Yeni Üyelik
37.
Bölüm

FİNAL🕸️

@thunder_sla.0104

Gözlerimi araladığımda eski bir sedyede yatıyordum. Karşımda Suna hoca ve Lius, geçidi açmaya çalışıyordu. Kara takımı ve tanımadığım insanlar da oradaydı. "Bakın, Lilya gözlerini açmış," dedi Aydan, sinirli sinirli ona bakarken. Suna hoca bana dönüp, "Lius, çıkar şunun içindeki kanı," dedi. Lius üzerime doğru yürümeye başladı.

Bulut, Lius'un önünde durup, "Hocam, bu Lilya için acı verici olmaz ki? Bence onu çözüp burada kanını akıtalım." Bu nasıl bir saçmalıktı? Suna hoca, Bulut'a gülümseyip, "Tamam, çöz, getir buraya. Bari fazla iş çıkmaz," dedi.

Bulut, istediğini almış gibi bana dönüp üzerine doğru gelmeye başladı. Ne yapmaya çalışıyordu? Bulut, bileklerimdeki ipleri çözerken iyice yanıma yaklaşıp, "Korkma, kurtaracağım seni. Seninki gelmek üzeredir, sadece çaktırma." Geleceklerini biliyordum.Bu işi bitirmeniz gerekiyordu. İplerden kurtuldum. Bulut beni yavaş yavaş sürüklerken, yukarıda büyük bir şey patladı.

Bulut beni geriye fırlatıp "Aden bıçaklar!" diye bağırınca bazı adamları etkisiz hale getirmeye başladılar. Yukarıdan Egemenler, kızıl tamı ve fazlasıyla takım indi. Bir dakika, bu beyaz pelerinli kimdi? Suna büyük bir çığlık atıp "Lanet olasıcılar, Lius kız!" diye bağırdığında, Lius'un önüne Bulut ve Aden geçti ama onları tek hamlede yere serdi. Bana bir silah lazımdı; yerdeki taşları alıp fırlatırken Melodi abla, Lius'un önüne geçip "Denginle uğraş, Lius!" dediği an, birbirine büyülerini göstermeye başladılar. Melodi abla bana dönüp "Kaç, Lilya, kaç!" dediği an hızla ayağa kalkıp koşmaya başladım.

Ne yapmam gerekiyordu? Herkes kavga kaos içindeydi, sevdiğim insanlar zorlanıyor, kaybediyorlardı. Savaşın ortasında hiçbir şey yapamamış olmak üzüyordu. Neden hiçbir şey yapmıyordu bu beyaz pelerinli? Sadece bana bakıyordu. Egemen, Egemen neredeydi? Gözlerim onu ararken Araf, Egemen'i yere sermiş, öldüresiye dövüyordu.
Hayır, hayır! Egemen'in yanına tam koşacakken yere düştüm. En cılız sesimle "Egemen" diye bağırdığımda beni duymamıştı. Maysa, Melodi abla, Toprak abi, Barkın abi ve diğerleri acı çekiyordu; yardım etmem gerekiyordu. Elimle kalbimi tutup tüm sesimle "ANNE" diye bağırıyordum, sanki beni duyacakmış gibi. Derken bir ışık belirdi; koyu mavi bir ışıltı sadece önümde duruyordu.

"Anne," dedim istemsizce. O ışık ise kalbime doğru uçtu. Kalbim çok yanıyordu. Şu an ne olurdu bana? Ayağa kalkmak istesem de olmuyordu, acı veriyordu. Nefes alamıyordum; gözüm kararıp yere düştüğümde ağrı artıyordu. Tüm gücümle çığlık attığımda o ışık bedenimden çıkıp sanki toz taneleriyle gözlerimin önüne geldi.

