Yeni Üyelik
9.
Bölüm
@thvrely

Aniden yazma perileri geldi... Şu fikirin aklıma aniden gelmesi iyi oldu, bende bölüm yazmak istiyordum bu kitabaaa

⫷⫶⫸

Telefonum elimdeyken ve yatağımda uzanırken Pars ile telefonda konuşacağımı hiç düşünmezdim.

Bana göre bu fazlasıyla uzak bir ihtimaldi. Hatta bir ihtimal bile değildi.

"Arkadaşlarımı tanıyor musun bilmiyorum ama hepsi seni merak ediyor."

Siyah ve saten olan geceliğimin ince askısıyla oynamaya başladım. "Sözünü uzatmayı kes." Dedim nötr bir ses ile.

Karşı taraftan kısık sesli bir gülüş geldi. "Öyle mi? Uzatsam ne yapacaksın?" İçime derin bir nefes çektim. Ne yapmaya çalışıyordu bu?

"Sürpriz." Nötr sesim hâlâ yerini korurken aklımda saçma sapan bir şarkı çalmaya başladı.

Hayır, şarkı saçma sapan değil; aksine sevdiğim şarkılardan biri. Sadece bir dizi gibi yaşanan şeylerin arasına girmesini sevmiyorum.

"Bir şey bulamadın, değil mi?" Görmeyeceğini bilsem bile göz devirdim. "Benim hazır cevap bir kız olmamı göz önünde bulundurmaya ne dersin, Pars Yılmaz?"

Telefonda bile konuşurken ona karşı bir nefret besliyordum. Tabii bu nefretin yanında daha farklı bir şey de vardı.

Hayır, susmam gerekiyor. Pars'tan etkileniyor olmaktan nefret ediyorum.

"Hazır cevap bir kız olduğunu biliyorum, Erva. Ama her hazır cevap insan da yeri geldiğinde konuşamayacak duruma gelir."

Tek kaşım alayla havaya kalktı. "Örnek verir misiniz lütfen?" Güldü. Hemen ardından bir hışırtı sesi geldi.

"Seni seviyorum, Erva."

Karnımda bir şeyler uçuşmaya başladı. Kalbimin atışı kulaklarımda yankılanırken Pars'ın sözlerini bir kez içimden tekrar ettim.

Gülüşü tekrardan kulaklarıma doldu.

"Bak, hazır cevap bir insan nasıl öylece kalakalıyormuş gör." Girdiğim transtan ayrıldığımda, öylece karşımdaki aynadan kendime bakıyordum.

Az önce söylediği o söz... Doğru ya. Beni test etmişti.

"Buluşmayı ayarlıyorum." Otoriter ses tonu ile bu sefer tamamen gerçek dünyaya döndüm.

"Umarım sadece erkekler yoktur orada." Diye homurdandım. Erkeklerde dolu bir ortamda tek başıma bulunmaktan her zaman nefret ederdim.

Kucağıma Lily atladığında, gülümseyerek onun sık tüylerini okşamaya başladım. Resmen odamla bir bütünlük oluşturan kedim Lily, fazlasıyla asildi.

İşte benim kızım.

"Her neyse, kapatmam gerekiyor. Kızımın uykusu geldi."

"Bir dakika, ne? 'Kızım' mı?" Kısık sesli bir gülüş firar etti dudaklarımdan.

"Kedim."

Pars boğazını temizledi. "Neyse. Ben arkadaşlarıma söyleyeceğim. Bu arada... Hepsinin kız arkadaşı var, ürkmene gerek yok."

Ürkmek? Ben ve ürkmek?

"Ürkmüyorum." Sert sesim bana fazlasıyla tanıdık geldiğinde, kelimenin tam anlamıyla afalladım.

Pars ile her konuştuğumda takındığım sert ses buydu.

Öyleyse az önceki konuşma şeklim...

Aman Allah'ım.

"Pekâlâ, kaçta müsait olursun?"

Bu sefer ben boğazımı temizledim.

"Akşam çıkmayı tercih ederim. Muhtemelen..." Duraksadım. Ders çalışmam gerekiyordu fakat ailemin Pars ile dışarı çıkmama bir şey demeyeceğine adım gibi emindim.

Söz konusu güçleriydi çünkü.

Diğer holdinglere karşı kullanacakları o güçleri.

"Sekiz ile dokuz arası olabilir." Bir "hmm" sesi kulaklarıma ulaştı.

"Tamam, soracağım. İyi öğlenler."

O ne be?

"Sana da... İyi öğlenler."

Ve suratına kapattım.

⫷⫶⫸

Aşk sarhoşu olacağınız günleri de göreceğiz... 😌

Loading...
0%