Yeni Üyelik
16.
Bölüm
@thvrely

Bu bölüm çookkk güzeeelll

***

"Ne yani? Bu yaşında ayrı eve mi çıkacaksın?" Parmaklarımla oynamaya başladıktan sonra sıkkın bir nefes verdim.

"Evet. Yani, bilmiyorum ama sanırım ayrı eve çıkmak zorundayım."

Karşı taraftan bir hışırtı sesi çıktığında kaşlarım çatıldı.

"Ne olmuş?" Mayıs'ın abisinin sesi kulaklarımda yankılanırken bir hışırtı sesi daha yükseldi.

Büyük bir ihtimalle Mayıs telefonun bir bölümünü kapatıyordu.

"Ayrı eve çıkması gerekiyor." Sesi son derece boğuk çıksa da anlamıştım ne dediğini. Neden abisine söylemişti?

"Bize gelsin. Evde bir sürü boş oda var ve bende sık sık kütüphanedeyim." Mayıs kıkırdadı. "O da kütüphanede çalışmaya başlayacak yarın. Beraber gidip gelirsiniz artık."

Soğuk bir ürperdi tüm vücudumu sarmaladı.

Mayıs'ın abisi ile mi? Yok daha neler.

Bir hışırtı sesi daha geldi.

"Abim diyor ki, bizde kalsın. İster misin? Bende evde sıkılıyorum zaten." Mayıs'ın heyecanlı sesi beni gülümsetti.

"Size yük olmak istemiyorum." Abisinin oflaması kulağıma ulaşırken kalbim bir anda çırpınmaya başladı.

Kendine gel.

O pisi pisi olmayabilir. Ayrıca O ARKADAŞININ ABİSİ.

"Of. Yük falan olmazsın, gel işte." Mayıs kıkırtısını tutmaya çalışırken yüzümde bir gülümseme yeşerdi.

Gelmemi ister gibi bir hali vardı.

Ya da ben uyduruyordum.

"Babam nasıl karşılar bilmiyorum." Mayıs inledi.

"Seni evinden kovarken ne durumda olduğunu düşünmüyorsa bunu da düşünmez, güzelim benim. Annen zaten beni tanıyor. Gel işte!" Son cümlesini bağırarak söylediğinde güldüm.

"Abin rahatsız olabilir."

Derin bir iç çekiş ve "Le havle," sesi kulaklarıma ulaştığında kıkırdamamı bastırabilmek için dudaklarımı birbirinin üstüne örttüm.

"Bilmiyorum. Kendimi kötü hissediyorum." Mayıs bu sefer daha yüksek bir sesle ofladı.

"Ay of, gel işte ya! Hem bende film geceleri için seni çağırmak istiyordum, iyi olur."
Kıkırdadı.

"Annemlerle de tanıştırmak istiyorum seni. E malum, bizim eve gelin-"

Güçlü bir öksürük sesi Mayıs'ın sözünü keserken dudaklarımı birbirine bastırarak tavana sırıtmaya başladım.

Tavan da çatlak olduğumu falan düşünüyordu herhalde.

Şey. Bu sefer saçmaladım, değil mi?

Bana bir haller oluyor ama haydi hayırlısı.

***
Mayıs zorla beni ikna ederken annem çoktan durumu öğrenmişti.

Bavulumu bile kendi hazırlamıştı.

Son derece küçük (!) bavulumu alıp evden çıktığımda, siyah bir araba korna çaldı.

"Tövbe bismillah." Diyerek baş parmağımı iki dişimin arasına sıkıştırdıktan sonra başımı arkaya attım.

Siyah pencere açıldı ve içeriden Mayıs'ın kafası ve lüle lüle saçları ortaya çıktı.

"O bavulla ta bizim siteye kadar gelmeyi düşünmüyordun sanırım. Hadi atla arabaya." Göz kırptı. "Ama öne, abimin yanına otur. Arkada bavullarınla beraber ben oturacağım."

Gözlerimi devirdim.

Çöp çatanlıkları başlamıştı yine.

Abisine selam vererek oturduktan sonra bir süre öylece ilerledik.

Sonra aklıma acayip bir fikir geldi.

Arel'in kedi olma ihtimali vardı. Eğer Mayıs'ın abisi bizim pisi pisiyse, pisi pisi ile iletişimimi kesecektim.

Tamam, konuşmaları bayağı bir sarıyordu ama Mayıs'ın abisi olmazdı.

Flora: Pisi pisi

Flora: Nasılsın?

Mesajları attığım gibi Arel'in telefonu yanıp sönerken kaşlarım çatıldı.

Telefonunu sessize almak gibi bir girişime bulunmadan bana ve Mayıs'a baktı.

"Arkadaşım yazıyor. Okul için bir konuşma yapacaktı Oğuz, ben bu işlerden ne anlarım sen yap konuşmayı diyor."

Mesajlarını nasıl görmüştü?

Hiçbir fikrim olmasa da bu konuyu daha fazla irdelememeye karar verdim.

Önümde bolca vakit vardı. Elbet ortaya çıkardı bir gün gerçekler.

Şimdi de Mete gelipte "Edebiyat mı yapıyorsun yine?" diyerek gözlerini devirse hiç şaşmam.

 

Loading...
0%