"Sevgili Lilya'm, içindeki güç her zaman vardı; önemli olan onu dışarıya çıkarmandı. Baban ile ben seni hep çok sevdik. Şimdi ise seni sevenleri kurtarma vaktin," annemin sesini ilk defa duymuştum. Son kez ışığa baktım. "Sizi çok seviyorum ve başaracağım," dediğimde ışık tekrardan kalbime girip beni ayağa kaldırdı.
Şu an ayaklarım yerden kesilmiş bir vaziyette yükseliyordum. Sevdiğim insanlara baktığımda, onlar bu duruma şaşırmış bir şekilde beni izliyorlardı. Kendimi geriye attığımda, tüm gücümle bağırdığımda bir ses dalgası oluşup Suna hoca ve diğerleri yere serildi. Kafamı geri çektiğimde kimse ne olduğunu anlayamamıştı ama Melodi abla, Maysa, Egemen ve diğerleri ayağa kalkmaya başladı. Luminous'a baktığımda, o sadece bana gülümsüyordu; sonuçta her şeyi anlıyordu.

Tam arkamı döneceğim sırada sırtımda bir acı hissettiğimde Egemen'in sesini duydum. Ne dediğini duyamamıştım. Nefes alışlarım zorlamaya başladığında gözüm kararıp yere düşüyordum.


🕸️🦅
"Lilya!" diye çığlık atmıştı Egemen. Annesinin Lilya'nın sırtına bıçak attığını kendi gözleriyle görmüştü. Suna sadece gülümsüyordu; yaptığı şeyden memnunmuş gibi. Egemen Lilya'ya baktığında aşağı düşüyordu, elindeki bıçağı yere atıp tek nefesle, tek adımla Lilya'ya kucak açmıştı. Sadece dua ediyordu, ona bir şey olmasın diye; onsuz yaşayamazdı.

Lilya, Egemen'in kucağına düştüğünde gözleri kapanmış, konuşmuyor, nefes almıyordu. Egemen, Lilya'yı yere bırakıp "Melodi, Toprak yardım edin!" diye bağırıyordu. Suna kahkaha atıp "Artık o ölü, oğlum! O yok, bıçak onu sonsuz yolculuğa uğurladı!" dedi.

Egemen, Lilya'ya son kez bakıp ayağa kalktı. Bunu bitirmesi gerekiyordu. Annesinin karşısına geçip "Lilya yok, peki nasıl açacaksın kapıyı?" dediğinde Suna, Lilya'ya bakıp "Zaten o küçük sürtük ölecekti, önemli olan buydu. İçinde taşıdığı güç büyüktü, bu kapıyı ben açacağım." diyip bıçağı eline alıp kendi bileklerini kesti.
"Ne yapıyorsun sen?" Suna, oğluna masum masum bakıp, "Senin içindi, baban beni hiç bir zaman sevmedi, işkence etti. Tek istediği sendin ama onu sevmekten hiç vazgeçmedim. Senin Lilya'yı sevdiğinden daha çok ben babanı sevdim ama," diyip büyülü sözleri okumaya başladı. Egemen bir adım attığında, Luminous Egemen'in kolundan tutup, "Karar ver oğlum, ya sevdiğin kadın ya da annen," dedi.

Egemen şaşkınca Luminous'a baktığında, "Ne demek istiyorsun?" dedi. Luminous, "Bu akşam bir kişinin ölmesi gerek; ya annen ya da Lilya. Geçit tek bir can ister kapanması için. Sen hangisinden vazgeçebilirsin?" dedi. Egemen bir annesine bakıp bir de Lilya'ya baktı. Annesini ne kadar nefret etse de, hep çok sevmişti onun yaptıklarına rağmen, anneydi sonuçta.

