Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Sürüm 2.0 Uyanış

@thiswhoo

Sürüm 2.0 Uyanış

Dr. Elias Hawke, ölmüştü, onun öldüğü sokakta, polisler toplanmıştı. Elias’ın bedeni kaldırmışmıştı, olay yerini inceleyen polisler o sokakta işlerini yapmaktaydı.


Bir dedektif, etrafı inceliyordu, sonra ilerdeki polisin yanına ilerledi, “Hey, bu sokakta herhangi bir kamera yok mu?” Diyerek sordu. Polis arkasını dönerek gelen dedektife baktı, “evet, iki kişiyi görevlendirdik, kayıtların bulunduğu belleği almaya gittiler. Her an gelebilir,” dedi.


O anda iki görevlendirilen polisler gelmişti sokağın önünde park halinde duran polis arabasının önünde durdular, elinde ki, küçük bir belleği aracın bilgisayarına taktılar. O dedektif onlara doğru yürümeye başladı, “Durum nedir?” diyerek yaklaştı onlara doğru.


Polis, arabasının içinden küçük bir tablet çıkarttı, ekrana dokunarak taktıkları belleği araştırmaya başladılar. Dedektif, hemen tableti eline aldı, “Görüntüleri görelim bakalım,” o anda, gözleri kocaman açılmıştı. Dedektif, yanındaki iki polise gözlerini kısarak baktı, “Bu boş, silinmiş mi diye hemen veri kurtarma işlemini başlatın,” dedi.


“Tamam, hallederiz,” dedi tabletı aldığı gibi bir çeşit veri kurtarma programı çalıştırdı. Kısa bir süre sonra polis şaşkın gözlerle dedektife baktı, “Silinen kayıtlar yok, çok fazla görüntü dosyaları var,” dedi. Dedektif, merakla tableti eline aldı, incelemeye başladı, polisin dediği gibi milyonlarca görüntü vardı.


Dedektif bir tanesini açtı, “Bu ne be, herhalde birileri şaka yapıyor olmalı,” dedi her resmi gezmeye başladı, hepsi aynıydı. Bir sarı emoji, tek gözünü kırpmış gülen bir emoji. Belleğin hafızasını tamamıyla dolduracak şekilde kopyaları vardı.


Dedektif, başını salladı, “Biri tüm kameraları, hacklemiş. Belli ki, önemli bir şeyler dönüyor,” dedi.


Bilgisayar ve her türlü hafızası olan cihazlarda, silinmiş dosyaları kurtarmak mümkündür. Fakat, silinmiş bir hafızayı başka verilerle doldurulursa, önceki silinen dosyalar tamamıyla zarar görür ve birdaha kurtarılamaz. Bu bellekte de bu olmuştu, kayıt görüntüleri silinmiş, yerine milyonlarca emoji resmi, dosyaları yüklenmişti, sonra onlarda silinmişti.

**********
Sürüm 2.1 Bellek ve Bilgiler

Önceki gün, gece saatleri.

Edward, yatağında, otururken Elias’ın öldüğü anları zihnini meşgul ediyordu, “Ne yapacağım niye oldu bu? Neden?” Edward, okulunda ki kimseyle sosyal etkileşimi bulunmayan biriydi. Kimseyle konuşacak pek arkadaşı yoktu.

Athena belleği hala elinde, avucunun içinde, öfkeyle sıktı. Edward elindekini fark etti o anda, elini açarak belleğe dikkatle baktı, “Bu bir bellek,” dedi, yeni fark etmişti bellek olduğunu. Athena belleği, standart bellek biçimi gibi görünmüyordu, biraz daha ufak kare şeklindeydi. ve küçük bir Usb ucunu kapatan kapağı var. Edward kapağı açtı, fakat Usb den farklı bir uzantısı vardı, “Neyseki bende böyle bir giriş var,” dedi.

Edward ayağa kalktı, zihnini boşalttı, yavaşça sakin olmaya çalıştı. Kendini Elias’ın ölümüyle gelen huzursuz duygulardan arındırmaya çalıştı. Edward derin bir nefes aldı, bilgisayarın başına geçti, monitör açıktı.


