@thunder_sla.0104
|
Yeni bir hikaye geliyor: Ailesi tarafından dışlanan, sevilmeyen ve hastalıklı olarak görülen Nova, Annesinin farkı bir evlilik uğruna yanına almak istediği evladı Nova değil kardeşini oluyor, Nova'yı da başından savurmak için üniversiteye yani teyzesinin yanına, yakın arkadaşı ile gönderiyor. Ancak gidecekleri yerde, olağanüstü şeylerin varlığından habersiz. Üniversiteye kuzeni ile başlıyorlar, ama bilmedikleri bir şey var ki; yaşadıkları yeri satın alan ve herkese eziyet çektiren bir aile, Blackblood ailesi. ALINTI: Geri adım attığımda sıraya çarptım. Şu an sakin olmam gerekiyordu, yoksa kriz geçirebilirdim. Ayaklarımın üstüne yükselip sıraya oturdum. Kendimi geri çekip diğer tarafta düşeceğim sırada birisi belimden tutup beni kucağına aldığında neye uğradığımı şaşırdım. Kimdi bu? Yavaşça titreyen sesimle "Kim kimsiniz?" dedim ama cevap gelmemişti. Ne kadar korkumu bastırsam da hem karanlıktan hemde yabancı birisinin kucağında olmaktan korkuyordum. Nefes alamıyordum artık; korkudan kalbim duracaktı, lanet olası krizi geçirecektim. Beni tutan kişi hâlâ konuşmuyordu, bu ise beni strese sokuyordu. Nefeslerim artık durup hızlanıyorken, Gözlerimi sımsıkı kapatıp ellerimi kalbimin üstüne koyduğumda sadece kriz geçirmememi diliyordum, ta ki beni tutan kişi alnını alnıma yaslayana kadardı. Konuşmuyor, nefes almıyordu; sadece kendisini belli ediyordu. Tüm gücümle "Kimsin?" dediğimde yine ses gelmedi ama beni kendisine daha çok çekip "Seni öldürmeyi isteyecek kadar acımasız, kıyamayıp yaşatacak kadar..." diyip sustuğu an nefeslerim daha da hızlandı. Kimdi bu? Sesi tanıdık gelirken tanıyamamak beni kızdırıyordu. Sonra bir gülümseme sesi geldi kulaklarıma. "Nova adın hafızama kazınmadı, ruhuma kazındı. Senden nefret ediyorum; bana yaşadığımı hisettirdiğin için, beni benliğimden çıkardığın için. O lanetli kokun, kanın bana zehirdi ama ben onu koklarken, isterken hiç bu kadar..." diyip yine sustu. Bu sesin kime ait olduğunu artık çok iyi biliyordum. "Mars," dedim istemsizce; o ise alnını alıma sürtüp, sanki can çekişiyormuş gibiydi. "Adımı öyle söyleme; senin için tüm dünyayı durdurup öldüresim geliyor. Seni öpsem, sonsuza kadar benim olsa, o benim için lanetlenmiş kalbin. Ama yapamam, biliyorum, biliyorum; sana zarar vermek istemiyorum. Nova, aşk ne bilmiyorum ama adın her geçtiğinde kendimi kaybettiğim, seni her gördüğümde o yaşamayan kalbimin atışını hissettiğimsin, kafamın içi karışıyor. Seni düşünmekten kendimi alamıyorum ama yine de senden nefret ediyorum," dediğinde söylediği şeyleri zar zor idrak edebiliyordum. Benden çok uzakken bir o kadar nasıl yakındın. Ona sormak istediğim bir sürü şey varken başkası onu severken nasıl, nasıl olurda beni sevebilirdi. Gözlerimi yavaşça açtığımda Mars'ın simsiyah gözlerin içinde kırmızı benekler vardı. Bu bu da neydi böyle? Korkuyla bağıramadan, nefesim kesilip bayıldım. 01.12.2024 Cumartesi günü saat 21.43'de sizlerle beraber. |
0% |