Ama Lilya onun her şeyi olmuştu; içindeki karanlığı Lilya yok etmişti. En önemlisi, bir çocukları olacaktı. Egemen Luminous'a bakıp, "Doğduğun aile, kurduğun aileden daha önemlidir," dedi. Luminous gülümseyip, "Doğru karar," dedi.
Geçit açıldığında Murky kahkaha atıyordu. "Aferin Suna!" diye bağırdığında Suna, artık fazla kan kaybettiği için onu duymuyordu. Murky gözlerini Egemen'e dikip, "Sen benim oğlum musun?" dedi. Egemen kafa sallayıp, "Maalesef ki oğlunum," yanıtını verdi.

"Ah, Savaş! Annen iyi eğitememiş seni. Bizim gibi olman gerekiyordu. Şu iyilik meleklerinin yanında değil," diyip dışarıya adım atacağı sırada çıkamadı çünkü Suna geçti. Tam tamamlayamadı, çünkü geçitte kandan çok bağlılık sevgi de önemliydi. Ama Murky, Suna'yı hiç sevmemişti. Murky öfkeyle bağırıp, "Lanet kadın! Hepsi senin yüzünden. Çıkarın beni buradan! Savaş, benim oğlumsun; bana ihanet edemezsin!" dedi.
Egemen gülümseyip, "Ne seni kabul ediyorum ne de annemi, sonsuza kadar o kitli cehennemde kalın," dediğinde Luminous öne bir adım atıp, "Her zaman olduğu gibi yanlış yaptın Murky, ama oğlun, çok akıllı bir adam. Şimdi Suna ile bir ömür daha orada kalacaksınız," diyerek Suna'yı oraya yollayıp geçidi tüm gücüyle kapatmaya başladı. Murky kahkaha atıp, "Elbet bir gün geri geleceğim ama bu sefer oğlum, Savaş ve onun ailesi için," dedi.

Geçit tamamen kapandığında Luminous, Egemen'e sarılıp, "Sen doğru olanı yaptın oğul, doğru olanı. Şimdi git, sevdiğin kadının yanına; biz buraları hallederiz," dedi. Egemen başını Lilya'ya çevirdiğinde, yavaş yavaş gözlerini açıyordu. Onu her zaman çok sevmişti, sevmeye devam edecek, herkesi karşısına alsada.

🌊
"Egemen" dediğimde, Egemen beni kucağına alıp yukarı çıkarıyordu. Lilya, Egemen'e daha çok sarılıp "Ne oldu?" dedi. Egemen, Lilya'nın yanağını öpüp "Kazandık! Murky çıkamadı, annemi de oraya yolladık. Diğerleri ise hapse veya idam edilecek." dedi. Şaşkınlıkla Egemen'e bakıyordum; ne kadar acı çekmiş olmalıydı. Elimi yanına koyup "Üzülme, tamam mı? Ben buradayım." dediğimde duraklayıp "Lilya'm, güzel karım, biliyorum ve seni çok seviyorum. Bundan sonra sadece üçümüz olacağız. Belki ileride dört kişi, beş, altı, yedi..." derken. Egemen'in omzuna vurup "Ya hayır!" dediğimde kahkaha attı. Herkes bir şeylerden vazgeçebilirdi ama sevdiği insan için her şeyden vazgeçmek, işte bunu kimse yapamazdı. "Seni seviyorum, siyah zeytinim." Egemen, ışıldayan gözlerle bana bakıp "Seni seviyorum, zambak çiçeğim, yeşil zeytinim."

🕸️
Lilya ile Egemen evlenip 9 ay sonra ikizleri oldu. Birisinin adını Lili, diğerinin adını Eymen koydular. Egemen ve Lilya Kartalların başına geçip bembeyaz bir sayfa açtı Melodi ve Barkın Eğitici öğretmen oldular Toprak ile Maysa sonunda evlendiler ve Maysa hamile kaldı Onlar için hikaye yeni başlıyordu; sonunda birbirlerine kavuşmuşlardı ve ailedeki herkes mutluydu.

Bölümün sonuna geldik. Okuyan ve destek veren herkese çok teşekkür ederim; sizler iyi ki varsınız. ❤️

 

Loading...
0%