Yeni Üyelik
21.
Bölüm
@thvrely

Bu kitap duygusal ağırlıklı bir kitap, reşitlerin okuyacağı tarz kitaplar değil. Çoğunuz açıklama için buraya geldiniz diye varsayıyorum ama cidden burası bambaşka bir dünya.

***

Flora'nın babasının geldiği gün.

Babamın kapıya vurması ve ismimi haykırması daha da şiddetlenirken yutkundum. Ne yapacaktım?

Krizin eşiğinde olduğum barizdi ve Mayıs her ne kadar beni sakinleştirmek için farklı yollara danışsa da o gün gelmişti işte.

"Flora! Geberteceğim seni! Arkadaşım diye gittiğin evde erkek varmış! Pislik! Ailemizi lekeledin seni sürtük! Deliğinin genişlemesi çok mu hoşuna gidiyor lan?!"

Nefeslerim sıklaşırken çaresizce baktım Mayıs'a. O da şoktaydı.

Gözlerimi sıkıca kapattıktan sonra içimden ona kadar saydım.

Bir işe yaramadı.

Ellerimi saçlarıma attıktan sonra ne yapacağımı düşünmeye başladım.

Ben fark etmeden Arel kapıya kadar gitmiş, hatta kapıyı açmıştı bile.

"Nerede lan o arsız? Gelsin de geberteyim onu!"

Başka bir çarem olmadığından ayağa kalkıp babamın ve Arel'in olduğu yere gittim. Tam babamın olduğu yere geçeceğim esnada Arel bir kolunu yavaşça havaya kaldırıp benim babamın tarafına geçmemi engelledi.

"Hiçbir yere gitmiyorsun, Flora. Asıl gitmesi gereken kişi sen değilsin." Arel güven verircesine yüzüme baktı.

"Eğer buradan uzaklaşmazsanız sizi haneye tecavüz yüzünden şikayet etmek zorunda kalacağım." Arel'in kendinden emin tok sesi iki katlı evin duvarlarına çarparken bir elin omzumda olduğunu hissettim.

"Abim haklı. Burada size vereceğimiz birisi yok. Gider misiniz lütfen?"

Babam sabır çektikten sonra Arel ve Mayıs'a dik dik baktı.

"Çıkın önümden elimden bir kaza çıkmasın." Arel birkaç adım ileri gittiğinde kolundan tuttum yalvarırcasına.

"Arel... Lütfen. Buna değmez."

Nereden özgüven geldiğini bilmiyordum ama babama karşı çıkabilirdim.

"Baba, farkındaysan haftaya reşit olacağım." babam alay edercesine güldü.

"Öyle mi? Peki ya sor bakalım, bu benim kararımı değiştiriyor mu?"

Arel yumruğunu sıktı. Parmak boğumları beyazlaşırken sakinleşmesi için elini tuttum.

Yavaş yavaş gevşese de babam daha da sinirlendi.

"Onun elini mi tutuyorsun sen?!" Öfkeyle benim olduğum tarafa atılsa da Arel tek eliyle babamın kazağını kavradı.

"Ona ulaşabilmek için benim cesedimi çiğnemen gerekiyor, Fırat Liyan." Babam histerikli bir kahkaha attı.

"Bana kafa mı tutuyorsun sen?" Dedi ciddileşerek.

"Evet, tutuyorum. Elinden ne gelir ki?"

Bu ikisini ayırmadığım sürece benim yüzümden başları belaya girecekti.

"Baba!" Diye bağırdım yüksek sesle. Hepsinin dikkati bana kesilirken içime derin bir nefes çektim. Mayıs destek olmak istercesine omzumu sıktı.

"Hayatıma karışmayı bırakır mısın? Senin yönetmen ile birlikte yaşamaktan çok sıkıldım." Vücudumu işaret ettim.

"Bak, kilo da aldım. Yüzüme renk geldi. Burada mutluyum, baba." Senin yanında değil.

"Lütfen gider misin?" Babam tiksinircesine baktı yüzüme.

"Milletin evinde sığıntı gibi yaşamaya devam et o zaman. Bundan sonra da bana baba deme. Baban değilim ben senin."

Babam uzaklaştığında kelimenin tam anlamıyla çöktüm.

Yere oturduktan sonra yüzümü avuçlarım arasına aldım.

Hıçkırıklarımı bastırmak için dudaklarımı birbirine bastırsam da bir hıçkırık dudaklarımın arasından firar etti.

Mayıs bana sıkı sıkı sarıldığında ağlamam daha da şiddetlendi.

Saçlarımı okşadı. "Kendini kasma, Flora. Biz yanındayız. İstediğin gibi ağlayabilirsin ve ayrıca sen sığıntı değilsin."

***

Bölüm her ne kadar kısa olsa da bu bir geçiş bölümü. Yavaştan her şey şekillenmeye başlıyor.

Ayrıca, artık şu iki delinin arasını da yapmamız lazım. YİRMİ BÖLÜMDÜR BEKLİYORUZ DA ONDAN SÖYLÜYORUM.

Ayrıca, OY VERİP YORUM YAPSANIZA AA

 

Loading...
0%