Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm: Naturis

@thiswhoo

Çok uzun yıllar önce

Dünyada olan tüm varlıklar, tüm nesneler, hiçbir şekilde yok olmaz. Sadece dönüşüme uğrar yada küle dönüşür, ne eksik ne fazladır, bu bir döngü ve dengeydi. Ya dış dünyadan bir şey gelirse, o zaman denge bozulur muydu?

UMBRAGEN, bunu yapabilen bir varlıktı, her türlü nesneye hakim olabiliyor ve o nesneyi istediği gibi farklı nesnelere dönüştürebiliyordu. Umbragen, kendi gücü olan karanlık maddenin enerjisiyle yapabiliyordu, tüm canlı varlıkları da manipüle edebiliyordu. Umbragen olan o varlık kendine, Violet ismini vermişti.

Violet, uzun, siyah düz saçları ve yoğun kırmızı bir şekilde parlayan gözleri var. Yüzü solgun, porselen gibi cilde sahip, ve yüz hatları keskin belirgin. Siyah ve kırmızı ağırlıklı, detaylı ve zengin desenlerle süslenmiş bir elbise giyiyor. Elbisesinin göğüs kısmında, parıldayan kırmızı bir mücevher dikkat çekiyor. Duruşu, kendinden emin ve hükmedici bir şekilde tavrı var. Violet çok güçlüydü.

Violet’in kızı olan Luis ile birlikte bir yere yerleştiler. Zümrüt Gölgeleri ismini, almış oldukça büyük, geniş bir ormana yerleştiler. Violet ormanda bir alanı seçti, karanlık enerji gücüyle seçtiği alandaki, toprağa ve ağaçlara hükmederek yok etti, dönüştürerek kocaman ve oldukça yüksek bir yapı inşa etti. Violet artık kızıyla birlikte burada yaşamayı amaçladı. Luis oldukça genç ve sakin ve güler yüzlü bir Umbragendi. Violet Luis ile çok ilgilenmiyor ve onu kendi başına bırakıyordu. Luis’in annesi Violet ile hiç alakası yoktu, annesinden çok çekiniyordu, belki de korkuyordu. Violet ona karşı, oldukça soğuk ve katıydı.

Dünyada başka güçlü varlıklar da vardı. NATURİS adında varlıklar, Naturis’ler doğanın element güçlerini kullanabilen dünyada kimsenin bilmediği varlıklardı. Zümrüt Gölgeler ormanın bir ucunda yaşıyorlar. Güçlerini, daha iyi kontrol edebilmek için bir asa kullanıyorlar.

Naturislerin lideri olan Felix, Violet’in alışılmadık güçlerini fark edince, büyük bir tehdit olarak gördü. Felix, oldukça güçlü bir lider bir adamdı, ama Violet’in çok güçlü olduğunu biliyordu, yine de onun varlığı bir tehditti. Violet ise onları hiç umursamıyordu. Felix sonunda tüm Naturislerle birlikte Violet için hazırlanmaya karar verdiler.

Felix, tüm topladığı güçlü Naturislerle Violetin inşa ettiği yapının önünde toplandılar. Felix, Violet’e karşı tüm güçlerini kullanacaklardı. Felix, Naturislerin gücüyle büyülenmiş olan iki kitapla, Violet’i sonsuza tek mühürleyerek, durdurmayı planlıyordu. Felix ve tüm Naturisler Violet’in karşısına dikilmişlerdi.

Violet inşa ettiği yapının en üst katından, yukardan onlara baktı, bir şey söylemedi, soğuk bakışıyla herkesi süzdü, Luis, içerde Violet’in arkasından, endişeyle bakıyordu. Felix onu fark etti başını kaldırıp Violet’e baktı, kararlı bir şekilde, “buraya gelmemeliydin Umbragen,” diyerek göz dağı verdi.