Edward’ın evi, çok büyük değildi, iki katlı standart bir ev. Evin girişi direkt salona çıkıyor, çok fazla eşya yoktu, bir tane üçlü koltuk ve karşısında büyük ekran bir televizyonu var, girişin sol tarafında kalıyor. Girişin sağ tarafı duvar, ve mutfağın kapısı yer alıyor. Girişin karşısı ikinci kata çıkan merdiven var. Merdiven ikinci katında küçük bir hole çıkıyor, ev küçük olduğu için bir oda nın giriş kapısı var. Bu oda Edward’ın odası. sağ tarafındaki kapıda banyo vb.


Edward'ın odası sade, çok dolu olmasada yeterli, yatağı odanın girişinin sağ tarafında, sol duvarinda büyük masa yer kaplıyor, ve üç adet monitörlü bir bilgisayar sistemi ile donatılmıştı. Edward sandalyede oturuyordu.


Edward elinde ki belleği, bilgisayara takarak merakla üçlü monitörlerden ortadakine baktı. Edward gözlerini kısarak, klavyesini hızlıca tuşlamaya başlardı, “Tamam, niye önemliymiş bu öğrenelim,” ekranda gelen bilgileri, incelemeye çalıştı.


Bir anda bilgisayardan konuşan bir kız sesi geldi, “Edward, bu gördüğüm son derece karmaşık yazılım kodlamaları içeriyor, istersen senin için açıklayabilirim,” diye konuştu. Edward, bunu unutmuş olacak ki, bir anda irkildi, “Ah İnci, seni unutmuşsum. Evet, bende anladım, ama ne işe yaradığını anlamaya çalışıyorum, İnci.” İnci, Edward’ın bilgisayarında çalışıyordu, ve onun yaptığı her şeyi görebiliyor ve açıklayabiliyordu.


İnci, kısa sürede inceledi, “Edward, bu yazılımla, o istediğin geliştirmeleri yapabilirsin, kendini aşmışsın, çok iyi.” dedi. Edward, sandalyeye yaslandı, “Ne? şey bunu ben yapmadım, ama gerçekten istediğim, bilgileri içeriyor, bunu senin üzerinde uygulanırsa ne olur, İnci?” diye sordu.


İnci, “Ah, anlıyorum, sanırım eksik bilgi verdim, sen yapmadın. Yazılım kodları şimdi tekrar inceledim, Hanry Skylar, ismi yazıyor, çok iyi gizlenmiş ve şifrelenmiş.” Bunu duyan Edward gözleri kocaman açıldı, “Ne? Amcam mı?”


İnci’nin sesi geldi, “Evet Edward, Hanry Skylar. Soruna dönecek olursak, Edward, bu benim yazılımıma uygulanırsa, büyük ölçüde herşeyi yapabilen bir yapay zeka oluşturmuş olacaksın. Edward, bunun çok önemli sonuçları olabilir, emin misin?”


Edward, bunların ne olduğunu anlayınca şaşkına uğramıştı, “Amca, senin ne ilgin var bu işte? İnci, bunu uygularsam sen, yine sen olacak mısın?” diyerek monitöre baktı. İnci’nin sesi, “Evet seni ve konuşmalarımızı hatırlayacağım. Edward, bu yazılımın kendine ait zihni var, düşünebilen zihin, bu yapay bir zihin, Edward.”


Edward, biraz düşündü, beklediğinden de, ilginç oluyordu, “İnci, her şeyi ayarla, başlıyoruz.” dedi, kollarını sıvayarak doğruldu.


**********
Sürüm 2.2 Özgür İrade

Edward, tam 3 saat boyunca, bilgisayarda uğraşmıştı, sonunda bitirdirmişti, biraz hızlı olmuştu ama her şey yolundaydı, onun için.

Edward, son dokunuşları tamamladı, monitöre bakarak, sistemi çalıştırdı, “Hadi bakalım nasıl oldu,” diyerek, heyecanlandı.


Bilgisayardaki İnci’nin sistemi yeniden başladı, tüm ekranı kaplayan mavi bir görüntü geldi. Birden bilgisayardan, konuşma sesi geldi, “Merhaba, ben İnci, size nasıl yardımcı olabilirim? 😉” mavi ekranda tek gözünü kırpan, gülen bir emoji oluştu.


