Yeni Üyelik
9.
Bölüm

|7.Bölüm| ☪︎ˋSisli Gerçeklerˊ

@thezel

"Ya, o halde başından beri söyleseydinde benimle zaman kaybetmeseydiniz Çakma yarbay."

"Bana öyle seslenme."

"Tabi seçeneklerimiz çok. Göt herif var? Bence o sizi daha iyi tanımlıyor." Elimle hesabı işaret ettim.

Kutay'ın yerine oturdu. Bana bakıyordu. Şuan o gözlerini oyasım vardı.

Fiş önüme geldi, "Yanımda oturan adamında hesabını ödeyeceğim." bilerek yapmıştım.

"Tanımadığın adamları önce öpüp sonra hesabını mı ödüyorsun? Bu kadar kolay yemmiydin sen?" Bir şey yokmuşcasına, sanki aldatılan ben değilimişim gibi kolunu masaya yasladı ve kafasını elinin içine yakalarken bana bakmaya devam etti.

"Kim soruyor bunu?" Cüzdanımdan önce kendi hesabım için daha sonra gelen 2.fiş ile onun hesabını ödedim.

"Yemekleri hep bana ödetirdin." Sorduğum soruyu görmezden geldi.

Aramızda bir şaka olduğunu ve sonucunda kaybedenin yemekleri ödediğini biliyordu. Ona buna rağmen bilerek kaybettiğini söylemek istedim. Ama bu anca başka bir evrende olur gibi gözüküyordu.

"Enayiliğin benim suçum değil. Kerizi gören herkes üstüne çullanır." Yapmacık bir şekilde gülümsedim, kafamı hâlâ ona çevmiyordum.

"Enayi değildim, aşıktım."

Aşığım değildi, aşıktım. 2 gün içinde bana olan duyguları bitmiş olamazdı. Daha önceden, ben ona aşkla bakarken o benden kurtulmanın umuduyla bakıyordu belki. Rahatsızca hareket ettim. Ne zaman bitmişti? Son zamanlarda beni bikerek mi ayakta uyuyordun? Sormak istediğim tonlarca soru vardı ama hespi cevapsız kalıcaktı.

"Ne yani? Açıklaman bumu? Yaptığın onca şeyin sebebi olarak bunu mu sunuyorsun?" Ona döndüm sonunda. Çıkışmıştım, artık patlamak üzereydim.

Gözlerine baktım ve korkumun aksine bir şey hissetmemiştim.

"Yaptığım şeyler umurumda değil." diye savundu kendini.

"Sorun bilmediğim bir çetenin elebaşımı çıkman yoksa beni mi aldatman?" Bu kadar bencil olamazdın. Tanıdığım Sarp bu değildi. "Onca halt yedin hiç bir önemi yokmuş gibi karşıma çıkamazsın."

Üstüme eğildi. "Hiçbir şeyim olduğunda bile yinede yanımda sen vardın. O yüzden umurumda değildi çünkü sen bana aittin." Yutkundu.

Konuşmasına izin vermeden sesimi daha da yükselttim. Ellerim sinirden yanlarda havaya kaldırdım. "Oh!" Parmağımı ona doğrulttum. "Sen zaten başta bu oyunu kaybetmişsin Yarbay." Gözleri titredi. "Seninleydim, ama sana ait değildim."

Daha hızlı nefes almaya başladı. Şuan sinirlenmeye bile hakkı yoktu. "Buna mecburdum. Kendimi riske bile atmaya hazırdım. Yapmak zorundaydım. Neden kafan her şeye çalışırken buna çalışmıyor? Başka adam görünce kör mü oldun?"

"Fotoğrafların boy boy meydanlarda resmedilirken bir odama asmadığım kalmıştı​. Buna mı kafa yormamı istiyorsun? O kadını nasıl belinden kavradığını, nasıl öptüğünü falan söylememimi istiyorsun?" Sandalyeden aşağı indim ve ayakta durdum. "Bunca zaman zaten körmüşüm. Duymak istediğin şeyi söyleyeyim sana. Ben o videoları, fotoğrafları her gördüğümde içime her seferinde bıçak saplanıyordu." Müzik sesi artarken resmen kriz geçirmek üzereydim. Artık plan ya da iş birliği umurumda değildi. "Ama en acısı o torbalar evimden çıkmadan öncesine kadar içimde hâlâ kabul etmediğim umutlar vardı. Onca insana, kanıtlara inanmak yerine ben yinede senden duymak istedim. Öyle bidonu, benzini alıp gelmekle olmuyor Sarp Efendi."

