Yeni Üyelik
34.
Bölüm
@thvrely

Normalde bölüm atmayacaktım ama sınavlardan önce atmamı istediniz, sizin hatrınıza atacağım...

***

Mayıs ile ben kanepeye yayılmış, kucağımızdaki çiğdemleri çitliyorduk.

O berbat günün ardından Arel ile sarılmak beni yatıştırmıştı. Bir süre öylece kaldıktan sonra çalışma saatlerim dolduğundan eve gelmiştim.

Daha doğrusu, gelmiştik. Arel beni arabayla eve getirmişti fakat kendisi daha sonra gitmişti.

Neden gittiği hakkında bir fikrim yoktu. Ona sormak istesem bile aramızda resmi bir şey de yoktu.

Biz neydik hakikaten?

Beni öpmüştü fakat bu ilişkinin adı bir türlü konulmamıştı. En kısa zamanda Arel'e sormam gerekiyordu.

"Bence bu tarz bir tepki vermen normal. Yani onca şeyi içine atmışsın sonuçta. Hemde yıllarca biriktirdin bunları içinde." Mayıs'ın söylediklerini kafamla onaylarken kucağımdaki yastığı daha çok karnıma bastırdım.

Karnım çok fena ağrıyordu. Şuanda karnıma saplanan şeyler bir hançer ile eş değerde bile olabilirdi.

"Reglsin şu an, değil mi?" Diye sordu Mayıs. Olumlu anlamda başımı salladım. "Senin çok sancılı geçiyor, benim ise çok normal geçiyor. Hiç ağrım olmuyor."

Bir ağrı daha karnıma saplandığında acıyla yüzümü buruşturdum. Bu kadar canımın yanmasından nefret ediyordum.

Kapının kilidinin açıldığı bir anahtar sesiyle belli olduğunda, Mayıs ile ikimizin kafası kapıya doğru döndü. Arel elindeki küçük poşet ile birlikte içeri girdi.

"Flora. Benimle gelir misin?" Şaşkın şaşkın bir Mayıs'a bir de Arel'e baktığım esnada Mayıs beni sırtımdan iktirdi.

El mahkúm Arel'in yanına gittiğimde, merdivenlerden çıktı. Bende hemen arkasından ilerledim.

Beyaz ve gri renklerinin hakim olduğu odasına girdiğimizde, özellikle etrafı incelememeye çalışarak Arel'in peşinden gittim.
Arel'in odasını ilk defa görüyordum. Şaşırmam gayet normaldi yani.

"Yatağa yatar mısın?" Göz bebeklerim büyürken kafamı Arel'e çevirdim. Kısık sesle güldü. "Mayıs gibi sende çok fesatsın, Flora. Seni yemeyeceğim, merak etme."

Ağır hareketlerle yatağa uzandığımda, Arel kafama yastığını koydu. Hafif bir vanilya kokusu ciğerlerimi doldururken Arel'in karşısında derin bir nefes almamak için kendimi sıktım.

Arel'in yatağa oturmasıyla birlikte yatak hafifçe çökerken Arel, poşetten bir lavanta yağı çıkarttı. Küçük bir şişedeydi lavanta yağı.

"Şimdi hafifçe karnını aç." Dediğinde, mecburen dediğini yaptım. Sweatimin eteklerini yukarıya doğru sıyırdığımda, Arel eline lavanta yağından döktü. Karnıma lavanta yağı ile mesaj yapmaya başladığında sıcak ellerini karnımda hissetmek beni garip bir girdaba soktu.

Ben bu çocuğa ne ara böyle delicesine âşık oldum, diye düşündüğüm esnada Arel'in ince uzun parmakları karnımın üstündeki baskısını sonlandırdı.

Ağrılarımın hepsi gitmese de karnıma hançer gibi saplanan o garip his azalmıştı. Utangaç bir şekilde karnımı kapattıktan sonra ayağa kalktım.
Üzerimi düzelttikten sonra yanağımın kızarmaması için dua ederek Arel'e baktım.

"Teşekkürler." Gülümsedi. "Eğer tekrardan ağrıların olursa bir kez daha masaj yapabilirim."

Başımı hafifçe eğerek gülümsedim. "Tamam, gelirim."

Hızlıca odadan çıkarken son kez Arel'e bakmayı ihmal etmedim.

***

Diğer bölüm çok sıkıntılı ama bu bölüm sakin, diğer bölümü de atayım mı?

 

Loading...
0%