Violet, yerinden sıçrayarak, aşağı, Naturislerin tam önüne atladı, zemine sertçe indiğinde, zeminde küçük bir çukur oluştu, ve etrafa zeminde toprak parçaları saçıldı. Violet, felix’e kırmızı parlak gözlerini dikti, “sanırım sizi ortadan kaldırmam gerek, çok fazla oluyorsunuz,” diyerek aşağılayıcı bakış attı. Felix, başını sallayarak, “BAŞLAYIN!” diye bağırdı diğer Naturisler asalarını kullanarak, saldırmaya başladılar. Felix yere asasını sertçe vurarak, Violetin altındaki toprağı yumuşattı, ayakları yumuşamış toprağa batarken, Felix, “Gloria şimdi,” diyerek seslendi. Gloria asasını doğrulttuğu anda, Violet’in etrafında topraktan, uzayarak çıkan sarmaşıklar, Violet’in kollarını bağladı. Violet kurtulmaya çalışırken, “siz beni, yenemezsiniz ki, ha ha ha!” diyerek yüksek sesle güldü. Gloria o anda asasını kaldırıp, iki kitabı çıkarttı, havada süzülen kitaplara karşı asasını doğrultarak, “seni yenmeye niyetimiz yok, seni hapsedeceğiz,” dedi.

Violet, hızlı hareketlerle kendi etrafında dönerken, kollarını bağlayan sarmaşıkları karanlık madde ile etkisiz hale getirdi, serbestti artık, “bunu siz istediniz,” dedi. Violet bir anda havaya sıçrayarak, çok fazla yükseğe uçtu, Felix ve Gloria, gökyüzüne baktılar. Gloria, endişeyle, “hayır kaçtı,” diyerek Violet’e bakmaya çalıştı, onu görmekte zorlanıyordu. Violet havada sabit bir şekilde, tüm gücünü kullandı, koskoca ormanı karanlığa boğdu her yere karanlık madde yayılmaya başladı. Felix, herkese göz gezdirerek sonra, Gloria ‘ya baktı, “başaramadık kızım,” diyebildi.

Violet tüm ormanı ve Naturisleri yok edecek hamlesini yapmıştı. Zümrüt Gölgeleri ormanın tamamını kaplayan karanlık madde, tüm ormanı yok etti, Naturisler de ormanla beraber yok oldular. Zümrüt gölgeleri ormanındaki ağaçlar, topraklar her şey kuma dönüştü, artık bir çöle dönüşmüştü. Kocaman bir çöldü artık.

Violet’in inşaa ettiği yapının ağırlığını, çöl kaldıramadı, gürültü içinde yavaşça sabit hızla batmaya başladı. Luis içerde en üst katında, sarsıntı içinde, “olamaz ne oluyor,” diyerek kaçmaya çalıştı. Violet, hemen Luis’i çıkartmak için uçarak hızla onu içerden çıkarttı. Batmakta olan yapı tam gömülürken durdu, sadece en üst kısmı kalmıştı, koca yapının çoğu kumların altındaydı. Violet, Luis ile yapının kalan kısmının önüne indi, yapıya bakarak güldü, “sonra daha iyisini yapacağım,” dedi. Luis ile hiç ilgilenmedi bile, Luis endişe ve korkuyla etrafa baktı uçsuz bucaksız kum vardı her yönde, “anne ne yaptın sen, neden?” diyerek Violet’e baktı. Violet önüne bakarak, “hak ettiler, ne o beni mi sorguluyorsun?” diyerek, Luis’e göz dikti. Luis başını yere indirip öylece kala kaldı, bir şey söyleyemedi.

Yapının biraz uzağında, kum kıpırdamaya başladı, kumun içinden bir el çıktı, yeşil renkte tırnakları vardı. Bir anda kumların içinden çıktı silkelenerek etrafa baktı, ayağa kalktı. Gloria, yeşil saçları, yeşil gözleriyle öylece etrafına bakıyordu. Gloria bir şekilde kurtulmuştu, etrafına deli gibi göz gezdirdi, bu onun için kabustu, “hayır ne, ne oldu?” diyebildi sadece. Gloria, kumların üstüne diz çökerek ağladı, hiç kimseyi hissedemiyordu, ağaçları, ormanı, toprağı ve ailesini. Gloria, gözyaşları içinde, ilerde yapının kalan kısmının yanında, Violet’i gördü, ayağa kalkarak sırtında ki asasını eline aldı.