"Yapmazdın, beni dinlemezdin."

"Adam gibi konuşacaktın, sen istemedinde ben ne zaman yanına gelmedim. Ama amacın bu değildi, elin ayağın birbirine dolaştı değil mi? Korktun, çünkü korkunca ne bok yiyeceğini bilmeyen adi bi herifsin. Yaptığın şeylerin arkasında durmaya bile gücün yetmiyor senin."

Kalabalığın arasına karıştım. Yüzünü artık görmek dahi istemiyordum. Beni etkileyememiş değildi, ruhunun her bir hücresi ruhuma ilikliydi. Bunu göremeyen oyken, yine kör ben olmuştum.

Tuvaletin önündeki kalabalığı gördüğümde durdum. Kutay neredeydi? Hâlâ... siktir.

Bir kaç kişiyi geçmeye çalışarak içerisini gördüm sonunda.

​​​​Duvara yaslanmış biri vardı. Tek dizini kendine çekmiş orada oturuyordu. Önümde duran küçük kalabalığa sinir oldum ve onları da ite kaka ortadaydım.

Yüzüne iyice baktım. Karanlıktan çıkaramamıştım kıyafetlerinden ama oydu. Kutay burnu kan içinde bana baktı.

Orospu bunu o yapmıştı. "İyi misin?"

Sorduğum soruyu duyarken gülümedi. "Sanırım kolum kırıldı ve şuradaki adam." İleride duran, fark etmediğim yere yığılmış adamı gösterdi. "Onun bir yerinin kırılmadığını umarsak iyiyim."

​​​​​"Lanet olsun." Sağlam kolunun altına girdim ve onu ayağa kaldırmaya zorladım. "Yakınlarda hastahane var oraya gidelim."

"Lütfen." diye mırıldandı. Ayık durmaya çalışıyordu ama pek başaramıyor gibiydi.

Yürümeye başlarken kalabalık azda olsa açıldı. Kafasını omzuma yasladı. Vücut ağırlığını daha da hissettiğimde hafif bir duraksama yaşadım.

Gözlerim etrafta dolaştı, oradaydı ve bana bakmaya devam ediyordu.

Şuan tek düşündüğüm buradan çıkmak olmalıydı. Kapıya doğru yöneldim. Arkamda onu bırakarak.

 

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───

 

Albay

Bir gelişme var mı?

Elinizde umarım bir şey vardır.

 

Yelda Yakaza

Kolu kırılmış bir Teğmen işinize yarar mı?

 

Albay

Kutay dayak mı yedi?

 

Yelda Yakaza​​​​​​

Karşı taraf yaşıyor mu emin değiliz, sorun olur mu?

 

Albay

Hayır.

 

Yelda Yakaza

Pekala, başka adamınız yok muydu?

Rütbeli sağlam kişiler olmak zorunda mı?

 

Albay

Olay sandığınızdan daha ciddi Savcı.

O yüzden deneyimli kişiler lazımki hayatta kalsın.

 

Yelda Yakaza

Bir süre işinden olacak.

 

Albay

Ömür boyu olmasından iyidir.

Peki ne öğrendiniz?

 

Yelda Yakaza

Kör olduğumu, onu görmediğimi söyledi.

Bu kadar, ağzından laf alacak havamda değildim.

 

Albay

Bütün bir teşkilat sizin havanızı beklenemez.

Lütfen başka bir şey yok mu?

 

Yelda Yakaza

Yok.

Olsaydı söylerdim.

İyi geceler

 

Albay

Her ne olursa olsun sizi seviyor.

Ve bizim bunu kullanmak dışında şansımız yok.

İyi geceler.

(Görüldü ✓✓)

 

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───

 

Gerindim telefonu bir kenara atacakken gelen bildirimle yerimde durmam ve ekrana bakmam bir olmuştu.

 

─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───

 

05*

​​​​​​Düşmanlarımla işbirliği yapacak kadar benden nefret mi ediyorsun Kış Güneşi?

Loading...
0%