Şimdilik etraf şaşırtıcı derecede sessiz (okurlarımı asla çıldırtmaya çalışmıyorum ne münasebet)

Oy sınırı: 15

(Diğer insanlar kırkı geçiyor oy sınırlarında. Benim de okurum var ama oy verip yorum yapmıyor çoğunluk. Eğer biraz daha böyle devam ederse Flora'yı da Arel'i de gebertirim ha bilesiniz.)

***

Siz:

Kedy: Mal kabul?

Kedy: Daha bu sabah öpüştüğün kişiye bu cümleleri mi kuruyorsun cidden?

Siz: Susar mısın?

Kedy: Neden?

Kedy: Utandın mı yoksa?

Siz: Ne münasebet.

Kedy: Aha

Kedy: Nokta koyduğuna göre kesinlikle utandın

Siz: Hayır.

Siz: Aksine ciddileştim.

Kedy: Ciddileşecek bir yer yok ama?

Siz: Neyse.

Siz: Seninle uğraşamam ben.

Kedy: Uğraşamaz mısın?

Kedy: Neden?

Kedy: Öpüşüme karşılık bile verdin

Kedy: Utanmasan kucağıma atlayacaktın

Siz: SUSAR MISIN??

Kedy: Cidden utanıyorsun sen

Kedy: Normalde odana gelirdim ama her neyse

Kedy: Seni biraz yalnız bırakayım

Kedy çevrimdışı.

Telefonumu kenarı koyduktan sonra kendimi yatağıma attım. Aramızda geçen o yakınlık...

Hafifçe silkelendim. Olmuş ve bitmişti. Arel'in bunu anlık bir şekilde yapmadığını, içinden gelerek yaptığını bilsem de o gün söylediği tüm sözler, bu öpücüğü silmeye yetmişti.

Yaşımızı ve yeni tanışmamızı öne sürmüştü. Ona göre her şey erkense, bende ağırdan alacaktım.

Minik (!) Öpücüğün Yaşandığı Gün.

Dudakları dudaklarımın üstünde oynamaya başladığında, öylece kalakaldım. Ne öpüyordum onu, ne de iktirebiliyordum. Tek yapabildiğim şey aynı Kore dizilerindeki gibi gözlerimi kocaman açarak Arel'in kapanmış gözlerine ve alnına dökülen tutamlarına bakmak oldu.

Akışına bırakmak...

Annem hayatım boyunca her şeyi akışa bırakmamı söylemişti. "Olacağı varsa olur zaten, bunun önüne geçemezsin. Bunları kafaya takıp kendini strese sokma bebeğim, tamam mı? Her şeyi akışa bırak."

Ve öpüşüne karşılık verdim.

Hızlandı.

Hızlandı.

Tövbe estağfurullah, çarpılırız birde diye düşündüğümden yavaşça geri çekildim.

Ağzım hepten vanilya tadıyla bulanmıştı.

Alnını alnıma yasladıktan sonra minik bir buse kondurdu dudağıma.

"Siktir et söylediğim tüm sözleri. İkimiz de birbirimizden hoşlandığımızın farkındayız."

Akışa bırakmak...

Üzgünüm, anne. Bunu akışa bırakabileceğimi sanmıyorum çünkü eskisi gibi dayanıklı değilim bana söylenen sözlere.

Çünkü o sözler babam gibi değersiz birinden gelmiyor bu sefer, âşık olduğum adamdan geliyor.

Aşk...

Anne. Kızın âşık oldu.

***

Bölüm cidden çok kısa oldu ama bu da bir geçiş bölümü...

Geçiş bölümleri cidden önemli.

Eğer oy sınırı gün içinde dolarsa akşam bir bölüm daha gelecek. Bu yüzden herkes oy versin :))

Öptüümm