Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm: Thadeus

@thiswhoo

Astrum şehrinde, akşam saatleri bir binanın onuncu katında evin odasında, koltukta oturan bir adam vardı, sonra odaya bir kadın girerek adama doğru geldi, endişeyle baktı, *Lucas ben bu durumdan hiç memnun değilim. O topluluk kesinlikle kötü bir şeyler planlıyor” dedi, adamın karşısına geçerek ona dikkatle baktı. Oda çok sessizdi oda da balkon vardı dışardaki esintinin sesi geliyordu. Lucas başını kaldırıp kadına baktı ve başını hafiften sallayarak, “biliyorum bir şekilde ifşa edeceğiz onları, şimdilik bu oyuna devam edelim,” dedi, teselli olurcasına elini kadının omuzuna koydu. Lucas birden ayağa kalktı gözleri artık boş, boş kadına bakıyordu, sonra arkasını dönerek yürümeye başladı, balkona doğru adım adım hiç bir şey söylemeden ilerledi, küçük balkonun korkuluğun doğru geldi ve durdu. O anda kadın da Lucas’ın peşinden geldi ona yaklaştı şaşkındı, “Lucas ne oldu iyi misin?” diye sordu. Lucas birşey söylemiyordu öylece boş gözlerle dışarıya bakıyordu. Kadın iyice yaklaştı, elini Lucas’ın koluna götürdü, Lucas o anda hızla kadına döndü, boş gözlerle baktı, kadının kolundan tutup balkonun korkuluğuna çekti, Lucas bir gülümsemeyle bakarak ani bir hareketle kadını aşağı itti. Kadın korkuluğun üzerinde baş aşağı takla atarak boşluğa doğru düştü, kadının yüksek çığlığının ardından yere çarpma sesi duyuldu, sonra bir arabanın fren sesleri yankılandı. Lucas boş gözlerle hiç tepki bile vermedi, balkonun korkuluğuna tırmanarak, kendini aşağı binanın onuncu katından saldı.

İkisi de sert bir şekilde caddede yere çakılmışlardı. Bir arabanın tam önünde, arabadan hareketli müzik sesleri gelirken arabanın kapısı açıldı, içinden çıkan bir adam şaşkınca yerde asfaltta cansız bir şekilde yatan kadın ve Lucas’a bakıyordu, asfaltın üzerinde yayılan kan kanalizasyona doğru ilerliyordu. Adam panik içinde, o lanet olsun,” dedi, telefonu çıkartarak, “alo hemen ambulans acil,” dedi, elleri titriyordu şok içindeydi. O anda halan arabadan hareketli müzik sesleri gelmeye devam ediyordu.

Karanlık saatler, Astrum şehrinin karanlık sokaklarında, bir yer kimselerin pek dolaşmadığı tekin olmaya bir bölgesi, sokaktaki aydınlatma lambaları aydınlatıyordu, ama yine de loş bir ortam vardı. Bir binanın, kapısından içeri giren, bir kaç gurubun arkasından gelen bir adam, kapının yan köşesine geçerek, içeri giren insanlara bakıyordu. Adam yukarı taranmış siyah saçları vardı, ela gözleriyle keskin bir şekilde bakıyordu, yüzü, tertemiz belli ki sakallarını yeni kesmişti, üzerinde kırmızı gömleği ve siyah ceketli takım elbise vardı, oldukça ciddi bir duruş sergiliyordu.

Adam, olduğu yerde beklerken bir kişi yanına gelerek, meraklı bakışlarla, “amacımıza ulaşmaya çok az kaldı değil mi?” diyerek dikkatlice bakarak sordu. Adam sakin ve ciddi ses tonuyla, “her şeyi toplantımız başladığında detaylıca anlatacağım arkadaşım. Şimdi içeri girelim bekleyelim, herkes geldiğinde başlayacağım,” diyerek ikisi de kapıdan içeri girdiler.

Binanın içerisi oldukça geniş bir alandı her yerde sandalyeler ve yuvarlak masalar diziliydi insanlar bir, bir içeri gelerek yerlerine oturuyordu, aralarında kadınlarda vardı. Oturan insanların karşısında, bir iki basamak yükseklikte bir sahne vardı. Herkes, tamamen toplandığında kendi aralarında konuşmalar yankılanırken sahneye, girişte bekleyen takım elbiseli adam çıktı.

