Yeni Üyelik
15.
Bölüm
@thvrely

Bade: Ah, tatlım

Bade: Bir avukatım fakat bu tarz şeylerle uğraşacak vaktim şuanlık yok

Bade: Programım fazla yoğun

Bade: Üzgünüm

Bade: O kadar umutlandın ama elimden gelemiyor sizi oradan kurtarmak

Mesajları okuduktan sonra telefonu kenara koyup yatağıma uzandım. Babamı mahkemeye vermemiz için bir avukata ihtiyacımız vardı.

Avukat olmadan davayı kazanmamız... Hayır. Mümkün bile değildi.

Şu saçmalıklarla uğraşmayı kes. Zaten bir aya siktir olup gideceksin.

Babamın sesinin iç sesim gibi konuşmasından nefret ediyordum. Beni uyurken bile rahat bırakmıyordu.

Ayrıca Bade denen kadın orada benim olduğumu bile bile böyle konuşup beni umutlandırmıştı. Beni umutlandırmak yerine babamı normal bir şekilde tehdit edebilirdi.

İnleyerek kulaklarımı tıkadım. Babamın sesini duymamak için kulaklarımı tıkasam da babamın sesi iç sesim olduğundan onu duymayı durduramıyordum işte.

"Herşey daha normal olamaz mıydı?" Dedim tavan ile bakışarak. "Daha iyi bir hayattan bahsetmiyorum. Düzgün bir ebeveynden bahsediyorum.

Fakir bir ailede doğup anne ve babamın doğmasını tercih ederdim."

Histerikli bir şekilde güldüm.

"Zaten zengin değiliz, belki de yediğimiz para haram. Zaten yatağım bile yok." Odamdaki çekyat ile bakıştım.

Yatağım uzun zamandır yoktu. Sadece babamın bir yatağı vardı. Annem salondaki çekyatta yatarken ben ve kardeşim odamızdaki çekyatlarda yatıyorduk.

"Gerçi yemek yediğimiz bile şüpheli." Sırıttım.

Her gün yediğim yemekler çorbadan veya su ile ekmekten ibaretti.

Halamların orada geçirdiğim bir haftada vücudum daha sağlıklı bir hâle gelse de yavaş yavaş eski cılızlığıma kavuşuyordum.

Zargana. Birşey yemeden dolanıyorsun anca ortada! Birde insanlar diyor buna yemek vermiyor musun? Veriyorum yemiyor Allah'ın belası!

Ne veriyorsun baba? Bir kase çorba ve ekmek dışında ne veriyorsun Allah aşkına?

Sen ortada göbeğinle dolanırken benim midem dümdüz be dümdüz. Yediriyor musun ki kilo alayım?

Mayıs yaşadıklarımı bilmeden önce karnının dümdüz olmasının sırrı ne derdi. Bende günde bir kase çorba ve iki ekmek derdim. Dalga geçtiğimi sanıyordu fakat bizim eve misafir olunca anladı ne demek istediğimi.

Babamın göbeği olsa da çok büyük değildi, ayrıca yakışıklı olduğundan genç kızlar bile ona çekiliyordu.

Babam da Bade'nin deyişiyle o kızları sömürüyordu.

Aşktan sırf bu yüzden bile nefret edebilirdim çünkü aşk, insanların gözünü kör edecek türden bir pislikti.

Annem âşık olmuştu da ne olmuştu? Babam pisliğin teki çıkmıştı ve annem sonradan pişman olmuştu.

Anan olacak o karı beni çileden çıkartıyor! İkiniz de geberin orospular!

Ne yapıyoruz da çileden çıkartıyoruz çok merak ediyorum. Ne yapıyoruz biz sana?

Sanki üzerimizde çok hakkın varmış gibi geliyorsun "Sana hakkımı helal etmeyeceğim!" diye bağırıyorsun.

Bak bir Mayıs'ın babasına.

Bak bir kardeşlerinin ebeveynliklerine.

Sen niye böylesin baba?

Yaşamayı bile hak etmiyorsun lan sen! Boğul da geber!

Ellerinin baskısını tekrardan hissettiğim esnada soluklarım hızlandı. Anılara ve geçmişe gitmekten nefret ediyordum.

Nefes almam zorlaşırken ellerim boynuma gitti. Sanki görünmeyen bir varlık nefes almamı güçleştiriyor gibiydi.

Bakın, dünya bile beni kabul etmiyor artık.

***

Sonraki bölüm bombaaa

 

Loading...
0%