşünmemeliydim.

Ortalarda boş bir alana çekti beni, kalabalığın arasından geçerken yinede bırakmadı parmaklarımı.

Hayır kıyaslama yapma. Ana odaklan.

Önüne döndü, beni yavaça kendin çekti. Onay isteyen gözlerle bakarken ona kafamı sallayarak izin verdim. Belimi tuttu. Sıcak parmakları çıplak tenime deydiğinde kesik bir nefes aldım.

Bu sefer öne doğru ben adım attım ve aramızdaki mesafeyi kapattım. Alnını alnıma yasladı. Yüzümdeki gülümse tekrar birbirini buldu.

Müzik daha da tempolu hâle geldi. Tek eliyle beni uzaklaştırdı ve etrafımda döndüm, geriye geldiğimde koluna dolanmıştım. Sırtım ona dönüktü.

Kafamı omzuna yasladım, sonunda iyi hissetmeye başlamıştım artık. Tek hamleyle çevirdi beni. Bu sefer daha yakındık. Boşta kalan ellerimi omuzlarına çıkardım. Elleri belimi her sıkı tutuşunda daha da yaklaşıyordum. Kollarımı boynunun arkasına götürdüm ve kırmadan çaprazladım.

Burun burunaydık.

Hatıralar doluşmaya başladı. Ellerimin kısa saçlarında dolanışı, her seferinde beni sevdiğini söylemesi. Daha bir çok şey.

Dudaklarım düşünceleri bölmek için dokundu onun dudaklarına. Beklemiyor gibiydi. Elleri gevşedi. Geri çekilmek için hareket edecektim ama kolunu doladı bu sefer belime ve daha sert öpmeye başladı. Yumuşak, sert. Dalgaların kıyıya vurması gibi yoğunlaşıp hafifçe geri çekiliyordu ama asla ayrılmıyordu dudakları.

Bu sefer geri çekildiğinde kendimi tam anlamıyla sarhoş hissediyordum. Tenimde kalan hoş bir duygu vardı ve üstüme sinen hâlâ tanımlayamadığım serin kokusu.

"Sanırım Albay'a teşekkür borçluyum." diye gülümsedim. Oda bana tekrar eşlik etti. Kollarım hâlâ boynundayken artık sadece sallanıyorduk.

Dans ettik, aklım bulanana kadar.

 

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───

 

Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama artık kulağıma sadece gelen ikimizin kahkahası ve müziğin sesiydi. Yorulmuş eski yerimize dönmüştük.

Kulağıma yaklaştı. "Lavaboya gitmem lazım. 5 dakikaya dönerim."

"Tamam." Geri çekildi. İkimizinde yüzündeki gülümseme hâlâ silinmemişti.

Buraya beni neden hâlâ yolladığını anlamamıştım. Telefonumun ekranına bakarken saat akşam 9'a yaklaşıyordu.

Yüzünü bile görmediğim biri tarafından bir anlaşma yapmıştım. Sonucunu bilmiyordum, ya dediği gibi sözünü tutacak ve masumluğumu kanıtlayacak ya da o piçle beni hapishaneye atacaktı.

"Bakıyorum gülümsemen yüzünden hâlâ eksik olmuyor."

Kulağıma gelen sesle diğer sesler sanki bi anda bastırılmıştı. Onu bekliyordum ama böyle değil. Kafamı çevirdim. Sarı ışıklar tepeden yüzüne vururken bütün hatlarını ortaya çıkartmıştı. Dudağında yeni oluşan yara ve sağ şakağının altında olan kesik. Onu hiç bir zaman sevmemişti. Yaraları ona eski anılarını hatırlattığını, ve her seferinde acıttığını söylemişti.

Eksik olan anılar vardı. Yaşanmamışlıkların izleri. Beynimin içine, artık her yüzüne baktığımda bir kesik açılıyordu sanki.

Söz vermiştim, o anıları daha güzel anılarla üstünü çizmeye. Ama şimdi geriye baktığımda uçurumda yankılanan ses gibi boğuk geliyordu hatıralar.

Yutkundu. Sağ eliyle üçe vurulmuş saçlarını kaşıdı. "Yerime bu kadar kolay birini bulmana şaşırdım açıkçası. Demekki üstünde tam anlamıyla bir etkim olmamış." Sözleri bıçak gibi ikimizede batmıştı. "Sevindim."

Loading...
0%