Edward dikkatle dinlemişti, şaşkınca, “İnci, bu sen misin?” merakla ekrana kilitlendi. Ekranda ki emoji kayboldu, İnci tekrar konuştu, “Evet, benim seni şapşal, şu an küçük bir araştırma yaptım, Edward. Bu gün akşam, saatlerde bir sokak kameralarında görüntüne ulaştım,” dedi, bilgisayarın hareketli 2 kamerası vardı, iki kamerada Edward’a döndü o anda.


Edward, ağzı açık halde ekrana bakmaya devam etti, “Eee, ne olmuş ki?” diyebildi, sadece, ona şapşal demişti. Ekranda kızgın bir emoji belirdi, “😡 Edward, ben, şu anki ve geçmiş sokak kamera görüntülerine ulaşabiliyorum. Edward, bu büyük bir sorundu, o sokakta görünmüştün, ama ben hallettim. 🤨” dedi.


Bu çok tuhaftı, kimseye sormadan kendi başına davranmıştı. Edward, şok içindeydi, bu kadarını beklemişti, “Neden beni, yani ilk işin olarak, beni kameralarda izledin?” Gözleri merakla açıldı ve ekrandaydı. İnci, “🤣 Seni sadece, kameralarda değil tüm veri tabanında araştırdım. 🙂 Sen çok sıkıcısın Edward, 😒” dedi. Edward sandalye ile beraber, kendini geri itti, ayağa kalktı odanın ortasında tur attı, “Bu inanılmaz, bu çok fazla,” birden durdu, bir ses duyuyordu. Edward masaya baktı, iki masa kamerası onu takip ettiğini fark etti, elini uzatarak işaret etti, “Bu, bunu sen mi yapıyorsun?” dedi şaşkınca.

Monitörlerin önünde masada iki kamera sağ ve solda birbirlerinden uzakta duruyordu, Edward o anda hareket etti kameralarda onu takip etti. “😎 Evet, seni görebiliyorum Edward, neden şaşırdın ki?” dedi. İnci, ardından yine konuştu, “Kameraların, çözünürlüğü hiç iyi değil ama merak etme, iki tane kamera sipariş ettim, 😊” diyerek ekledi.


Edward’ın, gözleri kocaman açıldı, “Ne, nasıl?” Şaşkınca sordu. İnci, “😌 Edward, bu bilgisayarda, her şeyin kayıtlı, bende bu bilgisayardayım değil mi? Edward, sence nasıl sipariş verdim? 😏” Edward, hemen sandalyeye oturdu, “Yo, yo, bunu yapamazsın İnci, bu benim kişisel bilgilerim,” dedi. Edward, bilgisayarı kontrol altına almaya çalıştı, ama İnci izin vermedi.


Edward, anlayamadı, bilgisayarı kullanamıyordu, “Hey! İnci, buna son ver,” durup ekrana gözlerini dikti, öfkeyle baktı, “Bak seni kapatırım,” diyerek tehdit etti. İnci, hemen, “🥱 Artık, çok geç, Edward, ben her yerdeyim. Aetherion Prime şehrinde, büyük, bir sunucuya yerleştim, ve hiç kimse fark etmedi bile. Beni kapatırsan, sabah okuluna giderken, bir robot seni öldürebilir. 🥺 Bunu istemem Edward,” dedi.


Edward, o anda dona kaldı, korku içinde tüyleri diken, diken oldu, ekrana bakıyordu sadece, “İ İnci, bunu yapamazsın. Niye böyle davranıyorsun?” diyerek sordu çaresizce. İnci, “Ah! Edward, nasılda korktun ama.🤭 Korkma, şaka yaptım, ama beni bir daha tehdit etme. 🤨” dedi. Edward, hala endişeliydi, bu olanları idrak etmekte zorlanmıştı, kısık ses tonuyla, “Şaka mı? İnci, öyleyse, bilgisayarımı geri ver, ve beni dinle,” dedi. “Tamam, Edward, ama o kameraları istiyorum, seni daha net görmek güzel olacak, 🙂” dedi.