Violet yapının yanında, Luis,e bakarak, “kızım olman, ne yaptığımı sorgulayabileceğin anlamına gelmiyor, Luis,” diyerek uyardı. O anda Violet, rüzgarın sert esintisi ve ateşin sıcaklığını hissetti. Gloria, Violet’in üstüne doğru koşarak ateş ve rüzgar gücüyle saldırıyordu, “daha bitmedi seni canavar,” diyerek haykırdı. Violet arkasını döndü, Gloria’nın saldırılarını püskürterek, onun boğazını kavrayarak yakaladığı gibi yapının duvarına yasladı, Gloria duvara yapıştı boğazını Violetin eli sarmıştı ayakları yerden kesilmiş halde kala kaldı. Violet, dikkatle Gloria’yı süzerek, “bak sen kalan son, Naturis, sıcak esintiyle karşıma dikildin tekrar, ha ha ha!” diyerek güldü. Gloria iki eliyle boğazına yapışan Violet’in elinden kurtulmaya çalışarak, “seni öldüreceğim, ahh!” diyebildi, Violet elini sıkarak susturdu. Gloria, kurtulmaya çalışıyor, devamlı çırpınıyordu. Violet, elini daha da sıkarak, “madem öyle, seni çok bekletmeyeyim,” dediği anda, Violet büyük bir acı hissetti.

Luis arkasından kendi oluşturduğu karanlık madde kılıcı, Violet’in sırtına saplamıştı, “anne artık yeter, artık bunu yapma, istemiyorum,” dedi, sesi titriyordu, gözleri dolmuştu. Violet acı içinde, Gloria’yı bıraktı arkasına dönerek, “ahh, Luis nasıl yaparsın bunu, ama bu beni durdurmaz,” diyerek kılıcı çıkartmaya çalışırken dizlerinin üstüne düştü, “bu beni öldürür mü sandın, ahh,” diyerek acıyla inledi. Luis gözlerinden akan yaşlarla, “öldürmez ama yavaşlatır, güçsüzleştirir,” dedi titrek sesiyle, Gloria’a bakarak, “çabuk ol çok sürmez,” dedi. Glorya yere düşmüştü yerden şaşkınca Luis’e baktı, “tamam,” dedi başını sallayarak. Violet yerde dizlerinin üstünde, Gloria’ya doğru döndü, “ahh ne yapabileceğini sanıyorsun?” diyerek baktı sertçe. Gloria asasını aldığı gibi o iki kitabı çıkarttı, kitaplar havada süzülmeye başladı, Gloria asasını doğrultarak, “artık bitti,” diyerek gücünü kullandı. Kitaplar ışıldayarak hareketleri hızlanmaya başladı, hızla Violet’in etrafında daireler çizdiler, büyük parlak bir enerji aurası medyana geldi. Violet’in önünde geçit oluştu. Violet’i içine çekerken, “bu olamaz, hayırr!” diyerek bağırdı. Enerji aurası yok olduğunda iki kitapta yere, kumların üstüne düştü, Violet yoktu artık. Luis ve Gloria öylece kitaplara baka kaldılar. Gloria, yapının dibine yanaşarak, kendini yere bıraktı duvara yaslanarak, Luis,e baktı, ağladığını fark etti, “madem çok üzüldün, neden bunu yaptın?” diyerek merakla sordu. Luis yere bakarak, “üzüldüm çünkü annemdi, yaptım çünkü artık ölüm görmek istemiyorum, korku, endişe, istemiyorum,” dedi. İkisi de kalan yapıya yaslanarak öylece oturdular, öylece durumu kabullenmeye çalıştılar, ama artık bitmişti.

Şimdiki zaman

Astrum şehrinin yüksek bir binanın çatısında. Gloria, açık yeşil saçları rüzgarda sallanıyor, yeşil gözleriyle çatıdan tüm şehri izliyordu. Gözlerinin çevresinde mavi bir maskesi vardı. Astrum şehrindeki bazı kişiler ona gizemli kız diyorlardı. Gloria, son Naturis’di.

~~~~~~~~~Bölüm Sonu~~~~~~~~~

 

Loading...
0%