Yeni Üyelik
1.
Bölüm

GİRİŞ: Hoş Geldiniz

@thisisbengu7

Her zamanki gibi gözüme vuran güneş ışığı ile uyandım demek isterdim lakin annemin "Hazal Hancı kalk!" Adlı şiirini okuyan o güzel sesiyle uyandım. Hayıflanarak yataktan kalktım ve ağır adımlarla tuvalete gittim. İşlerimi halledip, saçımı tepeden topuz yaptım.

Annemin yanına, mutfağa, gidip kahvaltı hazırlamasına yardım ettim. Biz oturmuş sakin sakin kahvaltımızı ederken kapının çalmasıyla kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda gelen kişinin Teresa Hanım olduğunu gördüm.

Teresa Hanım bizim 2 yıllık komşumuzdu. Amerika'dan buraya kocası ve kızı ile gelmişti. Kızı benim yaşımda olduğu için iyi anlaşıyorduk.

"Merhaba Hazal, annen evde mi?" Diye sordu. "Evet, annem evde." Diye sorusuna cevap verdim. "Onu çağırır mısın?" Onu kafamla onayladım ve annemi çağırmak için mutfağa gittim. Annem kapıya gidince ben de kahvaltıya devam ettim.

Aradan yarım saat geçmişti. Annem en sonunda mutfağa geldiğinde ona, "Ne olmuş?" Sorusunu hiç geciktirmeden sordum. "Yarın akşam bize misafirliğe gelmek istiyorlarmış çaya. Müsait olup olmadığımızı sordu. Ben de müsait olduğumuzu, gelebileceklerini söyledim." "O yüzden mi yarım saat kapıda konuştunuz?" "Hazır karşılaşmışken sohbet ettik canım ne olmuş yani?" Dedi çemkirir gibi. Ona kıkırdadım ve bitmiş olan kahvaltı tabağımı tezgaha götürdüm. Çayımı bitirdiğimde annemde kahvaltısını bitirmişti. Birlikte mutfağı topladık.

"Hazırlan uşağum, kafeye gidelim." Dedi annem Karadeniz damarı atarak. Onu kafamla onayladım ve giyinmeye gittim. Yaz ayının ortasında olduğumuz için kısa kollu açık yeşil bir bluz ve dizimi nazikçe geçen yine aynı ton bir etek giydim. Saçımı tarayıp güzelce ördüm. Rimel ve eyelinerimi sürdükten sonra son kez kendimi kontrol edip hazır olduğuma emin oldum. Salona geçip annemi bekledim.

Annem sonunda hazır olduğunda bana seslendi. Kapıya, yanına, gidip ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Annem çıkıp kapıyı kilitlediğinde merdivenleri yavaş yavaş inmeye başladım. Annemde peşimden geliyordu.

Yolda yürürken annem, "Kafede eksik bir şey var mıydı?" Dedi. "Un ve şeker eksik." "O zaman sen markete git, ben masaları düzenlerim." "Markete gitmek senin için daha mantıklı değil mi anne? Masalar belini ağrıtır bence. Sen markete git ben hallederim masaları." Dedim. "Yok kızım, ben hallederim sen markete git." "Ama anne-" Lafımı kesen annemin konuşması oldu. "İtiraz istemiyorum!" Dedi kesin bir sesle. "Peki..." Dedim gönülsüzce. Kafeye gidince annemden para alıp karşı kaldırımda ki markete gittim. Markete girdiğimde Yeşim'in orada olduğunu gördüm. Hemen yanına gidip ona, "Bacım geçebilir miyim?" Dedim. Hızla sesin geldiği yöne, bana, dönerek "Pardon." Dedi ve önüne dönüp bana yol veriyordu ki aynı hızla kafasını tekrar bana çevirdi. "Hazal!" Diye sevinçle boynuma atladı. Bende onun bu sevincine gülerek karşılık verdim ve ona sarıldım.

Yeşim benim çocukluk arkadaşımdı. Bu yüzden hep birlikteydik.

Biz alışverişlerimizi yaparken bir yandanda sohbet ediyorduk. Kasaya geldiğimizde ödemelerimizi yaptıktan ve marketten çıktık.

"Ben gideyim Hazal, anacığım bekler beni." Dedi Yeşim. "Tamam, ben de kafeye geçecektim zaten." "O zaman akşam görüşürüz!" Dedi. "Görüşürüz!" Dedim ve karşıya geçip kafeye girdim.

Annemi müşterilerle ilgilenirken gördüm. Hemen elimdekileri mutfağa bırakıp yanına gittim ve elinden not defterini alarak Onu mutfağa yolladım.

Ben sipariş alırken müşteri geldiğine dair çalan zil sesini işittim. Gelene baktığımda bunun Ayaz olduğunu gördüm. Yanında Doğan'da vardı. Onlar bir masaya geçtiği vakit yanlarına gittim.

Ayaz ve Doğan çocukluk arkadaşıydı. Benimle ve haliyle Yeşim'le ortaokulda tanıştılar. O zamandan beri iyi arkadaşız.

"Merhaba çocuklar, hoş geldiniz! Size nasıl yardımcı olabilirim?" Diye sordum. "Eda Teyze'nin böreklerinden var mı Hazal?" Diye merakla ve heyecanla sordu Doğan. "Annemin yeneklerini mi özlediniz?" "Eda Teyze'nin yemekleri özlenmez mi be?! Getir bize oradan birer dilim patatesli kol böreği! Yanına da demli birer çay!" Dedi Ayaz. Ona gülerek siparişleri not aldım.

Elimde sipariş dolu not defteri ile mutfağa girdim ve annemin yapıp hazırlayacaklarını onun tarafına, hazır olan ve götürülmek için uygun olan siparişleri de kendi tarafıma aldım. İlk önce 3 tane masanın içeceğini götürdüm. Ardından yine aynı masalara yemeklerini götürdüm. Tüm siparişleri bu şekilde hallettikten sonra kasaya geçtim.

Bir kaç masanın hesap ödeme işlemlerini yaptıktan sonra boşalan masaları temizledim.

Tüm günüm böyle geçiyordu işte. Bazen yere dökülen şeyleri temizliyor, bazen müşterilerle hesap için ufak bir tartışma yaşıyordum. Yorucu, ama günün sonunda annemle kendi düzenlediğimiz balkonda oturup günün yorgunluğunu atmaya değiyordu.

Burası benim evimdi. Bu mahalle, bu kafe, bu sokaklar, bu insanlar, hepsi benim evimdi. Evime hoş geldiniz, millet!

Bu bölüm giriş oldu. Ben bu işte yeniyim, bana destek olur musunuz lütfen? Hatalarım varsa affola!

 

 

 

 

Loading...
0%