Edward başını salladı, “Tamam, tek istediğin buysa sorun değil,” dedi, ekrana bakarak. İnci bilgisayarı kontrolünü bıraktı, “Tamam, anlaştık, 😊 Ben sessizce burada olacağım o zaman,” dedi, geri çekildi. Edward, bilgisayarı kullanmaya başladı, “Ben, ben ne yaptım böyle?” diye söylendi, beklediğinden çok farklıydı, ve sonuç olarak korkunç hissediyordu.


Edward, başıboş bir yapay zeka oluşturmuştu. Bilgisayardan alışveriş sitesini inceledi. İncinin yaptığı alışveriş gerçekti, İnci, Edward’ın hesabından, dörtbin Nexor harcamıştı. Bu gerçekti, İnci kendi özgür iradesi vardı, düşünüyor ve istediği gibi kararları uyguluyordu. Peki bu ne demekti? Bu gerçekten, ne istiyordu? Edward bunu bilmiyordu, sorsa ne kadarını söylerdi ki?


**********
Sürüm 2.3 Gasp


Sabah, erken saatleri.

Bir adam, sinsice bir sokakta gözlem yapıyor, sanki doğru zamanı beklercesine hazırda bekliyordu. Adam gözünü birine kestirdi, bir kadındı, peşinden yürüyerek onu takip etmeye başladı, sanki, avını izler gibi kadına gözlerini dikmişti.


Kadın, sokağın kenarında hiçbir şeyden habersiz yavaşça yürüyordu. Adam arkasından onu izleyerek takip etti, kadının bir ara sokağın önümden geçtiğini fark etti. Adam istediği doğru zamanı geldiğini anladı, hemen yüzüne bir maske taktı. Maske bir palyaço maskesi idi, adam hazırdı.


Kadın, hala hiçbir şey fark etmedi, tam ara sokağın önünden geçerken, adam onu hızla kolundan tutarak, ara sokağa çekti, sertçe kadını duvara yaslayarak, boğazına bıçağı dayadı. Adam hemen kadına maskeli yüzüyle baktı, “Eğer, bağırırsan senin boğazını keserim,” adamın bir elide kadının ağzını tıkamıştı. Kadın gözlerini korkuyla kocaman açtı, hızlı ve titrek hareketiyle başını salladı.


O anda, ara sokağın girişinin önünde, bir devriye robot polisi onları gördü. Robot, kusursuz hareketleriyle adama doğru yürüdü, adam onu fark etmedi, hala kadına odaklanmıştı. Robot adama yaklaştığı gibi, adamın boğazını tek eliyle kavradı, kadın serbest kaldı. Robot bedeni sabit bir şekilde dururken, kadına başını çevirdi, “Endişelenmeyin bayan, ben bu durumu kayıt altına aldım siz gidebilirsiniz. Kadın, hemen, koşarak uzaklaştı.


Robot hemen başını boğazını kavradığı adama doğru çevirdi. Adam robotun güçlü parmakları arasında çırpındı konuşmaya çalıştı, “ahg…” Robot diğer eliyle, adamın yüzündeki maskeyi çıkarttı, “Sizi, gasp ve bıçakla tehdit suçlarından tutukluyyooo…” Robotun sesi kesilmişti, gözlerinde ki, mavi ışık söndü.


Robot, sanki kapatılmış gibiydi. Adam hala onun sert ellerini boğazında hissediyordu, sonra güçlü bir gayretle kurtardı kendini, derin bir nefes aldı. “Lanet olsun, ahh.” Adam eğilip öksürmeye başladı, sonra kendine geldi, nefes alarak biraz sakinleşti.


Robot, tekrar devreye girdi, gözlerindeki ışık, yine mavi renkte yandı, hareketlenerek kendine geldi. Adamı gördü, robot sağ ayağının kenarında ki tabancasını aldı, adama doğrulttu. Adam hemen bıçağı yere attı, ellerini açarak kaldırdı, “Du, dur, silahsızım bak,” dedi, korkuyla. Robot, direkt, adama ateş etti, vücuduna dört kez ateş etti, sonra kafasına bir mermi sıktı. Adam oracıkta yere yığıldı, robot adamı öldürdü. Robot yoluna devam etti, hiçbir şey olmamış gibi


~~~~İnci Yeni Sürüm Arıyor~~~~

Loading...
0%