Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@thvrely

Şu fotoğraflardan o kadar çok indirdim ki sırf bu fotoğrafları kullanbilmek için yeni yeni sahneler hazırlıyorum wşsmdsşis

İyi okumalar!

-⁠´•⁠'-

0512: 

0512: O yüzden benimle konuşmalısın

Peynir: Allah Allah

Peynir: Sebep?

0512: Çünkü konuşman lazım

Peynir: Neden?

0512: Ben öyle istiyorum çünkü

Peynir: Sen istiyorsun diye seninle konuşmak zorunda değilim anonim

Peynir: Lütfen bu değişik tarafını benden uzak tut

0512: Peki

0512: Sen dersini çalışmaya devam et

0512: Bende gideyim bari

0512: İyi çalışmalar

Peynir: Teşekkürler

Son mesajını da okuduktan sonra salondan gelen bağırma seslerine odaklandım.

"Bu çocuğu bu şekilde yetiştiren sensin, İnci! Ben işteyken evde sen vardın ve sen Flora'yı bu hale getirdin!" Duyduğum sözler karnıma hançerleri saplarken yutkunup telefonumu yastığımın altına sakladım.

Bu olayın dönüp dolaşıp yine bana gelmesinden deli gibi korkuyordum.

Yorganımı üstüme çekip gözümü kapattıktan sonra gece lambasını kapattım.

"Onu sende yetiştirebilirdin! Herşeyde beni suçlamayı bırak artık Fırat! Yaptıkların sadece ailemizi sarsıyor! Flora ile Erden'in bu konuşmaların hemen sonrasında yastıklarına sığındığını biliyor musun?" Bir hıçkırık sesi geldi.

Bu hıçkırık sesi kardeşime aitti.

Yedi yaşındaki kardeşimin ve benim bu senaryoyu günlerce duymamız berbat birşeydi.

Babamdan fazlasıyla çekiniyorduk. O evdeyken hep tetikte oluyordum.

Kardeşim ağlayarak yatağıma gelip bana sarıldı. Hıçkırıklarını kazağıma gömmeye çalışıyordu fakat sesini bastıramıyordu.

Sert bir kapı açılma sesi geldiğinde içime soğuk bir his yayıldı. Koruma içgüsüdüyle kardeşime daha sıkı sarılırken babam odaya girip yatağıma yaklaştı.

Erden'in hafifçe önüne geçtim.

"Hayır, ona dokunma." Annemin titrek sesi kulaklarıma ulaştığında, bu sesi duymamak için kulaklarımı tıkamayı diledim.

Veya herşeyin bir kâbus olduğunu.

Babam anneme baktı birkaç saniye. "Bu çocuğu delirtiyorsunuz. Sen ve o. İkiniz de benim oğlumun psikolojisini bozmaktan başka bir halta yaramıyorsunuz!"

Karnıma alışkın olduğum bir his yayıldı.

Boğazıma dikenli teller batırılıyormuş gibi hissederken boğazımdaki sertliği yutmaya çalıştım.

"Ondan uzak dur. O daha çocuk." Babamın alaylı kahkahası kulaklarıma dolduğunda gözlerimi sıkıca yumdum.

Erden ellerini yumruk yapıp bana daha çok sığındığında içimden bir sesin bana seslendiğini duydum.

Kardeşin sana güveniyor ve sana sığınıyor. Onu kurtar.

Birkaç saniye babamın yüzünü inceledim.

"Asıl onu üzenin sen olduğunu ne zaman fark edeceksin, baba? Senin yüzünden her seferinde bana sığınıyor ve sen onun canını yakıyorsun." Kardeşimin morarmış bileğini gösterdim.

"Bu bileği sen acıttın. Bu ruhu sen kanattın. Sadece onu değil, hepimizin ruhuna kapanmayacak yaralar bıraktın." Annem bana daha fazla konuşmamam için yalvaran bakışlar atarken ilk defa annemin ne hissettiğini umursamadım.

Birinin bu adama bu sözleri söylemesi gerekiyordu ve o kişiyi ben olacaktım.

Her ne kadar canımı yaksa bile.

"Bizi sen değiştirdin baba. Annemin tek suçu sendin. Senin gibi birisiyle evlenip hayat kurmasıydı." Erden'in hıçkırıklarını bastırmak için yüzünü daha çok bana bastırdığını hissettim.

"Evde tetikte gezmekten bıktım. Annemi her gün çökmüş bir hâlde görüyorum ve kardeşim... O kadar kötü bir şekilde ki bunu görmüyorsun."

Kendi hislerimi söylemedim.

"Sen kendini ne sanıyorsun, ha? Ben senin babanım, baban!" Kısık sesle güldüm.

"Halamdan bir gram nasibini alamamışsın baba." Dedim yüzüne buz gibi bir ifadeyle bakarken.

"Babaanneme ve halama her gittiğimde bir anda hıçkırıklarla ağlamaya başlıyorum." Elimi yumruk yapıp kalbime götürdüm.

"Burası yanıyor her defasında. Kanıyor defalarca." Yutkundum.

"Benim ne suçum vardı baba, bizim suçumuz neydi?" Dedim titrek çıkan sesimle.

Babam, bana sarılan kardeşimi tek eliyle kenara iktirip sağ yanağıma sert bir tokat attı.

"Sana kendini savun diye dövüş kursuna götürmüşler baba, bize vur diye değil."

Bu sözlerimden sonra babam delirmiş gibi yüzüme defalarca yumruk attı.

Ve fark etmeden benim sadece ruhumu kanattı.

-⁠´•⁠'-

Herkesin babası tarafından bir burukluğu, bir kırgınlığı vardır.

Kimilerine göre gülünç, kimilerine göre ağır gelir bunlar.

Kimisine de tanıdık.

Her güzel hayatın perde arkası tahmin edildiğinden daha kötü olabilir.

Onun kırgınlıkları olabilir ve hiçbir şey, göründüğü gibi değildir.

 

Loading...
0%