Adam sahneye çıktığında herkese gözlerini gezdirdi, derin bir nefes alarak, “evet yoldaşlarım ben Thadeus geldiğiniz için teşekkür ederim, desteğiniz ve inancınız sayesinde, tüm adımlarımız bir, bir ilerliyor” diyerek herkese baktı. İnsanlar Thadeus’a dikkatlice bakarak dinliyordu, ortam sessizleşmişti. Thadeus konuşmasına devam ederek, “bir planımız vardı, kitapları bulduk iki kara kitap, ama onu kullanamıyoruz. İşte o yüzden o kitapları kullanabilen birine ihtiyacımız vardı, o kişiyi bulmak için yem olarak kitapları kullandık, sonuçta kitapları takip edebiliyoruz bir cihazla,” diyerek izleyenlerin arasından birini işaret etti. O kişi, orta yaşlarında oturduğu yerde önündeki masanın üzerinde laptop ile uğraşıyordu gözlüklü bir adamdı, herkes ona baktı. Thadeus tekrar konuşmasına devam ederek, “Alex oldukça iyi ve yetenekli bir bilgisayar uzmanı kitaplara titizlikle takip cihazı yerleştirdi, bütün gün takip ediyoruz. Ve kitapları doğru kişilere iletmemiz kalmıştı, işte Luthor,” diyerek, başka bir adamı eliyle işaret ederek gösterdi. O adam, Luis’e kitap satan adamdı ve Samy’nin çalıştığı kafedeki kitabı unutan kişi yine o adamdı, Luthor.

Thadeus başını sallayarak kendinden emin bir şekilde, “şimdi doğru kişileri nereden mi biliyorum sorusuna, o anlattı bana fısıldayan o varlık, benim gözlerimi açan, bana gerçekleri gösterdi ve size de gösterecek, ama önce onu uyandırmamız gerek. Bana gösterdiği şeyler, dünyanın gerçek yüzü korkunç yüzü, dünyadaki savaşlar, katiller, ve olabilecek en kötü kişiler, o kadar çok var ki bunu kimse düzeltemiyor, ama o kadar güçlü ki,” dedi başını eğdi bir süre bekleyerek herkese göz attı,

Herkes sessizce Thadeus’a bakıyordu, Thadeus başını kaldırıp tekrar devam etti, “o bu dünyayı düzeltecek, o geldiğinde bu dünya arınacak, ama onun izinden gidenler, ona inananlar, yeni dünyada yer alacak,” dedi. Thadeus elini uzattı avcunu açarak karanlık madde enerjisini oluşturdu, avcunda karanlık gücün aurasını gösterdi, insanları adeta etkiliyordu herkes hayranlıkla onu izliyordu. Thadeus bu insanları ikna etmek için kullandığı yöntemiydi ve oldukça başarılıydı. Thadeus herkese bakarak, “bana bahşettiği bu güçle bunu başaracağız onu uyandıracağız, sizler çok iyi gidiyorsunuz merak etmeyin o geldiğinde her şey çok güzel olacak,” dedi, o anda gözleri kırmızı bir şekilde parlamaya başladı.

Violet, Thadeus’a hapsedildiği yerden bir şekilde iletişim kurmuştu ve onu çıkmak için kullanıyordu, Violet amacına ulaşmak için Thadeus bir anahtardı. Thadeus gelen insanlara bakarak onlara güven saçıyordu.

Bir süre sonra herkes dağılmıştı sessizce planlarını uyguluyorlardı, Thadeus o binanın içinde bir odaya girdi, odada bir aynaya bakamaya başladı, ayna büyüktü odanın köşesine yerleştirilmişti, Thadeus aynanın karşısına geçti, aynadan onu gördü Violet’i. Thadeus aynadaki Violet’e bakarak, “her şey yolunda gidiyor çok yakında çıkacaksın az kaldı,” dedi sakince. Aynadan gelen Violetin sesi, “bunu yapacağını biliyorum, ama çabuk ol burası çok sıkıcı, seni seçtiğime pişman etme” diyerek ışıldayan kırmızı gözleriyle süzdü, aynadaki Violetin görüntüsü kayboldu. Thadeus sakince yine ciddi duruşunu takındı, “evet az kaldı şimdi sadece o kitapların doğru kişiye, o Naturise ulaşmasını bekleyeceğiz,” dedi, öylece aynadaki kendi yansımasına baka kaldı.

Sonra kapının tıklanmasıyla, Thadeus başını çevirip kapıya baktı, “girin,” dedi. Kapı açıldığında alex ve Luthor belirdi, içeri girerek Thadeus,a doğru yaklaştılar. Luthor etrafta dolanmaya başladı aynaya yaklaştı öylece göz gezdirerek, “bazı hainler vardı onları ne yapalım?” dedi, hiç yerinden kıpırdamadı. Thadeus, Luthor’a baktı, sakin ses tonuyla, “ben o işi hallettim” dedi, masadaki kumandayı alarak televizyonu açtı. Televizyonda haber vardı, haberde, bir kadın ve adamın intihar haberi vardı, “bugün akşam saatleri sırasında bir kadın ve bir adamın onuncu kattan atlayarak intihar ettiler, yoksa cinayet mi? polisler bu olayı araştırırken başka bir görgü tanığının dediğine göre ilk önce kadın sonra adam atladığını söyledi. Gerçekte ne olduğu bilinmese de, cinayet olduğu şüphesi var, ama yine de polisler ve dedektifler araştırmaya devam ediyorlar, umarım en yakın zamanda sonuçlanır.” Thadeus, Luthor’a baktı yüzünden kendinden emin bir ifade vardı.

~~~~~~~~~Bölüm Sonu~~~~~~~~~

 

 

Loading...
0%