Yeni Üyelik
41.
Bölüm
@thvrely

Diğer bölüm final :')

***

Erden'in bebek gibi kokusuyla uyandığımda, çoktan gece yarısı olmuştu bile. Gözlerimi hafifçe açtıktan sonra kokusu hafiften gitmiş olan pijamayı bırakıp ayağa kalktım.

Işığı açtığımda gözlerim kamaştı. Ellerimi yumruk yapıp gözlerimi ovuşturduktan sonra babam ile annemin odasına doğru ilerledim.

Odaya gidip ışıkları yaktıktan sonra yatağa oturdum. Annem her zaman sağ tarafa yatardı çünkü sağ tarafta büyük bir pencere vardı. Yıldızları çok göremese de onları seyrederek uykuya dalmaktan keyif alırdı.

Aynı annem gibi sağ tarafa uzandıktan sonra cenin pozisyonu aldım. Bacaklarıma daha sıkı sarıldıktan sonra yastığa sinen annemin kokusunu içime çekerek yıldızları izledim. Uykum yoktu fakat annemin geceleri yaptığını yapmak uykumu getirmişti.

Bir süre öylece durdum. Hemen ardından aklıma bir şey geldi.

Babamın hiç kokusunu içime çekerek uyumamıştım.

Burukça gülümsedikten sonra babamın yastığını kucağıma alıp burnumu yastığa gömdüm. Yıldızları izleyerek babamın yastığına sarıldığımda, uyku vücudumu ele geçirmişti bile.

Sabah uyandığımda tamamen bir sersem gibiydim. Kardeşimin ve annemin ölümü hâlâ gerçek gelmiyordu. Sanki onlar kapıdan çıkıp geleceklermiş gibi hissediyordum.

Annemin çok sevdiği pufları ayağıma giyerek yataktan kalktım. Babamın kokusuyla uykuya dalmak garip bir şekilde huzur vermişti.

Mutfağa girdikten sonra buzdolabını açtım. Kardeşimin çok sevdiği erik reçeli ile birlikte annemin yaptığı ev ekmeklerinden birkaç dilim çıkarttım.

Babamın alıp sakladığı tereyağının yerini bilsem bile hiçbir zaman elimi sürmemiştim. Şimdi ise bana bağıracak bir babam yoktu.

Daha reşit bile değilken öksüz kalmıştım.

Buruk bir gülümseme dudaklarımda yer aldı.

O günün hatırası silik silik olsa bile sanki çok netti. Annemi ve kardeşimi arabada gördüğüm o saniyeler asla gözümün önünden gitmiyordu.

Ekmeğe tereyağını ve reçeli sürdükten sonra portakal suyu ile kahvaltı etmeye başladım. Annemin yemek yerken izlediği girişimci programını bulup seyretmeye başladım.

Normalde bu programdan kesinlikle nefret ederdim ama bir şeyler değişmişti. Şimdi bu programı seyretmek sanki yanımda annem varmış gibi hissettiriyordu.

Özeldi.

Programı seyrede seyrede yemeğimi yedikten sonra hızlıca etrafı toparladım. Bu ev artık bana kalmıştı. Eşyalarımı Mayısların evinden toplayarak buraya gelebilirdim.

Son kez annem ile babamın odasına girdiğimde, masanın üstünde duran bir mektup gözüme çarptı. Mektup bana Arel'i çağrıştırırken Arel'i aklımdan atıp masaya doğru ilerledim.

Mektubu aldığımda ismimi gördüm. Babamın el yazısıydı bu yazı.

Sevgili Flora'm,

Biliyorum, hayatınız boyunca size işkenceler çektirdim, canınızı yaktım. Bu özür dilenecek gibi bir şey değil ama ben farklı bir şey fark ettim.

Ben sana sadece zarar veriyorum. Aynı zamanda da Erden'e de zarar veriyorum.

Şuana kadar sizin sözlerinizden ve gözlerinizden anlamalıydım bunu. Ama anlayamadım. Bunları telafi edemem, biliyorum ama geçenlerde bir şarkı dinlerken fark ettim bunu.

Sana hiç sarılmamışım, kokunu hiç içime çekmemişim. Ben yıllarca sizin kokunuzdan mahrum kaldım. Bunun suçlusu da tamamen benim.

Bu sözlerim sende neleri değiştirir bilemiyorum, benden nefret etmen de gayet doğal olur, bunu da biliyorum fakat benden nefret etmenizi istemiyorum.

Bunun farkında olarak ölmek istemiyorum, Flora. Sana beni sev demiyorum ama lütfen benden nefret etme.

Hakkını helal etmeyebilirsin, benden nefret edebilirsin ama ne olursun bunu bana belli etme. Gözlerim yeni yeni açılıyor benim, yeni yeni farkında oluyorum bazı şeylerin.

Size oluşturduğum bu berbat hayatı da telafi edemem, onu da biliyorum. Sen bu mektubu alamadan daha farklı bir şey yapmak istiyorum.

Biliyorum, yaşamak istiyorsun ve biliyorum, sevilerek ölmek istiyorsun ama bu cehennemden ve bu acıdan hepimizin kurtulmasını istiyorum. Sen, ben, annen ve kardeşin...

Tüm bu acıları atlatmamızı istiyorum. Siz cennette buluşun, ben ise cehennemde sizden uzak kalayım istiyorum çünkü belli ki benim varlığım sizi rahatsız ediyor.

Seni Arel'den uzaklaştırmaya çalışıyorum, kızım. Arel yakışıklı ve nazik olabilir, ailesi iyi bir aile olabilir ama Arel bir gelecek ve kariyer inşa etmeye çalışıyor.

O bir kariyer inşa ederken onun yanında sönüp kalmanı istemiyorum, Flora'm. Ondan sonsuza dek uzak dur istiyorum ki canın daha fazla yanmasın.

Bu sözleri rahatça söyleyebilme sebebim senin de bizimle geleceğine inanmam. Zaten bu mektup asla eline geçmeyecek.

Uzun lafın kısası, o bir canavara dönüşecek. Mesajlar doğru değil ve gelecekte Arel seni öldürmek istemez ama terk eder. Çünkü o senin travmalarını çekecek bir adam değil.

Neyse. Görüşmek üzere, Flora'm.

Sevgilerle,
baban.

Şokla mektubu masaya bıraktım. Nasıl yani, aslında Arel beni annemlerin yanına göndermeyi düşünmüyor muydu?

Arel'in kendimi iyi hissetmediğimde beni yalnız bırakması geldi. Sırf düşünebilmem için beni yalnız bıraktığı birçok ân olmuştu.

Benimle nazikçe konuşmaları ve sadece beni kıskandığı gün dışında hiç küfür etmemesi...

Sadece telefonuma gelen bir mesaja kanmıştım. Eğer bu mektubu okumasaydım kanmaya da devam edecektim.

Yutkundum. Bu süreden sonra Arel beni affetmezse bile çıtımı çıkartmazdım. Hakkı vardı.

Mektubu tekrardan zarfına koyduktan sonra çantama koydum. Dün akşam açtığım camı kapatarak evden çıktım.

İlk işim hızlıca Arel'in yanına gitmek oldu.

 

Loading...
0%